Fatih Altaylı'dan Suriyelilerle ilgili çarpıcı veriler! "Esad devrilse bile..."
Gazeteci Fatih Altaylı, Suriyelilerin Esad devrilse bile ülkelerine dönmeyeceğini ve Türkiye'de mutlu olduklarını açıkladı.
HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, Teke Tek programında Suriyelilerle ilgili paylaştığı verileri bugünkü köşe yazısında yayınlandı.
Altaylı'nın yazısından ilgili kısım şöyle:
Pazar akşamı Teke Tek Bilim’de Türkiye’deki Suriyelileri konuştuk.
Konunun Türkiye’deki en önemli uzmanı Prof. Dr. M. Murat Erdoğan’ın başkanlığında yapılan büyük bir araştırmayı ve buradan yola çıkarak yazılan Suriyeliler Barometresi başlıklı kitabı, Prof. Murat Erdoğan, Prof. Kemal Kirişçi ve Prof. Mustafa Aydın ile değerlendirdik.
Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de bulunan Suriyeli sığınmacı sayısı 4 milyona yakın.
Bunların 1,2 milyona yakını İstanbul’da mukim.
Türkiye’deki Suriyelilerin 1,3 milyonu çeşitli işlerde çalışıyorlar.
Bunların yüzde 70’e yakını kayıt dışı çalıştırılıyor.
30 bin kadar Suriyeli genç Türk üniversitelerinde eğitim alıyor.
600 bin kadarı ise ilk ve orta öğretimde Türk okullarına devam ediyor.
Geçen 9 yıllık sürede Türklerin, Suriyelileri isteme oranı sürekli olarak düşüyor.
Suriyeli sığınmacı karşıtlığı giderek artan oranda yükseliyor.
Ve Suriyelilerin Suriye’de işler hızla normale dönse bile gitme ihtimali yok.
Esad devrilse bile hemen hemen tamamı Türkiye’de kalmaya devam edecek.
Hemen hemen derken en az yüzde 90’ı.
Türkiye’deki Suriyelilere Türk Devleti’nin maaş ödemesi söz konusu değil.
Ancak tüm sağlık ve eğitim hizmetlerinden ücretsiz yararlanabiliyorlar.
Ve bu Suriyeliler eğer Avrupa’ya gitseydi, bunların AB’ye 10 yıllık maliyeti 301 milyar avro olacaktı.
AB Türkiye’de 6 milyar avro sözü vererek neredeyse 100’de 5 maliyetle bu işten kurtuldu.
Bazı izleyiciler “Niye tek taraflı konuşuyorsunuz. Niye karşıt fikir yok” gibi serzenişlerde bulunarak bazı siyasetçilerin programda yer alması gerektiğini iddia ettiler.
Bence saçmaladılar.
Çünkü orada ortaya veri koyduk.
Kimse Suriyeliler kalmalı veya gitmeli demedi.
Bilimsel olarak “Gitmeyecekleri ve Türkiye’yi yönetenlerin buna göre politika üretmesi gerektiği” konuşuldu.