FATİH ALTAYLI'DAN ÇARPICI İDDİA; "PKK AYGÜN'Ü KAÇIRDI ÇÜNKÜ ..."
PKK'nın CHP milletvekili Hüseyin Aygün'ü 48 saat sonra serbest bırakmasına Altaylı'dan çarpıcı yorum!
PKK'nın CHP milletvekili Hüseyin Aygün'ü 48 saat sonra serbest bırakması gündeme bomba gibi düşerken Fatih Altaylı olayı sıcağı sıcağına Habertürk'te yorumladı.
Ece Üner'in sorularını yanıtlayan Altaylı, Kürt siyasetine yakın bir dostunun sözlerini paylaşırken, Aygün'ün Zaza kimliğine yaptığı vurgunun PKK'yı rahatız etmiş olabileceğini söyledi. Habertürkgazetesinin Şemdinli'de yaşananları özel bir dosya ile yayınlayacağını kaydeden Altaylı ilçede çok ilginç gelişmelerin yaşandığını söyledi.
PKK, AYGÜN'Ü ZAZACI DİYEREK BÖLÜCÜLÜKTEN YARGILAYABİLİR
PKK'nın yaptığı garip bir eylemdi. En başında kimsenin aklına bunun gerçek anlamda bir PKK eylemi olacağı gelmedi. Bir süredir Aygün'ün çalışmalarından ötürü arası açık olduğu Alevilerle ve Zazalarla bir problem yaşanabilirdi. Başta bunu PKK'nın yaptığı pek düşünülmedi. PKK'nın tarihindeki kendisi açısından en anlamsız eylemi olarak tarihe geçti. Kürt siyasetini yakından takip eden bir dostum şöyle dedi: PKK belki Aygün'ü bölücü örgüt üyeliğinden yargılıyor olabilir, dedi. Nasıl dedim, PKK açısından bakarsan Hüseyin Aygün bölücü. Çünkü Zazaları ayrı bir etnisite olarak görüyor, bu tabii PKK'nın çok işine gelmiyor. PKK Zazalar'ı da kendi alanında sayıyor... Makul bir yakıştırma, gerekçe. PKK gerek Şemdinli'de gerek Yüksekova'da 'paralel devlet' imajını vermeye çalışıyor. KCK yapılanması da başlı başına bu imajı vermeye çalışıyor. KCK darbe yemesine rağmen böyle bir imkana sahipmiş gibi bir algı yaratmaya çalışıyor. PKK bir yandan AK Parti'yle daha doğrusu Başbakan'la çok problemli.
PKK ERDOĞAN'A YÖNELİK BİR TAVIR İÇERİSİNDE
Artık Türkiye Cumhuriyeti söylemini bıraktılar. Doğrudan doğruya Erdoğan'a yönelik bir tavır içerisindeler. Onu yıpratmaya çalışıyorlar. Bunun da zaten Başbakan zannediyorum farkında. 90'larda bölgede seyahat özgürlüğü yoktu. Sözgelimi Siirt'ten çıktınız Batman'a gideceksiniz, kent çıkışında bütün araçlar duruyor, herkes bekliyordu, yeterince araç olduğu zaman bunların önüne bir askeri jip, arkasına bir tane 8 lastik tekerliği olan zırhlı araç konuluyor ve konvoy halinde seyahat ediliyordu. Buna rağmen zaman zaman bu konvoy PKK'nın tacizine maruz kalıyordu. O zaman öyleydi. Geçen seneye kadar böyle bir şey yoktur. Son 6 aydır PKK'nın yol kesmeye başladığını görüyoruz. Şimdi eski düzene mi dönülecek. O zaman alan hakimiyetinin PKK'Ya bıraktım demek anlamına geliyor.
ŞEMDİNLİ DOSYASI GAZETE HABERTÜRK'TE DİZİ OLUYOR
Bugün bizim muhabirimizin de olduğu aracı durdurmuşlar, propaganda yapmışlar. PKK orada bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bu konuda çok uzman bir arkadaşımızı bölgeye yolladık. Yarın gazetede çok önemli bir dosya çalışmasını yayınlayacağız. Şemdinli'de ne oluyor, enine boyuna tartışacağız. Şemdinli'de gerçekten ne oldu, kaç PKK'lı öldürüldü, askerimizin kaybı ne? Nasıl başladı, nasıl bitti bütün bunları yarın bir dizi halinde yayınlayacağız. PKK'nın bölgeye birkaç ay öncesinden yığınak yapmaya çalıştığını, bazı silahları yeraltına gömdüğünü, bölgeye uçaksavarlar getirdiğini, TSK'ya sivil kayıp verdirmeyi hedeflediğini öğrendik. Allah'tan Türk Ordusu çok dikkatli davranmış ve ikinci bir Uludere olayı yaratmamış. Geçici olarak köylerin boşaltmasını talep edilmiş. Bunu kabul etmeyen köylülere operasyon düzenlenmemiş. Bir baba varmış, bir oğlu dağda iki oğlu askerdeymiş. Yazı dizisinde insan manzaraları var. Şemdinli'yle ilgili çok çarpıcı fotoğraflar var.
AKP TAMAM AMA MHP'NİN TAVRINI HİÇ ANLAMADIM
Hem AK Parti'nin hem MHP'nin tavrını anlamadım. Türkiye'nin bir meselesinin Meclis'te görüşmesinin kime ne zararı var. PKK Meclis'e hükmetti diye bir algı bende oluşmaz. Benim konuştuğum vatandaşlar da hangi partiden yana olursa olsunlar 'Ne var neden Meclis'in toplanmasından kaçıyorlar' diye soruyor. MHP'nin ne yaptığına bir anlam veremedim. Meclis'te bunun konuşulmasından daha doğal bir şey olamaz. Tepkileri anlamıyorum. Hükümeti anlıyorum, bir zaafiyet algısından çekiniyor olabilirler ama MHP'nin ne yaptığını anlamak mümkün değil.
HÜSEYİN ÇELİK KASITLI OLARAK BÖYLE LAF ETMEZ!
Hüsiyen Çelik'in kullandığı çok garip bir laf. Ben de televizyonlara çıkan bir adam olarak söylemek isterim ki, bir siyasetçinin bunu kastederek söylemiş olması için kafayı yemiş olması lazım. Yani bir söylem yanılgısı olabilir. PKK'yı küçümsemek istiyor ama bunu söylerken başka bir şey ifade ediyor. Ben kastı aşan bir şey olduğunu düşünmek istiyorum. Hiçbir Türk siyasetçisi kalkıp böyle bir laf etmez, düşünse de etmez. Bildiğim tanıdığım Hüseyin Çelik böyle bir lafı etmez. Ama bu sözlerin ağızdan çıkması, insanda kızgınlık yaratır. Çelik, ağzımdan böyle bir laf çıktı, kastım bu değildi' deseydi bence daha iyiydi. Yine de söylüyorum kastederek söylemiş olması ihtimalini sıfıra yakın düşünüyorum. Sayın Çelik, onu konuşurken Muharrem Sarıkaya da oradaydı, onun bile o sözler dikkatini çekmedi.
PKK NE YAPARSA RASYONEL OLDUĞUNU DÜŞÜNEMEYİZ
PKK daha önce de Kamer Genç'i kaçırmak için de bir plan yapmış, galiba denk getirememişler. PKK'nın Tunceli'de bir sıkıntısı var, orada artık tutunamıyor, eski gücü yok. Kamer Genç, Hüseyin Aygün gibi Alevi sol isimlerin varlığı ile Tunceli işin legal siyasetiyle duruyor. Bu büyük ihtimalle PKK'yı rahatsız ediyor. Tunceli ezilmişliğin, ceberrut devletten çok çekmişliğin en önemli simgesiydi. PKK yeniden orayı kontrol altına almak istiyor. Ama bu taktikle olmaz, yanlış yapıyorlar. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti terörle mücadelede hata yapıyor da terör örgütünün de rasyonel olmasını beklemek mmümkün mü? Biz hep PKK ne yaparsa rasyonel diye düşünmek durumunda değiliz.
HÜKÜMET OSLO'NUN ARKASINDA DURABİLMELİYDİ
Devlet isterse PKK'yla isterse Kopenhag'da Sofya'da hatta Erbil'de de buluşabilir. Çözüm bulunacaksa muhatap alınır. Burada önemli olan ne yapmak istediğinizi bilmeniz ve yapmak istediğiniz arkasında bulunmanız. Bence Oslo süreci yanlış bir süreç değildir. CHP terminoloji olarak eleştirse bile içerik olarak eleştirmedi. MHP eleştirdi sadece, zaten yapması gereken buydu. Toplumun geniş kesimi normal buldu. Benim eleştirdiğim şu, Oslo görüşmelerini yapıyorsun, fakat bu görüşmeler sızdı diye kesiyorsun. Bunu sızdıranların amacına hizmet ediyorsunuz. Bunu sızdıranlar büyük ölçüde bu görüşmeyi organize edenler. Daha sonra plan değiştirmiştirler ki, bunu sızdırıyorsun. Türkiye orada tuzağa düştü. Keşke hükümet 'Evet görüştüm görüşmeye de devam edeceğim. Terörü sona erdirmek için gerekirse şeytanla bile görüşürüz' deyip bu işi organize eden kesimlerin tuzağına düşmemiş olsaydı keşke. PKK isteseydi daha önce milletvekili kaçırabilirdi, ama bundan sonra zannetmiyorum böyle bir eylem yapacaklarını. Başbakan veya Bakan yakalarsa kaçırabilirler. Bunu yaparlarsa ki Allah göstermesin, bu 'Ben ne kadar güçlüyüm' anlamına gelir.
DEVLET İKİNCİ ULUDERE OYUNUNA GELMEDİ
Ben Şemdinli'de bir özerklik ilan edeceklerini düşünmüyorum. KCK yapılanmasının uzantısında Hakkari ve Yüksekova'da uzun süredir deneme yapıyor PKK. Bence Şemdinli'de yeni Uludereler yaratmak istediler. Uludere Türkiye Cumhuriyeti devleti, hükümeti, Başbakanı, Genelkurmayı en fazla sıkıntıya sokan d urum oldu. PKK'nın derdi yeni Uludere yaratıp bir 30 sivil ölebilirdi. Allah'tan devlet bu oyuna gelmedi.