FATİH ALTAYLI'DAN DÜNDAR VE ÖZDİL'E; ''NE İŞİNİZ VARDI O ADAMIN YANINDA''
Fatih Altaylı Taraf'a konuşan Cem Uzan'ın bir çok gazeteciyi hedef alan suçlamalarını köşesinde yorumladı.
Gazete Habertürk’ün tepe ismi Fatih Altaylı Taraf’a konuşan Cem
Uzan’ın bir çok gazeteciyi hedef alan suçlamalarını köşesinde
yorumladı. Fatih Çekirge, Yılmaz Özdil, Uğur Dündar gibi isimlere
ciddi suçlamalar yönelten Uzan sonuçta hepsini kovduğunu
anlatmıştı.
NE İŞİNİZ VARDI O ADAMIN YANINDA!
Bugün Uzan’ı "yalancılıkla suçlayan" gazeteciler de o gün "müthiş
transfer" paralarını alıp Uzan’ın yanına gidenlerdi.
İsmi lazım değil, bir gazeteci "Buradan İkitelli’ye kadar yola
dolar döşese, ben o adamların yanında çalışmam" dedikten birkaç gün
sonra Uzanlar’ın yanında işe başlamıştı.
Diyeceğim o ki, Uzan ne derse desin, ne hikâye anlatırsa anlatsın
yaptıkları gün gibi ortada.
Kendini aklayamaz.
Uzan’ın hedefindeki gazetecilere gelince...
"Ne işiniz vardı o adamın yanında?" diye sorarlar adama!
BİR GAZETECİYE BU KADAR PARA VERİLMEZ
Yukarıdaki yazıyı okuyanların bazılarında, "Tabii seni transfer
etmedi o zaman, rahat rahat yazıyorsun" diye bir fikir
oluşabilir.
Ama o iş öyle değil.
Uzan Grubu bir gazete çıkarmaya karar verdiği zaman, bu görevi ilk
önce rahmetli Ufuk Güldemir’e vermişti.
Ufuk da ilk olarak beni aramış, "Bir yemek yiyelim" demişti.
Beyti’de buluşmuştuk.
Uzanlar’ın gazete çıkaracağını, başında kendisinin olacağını
anlatmış ve "Beraber olalım" teklifini yapmıştı.
Ben de rahmetliye, "Ufuk, ben seni 20 küsur yıldır tanırım, sen
beni 20 küsur yıldır tanırsın.
Ben o adamlarla çalışabilir miyim Allah aşkına? Ben sana
söyleyeyim, sen de çalışamazsın" demiştim.
Nitekim bu konuşmadan kısa bir süre sonra Ufuk Güldemir, Uzan
Grubu’ndan ayrılmak zorunda kalmıştı.
Daha sonra araya çeşitli kişiler girmişti ama ben, Cem Uzan’la
görüşmeyi reddetmiştim.
Daha sonra işin başına Fatih Çekirge geçmişti.
Bir gün Hıncal Uluç ve bir arkadaşıyla birlikte yemek yerken Fatih
Çekirge aramış, bir kez daha beni Cem Uzan’la görüşmeye ikna etmeye
çalışmış ve en sonunda biraz sert bir şekilde telefonu kapatmak
zorunda kalmıştım.
Ve Hıncal Abi’ye, "Bir gazeteciye bu kadar çok para teklif
ediliyorsa ortada normal olmayan bir şey var" diye izah etmiştim
durumu.
O yüzden rahat rahat yazarım.
Bilmem anlatabildim mi!
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN