15 Kas 2018 14:53
Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:59
Fatih Altaylı'dan çok konuşulacak 'Ayşe Arman' yazısı: Rezaletin büyüğü heybede!
Habertürk yazarı Sevilay Yılman'ın Ayşe Arman'ın bazı röportajlarının karşılığında ücret aldığı iddiası medya gündemini sarsmıştı.
Ayşe Arman'a haksızlık yapılmaması gerektiğini söyleyen Fatih Altaylı bunun dünyada da örnekleri olduğunu belirtti. Arman'ın gazetenin reklam servisinin bir parçası gibi çalıştığını belirten 'asıl rezalet orada' dedi ve flaş bir iddiada bulundu. Altaylı, "Gazeteye hiçbir katkı sağlamadan, kendi PR ajansları üzerinden bu parayı cebine indirip, hem gazetenin hissedarlarından para çalan hem de o gazetedeki diğer emekçilerin hakkını gasp edenler var." dedi.
İşte Fatih Altaylı'nın bugünkü yazısından "Rezaletin büyüğü heybede" başlıklı o bölüm:
Herkesin bildiği sırrı Sevilay Yılman ifşa etti.
“Ayşe Arman röportajlarını para karşılığı yapıyor.”
Doğru ve bu bir sır değil.
Ancak Ayşe Arman’a haksızlık yapmayalım.
Bu durumu gazetesi de biliyor ve gazetesi de bu işten para kazanıyor.
Dünyada bunun örnekleri var.
Buradaki büyük ayıp ise bu röportajların “Reklam ve tanıtım” olarak yapıldığının açıklanmamış olması. Gizli reklam olarak yapılması.
Bu da gazetenin editoryal ayıbı, Arman’ın değil.
Ama asıl mesele bu olmamalı.
Asıl meselemiz bunu, gazetesini de, okurunu da kandırarak “el altından” yapanlar.
Ayşe bu işi kendisi açısından “namuslu” bir biçimde yapıyor. Bir anlamda gazetenin reklam servisinin bir parçası gibi çalışıyor.
Ama gazeteye hiçbir katkı sağlamadan, kendi PR ajansları üzerinden bu parayı cebine indirip, hem gazetenin hissedarlarından para çalan hem de o gazetedeki diğer emekçilerin hakkını gasp edenler var.
Asıl rezalet orada.
İşte Fatih Altaylı'nın bugünkü yazısından "Rezaletin büyüğü heybede" başlıklı o bölüm:
Herkesin bildiği sırrı Sevilay Yılman ifşa etti.
“Ayşe Arman röportajlarını para karşılığı yapıyor.”
Doğru ve bu bir sır değil.
Ancak Ayşe Arman’a haksızlık yapmayalım.
Bu durumu gazetesi de biliyor ve gazetesi de bu işten para kazanıyor.
Dünyada bunun örnekleri var.
Buradaki büyük ayıp ise bu röportajların “Reklam ve tanıtım” olarak yapıldığının açıklanmamış olması. Gizli reklam olarak yapılması.
Bu da gazetenin editoryal ayıbı, Arman’ın değil.
Ama asıl mesele bu olmamalı.
Asıl meselemiz bunu, gazetesini de, okurunu da kandırarak “el altından” yapanlar.
Ayşe bu işi kendisi açısından “namuslu” bir biçimde yapıyor. Bir anlamda gazetenin reklam servisinin bir parçası gibi çalışıyor.
Ama gazeteye hiçbir katkı sağlamadan, kendi PR ajansları üzerinden bu parayı cebine indirip, hem gazetenin hissedarlarından para çalan hem de o gazetedeki diğer emekçilerin hakkını gasp edenler var.
Asıl rezalet orada.