Fatih Altaylı'dan müthiş itiraf
Pazar günü oynanacak Fenerbahçe - Galatasaray derbisini tartıya alan Fatih Altaylı, bir de itirafta bulundu.
"Hamza Hamzaoğlu'na ve G.Saray'ın yenilgiyi kabul etmeyen yapısına
güveniyorum. Yoksa F.Bahçe kesin favori. En büyük fark, G.Saray’ın
daha hırslı oynaması ve ‘winner’ futbolcularının olması. Hamza
hocanın istatistiği sürerse, G.Saray uzun yıllar sonra Kadıköy’de
kazanabilir”
(Winner: Kazanan, futbolda ise kazanmayı alışkanlık haline getiren
anlamı taşır
)
Size 2 hafta önce F.Bahçe; Akhisar ve Konya, Beşiktaş;
Eskişehir ve Balıkesir maçlarında 5’er puan kaybedecek denseydi
inanır mıydınız?
Futbolda her şeye inanırım. Şöyle sorayım; ‘Beşiktaş, Liverpool’u
eleyecek’ desem siz inanır mıydınız?
Futbolun güzelliği burada. Her an her şey olabilir. İşte İspanya...
Atletico, R. Madrid’i sürklase edebiliyor. Herkes herkesi
yenebiliyor. Olmayacak şeyler olabildiği için futbol bu kadar
popüler zaten. Tabii yine de bu kadar sürpriz bana göre de biraz
fazla. Hadi Beşiktaş’ın Avrupa yorgunluğu bahanesi var.
Fenerbahçe’de o da yok.
Pazar derbi var. Kim daha ağır basıyor?
Maç Saracoğlu’nda olunca, haliyle F.Bahçe favori. Şimdi F.Bahçe’nin
son haftalardaki kötü sonuçlarına bakarak G.Saray’ı favori
görebilirsiniz ama dikkatlerden kaçmasın, F.Bahçe çok kötü
oynamıyor. Sadece gol atamıyor. Baskı kuruyor, pozisyona giriyor,
kaleyi bulamıyor. Bu her maç böyle olur diye bir şey yok.
Forvetler ayaklarını yarım santim çevirse F.Bahçe maçları farklı
sonuçla biterdi. O nedenle kimse F.Bahçe’yi küçümsemesin. Ama
yanlış da anlaşılmasın. G.Saray’ı da küçümsemesinler. Bu yıl iki
takım arasındaki en büyük fark G.Saray’ın daha hırslı oynaması ve
“Winner” futbolcularının olması. dileğim G.Saray’ın kazanması.
Hamza Hoca’nın istatistiği sürerse uzun yıllar sonra Saracoğlu’nda
bir galibiyet alabilir. Açıkçası bu maç için Hamza Hamzaoğlu’na ve
Galatasaray’ın hırsına, yenilgiyi kabul etmeyen yapısına
güveniyorum. Yoksa Fenerbahçe kesin favori.
- Fenerbahçe’nin iki haftada çektiği gol kısırlığını neye
bağlıyorsunuz? Sorunlar nerede?
Bu sorunun yanıtını verebilecek olsam sizinle röportaj yapmaktansa,
teknik direktörlük yapar yılda birkaç milyon Euro kazanırdım.
Futbolcularda öyle dönemler olur ama Fenerbahçe’nin şanssızlığı tüm
forvet hattının aynı anda kısır döneme girmiş olması. Bu da baskıyı
arttırıyor. Baskı arttıkça kısırlık artıyor.
Biraz erkeklerin ereksiyon sorunu gibi düşünün. Seks hayatı gayet
iyi giden bir adam bir kez bir nedenle iktidarsızlık yaşarsa,
ardından her ilişki öncesi “Ya yine yaşarsam” diye düşünme başlar
ve fiziksel hiçbir neden olmamasına rağmen sorun kalıcı hale
gelebilir. Golcülerin durumu da böyle oluyor. Sonra bir yerde bunu
atıyorlar üstlerinden ama bir süre sıkıntı olabiliyor. Tabii tek
neden bu değil.
Bana göre bu yıl Fenerbahçe’nin en aksak yanı Kuyt. Olağanüstü kötü
bir sezon geçiriyor. Sahada yok hükmünde neredeyse. Caner de
olmayınca Fenerbahçe’nin yükü Gökhan’a kalıyor. O da tek başına bu
kadar. Bir de Emre meselesi var. Takımın en önemli adamı hala. Bir
kere Winner. Kazanmak için oynayan ve oynatan bir adam. Olmayınca
takımdan bir değil, iki kişi eksiliyor. İsmail Kartal’ın da çok
cabbar bir teknik direktör olduğunu söylememiz de mümkün değil.
-Futbolcular ve Hamza hocanın yaptığı açıklamalarda
Kadıköy’e beraberlik için gidecekleri havası var. Arada 4 puan
olması G.Saray’a psikolojik rahatlık verir mi?
Elbette verir. Yenilseler bile Fenerbahçe’nin önünde olacaklar. Bu
büyük rahatlık. Tabii Fenerbahçe ne zaman bunalımlı bir dönem
geçirse Galatasaray’ı yenip bunalımdan çıkar. Galatasaraylılar bunu
biliyorlar ve bunu engellemek için her şeyi yapacaklardır. Ama bir
takım derbi deplasmanına her zaman beraberlik için gider.
BEN FENERBAHÇE BAYRAĞI SALLAMIŞTIM
-Duygun Yarsuvat, Kadıköy’e gidecek. Hamza Hamzaoğlu’ndan
sonra İsmail Kartal da “G.Saray şampiyon olursa alkışlarım”
ifadesini kullandı. Bu olumlu gelişmeler devam eder
mi?
İnşallah eder. Duygun Abi tonton adamdır. Gider maça hiç de sorun
olmaz. Ama bilsinler ki, Yarsuvat’ın tersi de çok fenadır. İsmail
Kartal’ın açıklamasını memnuniyetle okudum. Hamza Hoca da benzer
bir açıklama yapmıştı daha önce. Keşke olsa ama eminim ki,
taraftarları her ikisine de kızmıştır. Ancak taraftar kızsa da
liderler olarak bunu yapmaları lazım. Bizim eski sportmen günlere
dönmemiz lazım. Ben Fenerbahçe Bordeaux’yu yendiği zaman Aksaray’da
arabamın damına çıkıp Fenerbahçe bayrağı sallamıştım. 30 sene mi
geçti üzerinden. Gezi’de kol kola gezen taraftar niye birbirini
alkışlamasın.
-F.Bahçe-Akhisar maçında sonucu etkileyen Özgür Yankaya,
MHK tarafından dinlendiriliyor. Aziz Yıldırım “Bir daha Kadıköy’e
gelemez. Hatalar sürerse sahanın ortasına otururum” dedi... Bu
konuda ne düşünüyorsunuz?
Aziz Yıldırım’ın açıklamalarını dinledim. Baştan aşağıya suç. ‘O
hakem Kadıköy’e gelirse nasıl çıkacak o stattan’ diyor. Bu
söylenecek laf mı? Bayağı bir tehdit. Ölüm tehdidi. Aziz Bey yine
ölçüyü kaçırıyor. Bir programda izledim, bir tanıyan hanımefendi
çıktı, Özgür Yankaya’nın Fenerbahçe taraftarı olduğunu açıkladı.
Buyrun buradan yakın.
Maçın sonucunu ilk etkileyen ve tek etkileyen hakem Özgür Yankaya
mı? Her maçta oluyor bunlar. 2-3 hakem dışında hakemlerimizin form
durumu ortada. Aziz Yıldırım gibi konuşmalar hakemleri daha da kötü
maç yönetmeye itiyor. Sahanın ortasına oturmakla hakemler daha iyi
maç yönetecekse gidip hep beraber oturalım. Aziz Bey’in haklı
olduğu yer ise şu: Hata yapan hakemlerin, MHK tarafından korunuyor
olması.
Formsuz hakem bedel ödemeli. Ortalıkta birkaç tane dışında iyi
hakem yok diye tüm hakemlere mahkum olmamalıyız. Tabii hakem
hataları sadece büyük takımlara yapıldığı zaman göze batmamalı.
‘Fenerbahçe’nin, Galatasaray’ın hakkını yeme, diğerlerininkini ne
yaparsan yap’ mantığı da kabul edilebilir gibi değil.
-Melo’nun yerine Hamit oynuyor. Erciyes maçında çok iyiydi.
Derbide Felipe Melo aranır mı?
Hamit şimdilik Melo’yu aratmıyor gibi. Melo’nun rakip ceza alanında
hava üstünlüğü vardı. Hamit’te bu yok ama onun da şut üstünlüğü var
ki bu Fenerbahçe maçında çok işe yarayabilir. Fenerbahçe savunması
son maçta Sneijder’ın kestiği cezaları biliyor ve önlem alacak. Bu
sefer Hamit ortaya çıkabilir, Selçuk çıkabilir. Bunlara yakın
markaj yaparsan bu kez arka taraf boşalır, Burak ortaya çıkar, Umut
çıkar. Onların başına adam diksen bu sefer Galatasaray’ın dikine
çalım atabilen adamları var, onlar ortaya çıkar. Melo aranır mı?
Melo hem iyi bir futbolcu hem baş belası. Olması mı iyi olmaması mı
iyi kafam karışık.
-Beşiktaş, Liverpool’dan sonra nereye kadar gidebilir.
Başkan Fikret Orman’ın dili sürçtü ve UEFA Kupası’nı hiç Türk
takımının almadığını söyledi...
Fikret Bey çok sevinmiş olmalı ki, böyle bir şey söyledi. Olur
böyle şeyler. İnşallah bu yıl da Beşiktaş alır UEFA’yı. Beşiktaş
sonuna kadar gidebilir. Final-kupa hayal değil. Liverpool, UEFA
Kupası’nı alsa şaşar mıydınız? Liverpool’u eleyen Beşiktaş niye
alamasın! Ben şaşırmam. Önceki hafta buradaki röportajda bana
Beşiktaş-Liverpool maçını sordunuz. Ben ne dedim; “Beşiktaş,
Liverpool’u madara edebilir” dedim mi?
Bunu derken yüzünüzdeki tebessümü unutmadım. Adım adım
gidebilirler. Ama kura kolay diye sevinmesinler. Liverpool da
Beşiktaş’ı kolay kura olarak görmüştü muhakkak. Aynı ciddiyetle
yola devam
- Ergin Ataman özür diledi. Artık olay kapanmalı
mı?
Konu zaten kapandı. Bence kapanmalı ama unutulmamalı. Ergin
Ataman’ın yaptığı bir şey olarak değil, sporcuya davranış biçimi,
insana davranış biçimi olarak unutulmamalı. Hafızalarda kalmalı. Bu
çocukları, ana babalarının bizlere emanet ettiğini unutmamalıyız.
Ben bir stajyer muhabiri dövebilir miyim iş öğreteceğim diye!..
-G.Saray kalesinde çok gol pozisyonu görmesine rağmen son
dönemde genelde ilk bulduğu atakları gol yapıyor. G.Saray’ın sihri
nerede?
G.Saray’ın sihri futbolcular ve onlarla çok iyi bir uyum yakalayan
Hamza Hoca. G.Saray hırslı, kazanmak için, kendilerini kanıtlamak
için oynayanların takımı oldu. Başta Sneijder. Selçuk kendine
geldi. Burak çok hırslı. Melo keza öyle. G.Saray, kalitesinin
üzerinde bir takım oyunu oynuyor. Golü düşünen çok adamları
var.
(Habertürk)