27 Tem 2011 11:20
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:37
FATİH ALTAYLI İLE YILMAZ ÖZDİL ARASINDA AMY POLEMİĞİ PATLADI!
Şehitlerden esirgenen ilginin Amy Winehouse'a boca edilmesini eleştiren Yılmaz Özdil'e Fatih Altaylı bugün köşesinden cevap verdi.
Üzülmek
PAZARTESİ akşamı en can dostumla sohbet ediyoruz. 12 yaşından beri arkadaşız.
Amy Winehose’un ölümü
konu oldu bir ara.
Kızım, "Babam çok üzüldü" dedi.
Dostum, "Neden o kadar üzüldün" diye sordu.
"Ben bu gibi insanların dünyaya armağan olduğunu düşünüyorum. Hayatımızı güzelleştirmek için dünyaya geldiklerine inanıyorum. Çok yok bunlardan. Arada bir çıkıyor. O da böyle erken gidince insan üzülüyor. Elinden hediyesi alınmış gibi hissediyor insan kendini" dedim.
"Ben üzülmedim" dedi.
"Niye" diye sordum haliyle.
"Bana ne Amy Winehouse’tan. Ben şehitlerimize üzülüyorum asıl" diye bir yanıt verdi.
Ben de kendimi tutamadım.
"Oğlum sen öküzsün" dedim.
"Niye" dedi afallayarak. "Sende belirli bir miktar üzüntü var ve birine
üzülürsen diğerine üzülecek üzüntün mü kalmıyor"
dedim. "Ne alakası var" diye ısraretti.
"Amy Winehouse’a üzülürsen şehitlere üzülemez misin? Üzüntü kapasiten mi var? 15 şehit olunca her birine düşen üzüntü payın azalıyor mu?" diye devam ettim.
"Yoo, 15 şehit olunca daha
çok üzülüyorum" dedi. "Benim dediğim de bu.
Aynı anda hem Amy’ye üzülebilir insan, hem şehitlere. Farklı farklı duygularla üzülür insan. Annenle baban aynı günde ölse, ’Anneme üzüleceğim ama babama üzülemeyeceğim. O kadar üzüntüm yok’ mu diyeceksin?
Ona da üzülüyorum, buna da üzülüyorum. Birine üzülmem öbürüne üzülmemi engellemiyor. Hangisine üzüleyim diye tercih yapmıyorum.
Sevgi de, üzüntü de içimizde sonsuz miktarda var. En azından normal insanlarda bu böyle. Harcadığımız için bitmez, merak etme" dedim.
Sonra sabah gazeteleri elime aldım.
Baktım Yılmaz Özdil de aynen dostumun dediği gibi yazmış.
Dostuma söylediğimi Yılmaz’a söyleyemem. O kadar dost değiliz. Ama her ikisine de Allah’tan üzüntü ve sevgi diliyorum. Bol bol versin ki, ayrım yapmadan herkesi sevebilsin ve herkes için üzülebilsinler.
Fatih Altaylı’nın Habertürk’teki tüm yazılarını okumak için tıklayınız
PAZARTESİ akşamı en can dostumla sohbet ediyoruz. 12 yaşından beri arkadaşız.
Amy Winehose’un ölümü
konu oldu bir ara.
Kızım, "Babam çok üzüldü" dedi.
Dostum, "Neden o kadar üzüldün" diye sordu.
"Ben bu gibi insanların dünyaya armağan olduğunu düşünüyorum. Hayatımızı güzelleştirmek için dünyaya geldiklerine inanıyorum. Çok yok bunlardan. Arada bir çıkıyor. O da böyle erken gidince insan üzülüyor. Elinden hediyesi alınmış gibi hissediyor insan kendini" dedim.
"Ben üzülmedim" dedi.
"Niye" diye sordum haliyle.
"Bana ne Amy Winehouse’tan. Ben şehitlerimize üzülüyorum asıl" diye bir yanıt verdi.
Ben de kendimi tutamadım.
"Oğlum sen öküzsün" dedim.
"Niye" dedi afallayarak. "Sende belirli bir miktar üzüntü var ve birine
üzülürsen diğerine üzülecek üzüntün mü kalmıyor"
dedim. "Ne alakası var" diye ısraretti.
"Amy Winehouse’a üzülürsen şehitlere üzülemez misin? Üzüntü kapasiten mi var? 15 şehit olunca her birine düşen üzüntü payın azalıyor mu?" diye devam ettim.
"Yoo, 15 şehit olunca daha
çok üzülüyorum" dedi. "Benim dediğim de bu.
Aynı anda hem Amy’ye üzülebilir insan, hem şehitlere. Farklı farklı duygularla üzülür insan. Annenle baban aynı günde ölse, ’Anneme üzüleceğim ama babama üzülemeyeceğim. O kadar üzüntüm yok’ mu diyeceksin?
Ona da üzülüyorum, buna da üzülüyorum. Birine üzülmem öbürüne üzülmemi engellemiyor. Hangisine üzüleyim diye tercih yapmıyorum.
Sevgi de, üzüntü de içimizde sonsuz miktarda var. En azından normal insanlarda bu böyle. Harcadığımız için bitmez, merak etme" dedim.
Sonra sabah gazeteleri elime aldım.
Baktım Yılmaz Özdil de aynen dostumun dediği gibi yazmış.
Dostuma söylediğimi Yılmaz’a söyleyemem. O kadar dost değiliz. Ama her ikisine de Allah’tan üzüntü ve sevgi diliyorum. Bol bol versin ki, ayrım yapmadan herkesi sevebilsin ve herkes için üzülebilsinler.
Fatih Altaylı’nın Habertürk’teki tüm yazılarını okumak için tıklayınız