FATİH ALTAYLI'DAN HÜSEYİN ÇELİK'E 'MEME'Lİ GÖNDERME!
Fatih Altaylı, atv'nin sunucusunu eleştiren AK Partili Hüseyin Çelik'e Janet Jackson'ın memesini örnek gösterdi..
Janet Jackson'ın memesi
Demokrat olacağız olmasına da bir türlü olamıyoruz.
Çünkü demokrat olmanın temel koşulu "tahammül çıtasını yüksek
tutmak".
Sakın eleştirmeye falan kalkmasın kimse, kelimeyi bilerek
kullanıyorum.
Evet, tahammül...
Beğenmediğimiz, hoşumuza gitmeyen, kendimizde var olduğuna
inandığımız değer yargılarına ters gelen, olmaması gerektiğini
düşündüğümüz, "Olmasa daha iyi olur" dediğimiz her şeye
tahammül.
Bu her şey elbette en başta "başkalarının yaşam biçimini"
içeriyor.
Sözü getireceğim yeri tahmin ediyorsunuzdur.
Hüseyin Çelik'in önceki gün kullandığı cümleye.
Genel olarak anlayışlı, tahammüllü, hoşgörülü diye tanıdığım
Hüseyin Çelik, geçen gün katıldığı bir televizyon programında, bir
televizyon sunucusunun kıyafetini kastederek, "Kimseye karıştığımız
yok ama çok aşırı. Dünyada da kabul edilemez" dedi.
Bilirsiniz "ama" kelimesi önemli bir kelimedir.
Öncesinde söylenen her şey için "0'la çarpılmış" etkisi yaratır.
Öncesinde söylenmiş her nitelemeyi anlamsız kılar.
Çelik'in sözü doğrudur. Bu iktidar, ne tür giyimden yana olduğunu
söylemekten imtina etmez ama kimsenin kılık kıyafetine de
karıştığını görmedim. Hoşlanmasalar da tahammül ettiklerini
biliyorum.
Bu tahammül sonsuza dek sürebilirse, bunun adına demokrasi deniyor
zaten.
Tabii karşılıklı olarak.
Ben Hüseyin Çelik'in bu sözü söylerken, bahse konu sunucunun işine
son verilmesi ve daha edepli giydirilmesi gibi bir talebi olduğunu
da düşünmüyorum.
Ne var ki, Türkiye'nin genetiğinde "kraldan çok kralcılık" ezelden
beri var olduğu için, şimdi büyük ihtimalle ya bu sunucu "daha
kapalı" giydirilecek ya da işine hepten son verilecek.
Bir çuval demokrasi inciri berbat edilecek.
Oysa dünyanın pek çok ülkesinde televizyonlarda belirli
kısıtlamalar var.
Mesela ABD'de açık kanallarda müstehcenlik, daha doğrusu
çıplaklıkla ilgili pek çok sınırlama var.
Abonelikle izlenilen kanallarda her şey serbest ama açık kanallarda
çıplaklık, çıplaklığı çağrıştıran görüntüler bile yasak.
Üstelik de ağır cezaları var.
Mesela, en bilinen örneklerden biri 2009 Superbowl finali.
Final şovunda yer alan sanatçılardan Janet Jackson'ın program
sırasında "kazayla" bir göğsünün açıldığı ve memesinin göründüğünü
hatırlarsınız.
Bu görüntüler üzerine ABD'de kıyamet kopmuştu.
Ama en muhafazakâr siyasetçi bile "Bu cezalandırılmalı" diye tek
kelime etmemişti.
Buna karşın onların RTÜK'ü sayılabilecek ABD Federal İletişim
Bürosu (FCC) harekete geçmiş, Superbowl finalini yayınlayan CBS'nin
şemsiyesi altındaki 20 TV kanalının her birine 27 bin 500'er
dolardan toplam 550 bin dolar ceza vermişti.
Bu ABD tarihinde bir televizyon programına verilen en büyük ceza
olmuştu.
Elbette farklı televizyon kanallarında gördüğümüz farklı görüntüler
şu veya bu nedenle bizleri rahatsız edebilir.
Yapmamız gereken şey "kanalı değiştirmektir".
Eğer ortada yasal açıdan olmaması gereken bir şey var ise onu da
RTÜK diye bir kurul var, o cezalandırır.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN