FATİH ALTAYLI, HABERTÜRK'ÜN AYIBINI NEDEN ZAMAN'A SORUYOR! ZAMAN'DAN ALTAYLI'YA JET YANIT!
"İmamın Ordusu Zaman'da yok mu? Polis orayı da basacak mı?" diye soran Fatih Altaylı'ya Zaman Gazetesi'nden jet yanıt geldi.
Habertürk gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı bugün köşesinde Zaman gazetesi ile ilgili çarpıcı bir analiz yapmıştı. "İmamın Ordusu adlı henüz yayınlanmamış kitabın bir kopyası Zaman Gazetesi’nde mevcut. Mevcut olmalı ki, Oda TV’de ele geçirilen belgelerle kitabın bire bir örtüştüğünü görüp bize duyurabilmişler." diyen Altaylı "Acaba yarın savcılar Zaman Gazetesi’ne de bir baskın yapıp oradaki kopyayı da arayacaklar mı?" diye de sormuştu.
ZAMAN’DAN JET HIZINDA YANIT
Habertürk Genel Yayın Yönetmeni’nin bu sorusuna bugün zaman’ın internet sitesinde "Altaylı, Habertürk’ün ayıbını neden Zaman’a soruyor?" başlığı ile ve İsmail Kavak imzasıyla bir yanıt geldi.
Altaylı, Habertürk’ün ayıbını neden Zaman’a soruyor?
Fatih Altaylı, bugün ki yazısında ’İmamın Ordusu Zaman’da var mı?’ diye sormuş.Fazla merakta bırakmadan hemen cevabını verelim: Yok...
Kitap taslağı elimizde yok. Ancak, Ahmet Şık’ın gözaltına alındığı ilk dakikadan itibaren atıp tutanlara nispet, olayın arka planının peşine düşen cevval muhabirlerimiz var.
Yalnız, madem merak etmiş, kafasındaki diğer şüpheleri de bir bir giderelim.
Altaylı’nın dün yan manşetten ’Ulusal Medya 2010 planı satır satır kitap taslağında’ başlığıyla verdiğimiz haber-incelememizi okuduğu anlaşılıyor. Zaten kendisi de önemli kısımları ’bold’ yaparak köşesine bire bir taşımış. Bu güzel. Ancak, sözkonusu haberden hareketle kitap taslağının gazetemizde olduğu fikrine ulaşması ilginç.
Mesela Altaylı, benim genel yayın yönetmenim olsaydı ve "Bu habere nasıl ulaşmışlar?" diye sorsaydı, kendisine şu basit cevabı verirdim:
Oda TV’den çıkan Ulusal Medya 2010 Planı herkesin elinde zaten var.
Polisin, aramalarda ele geçirdiği kitap taslaklarına ilişkin yaptırdığı bilirkişi incelemesi de internette mevcut. Televizyonlara yorum yapmaya çıkan herkesin hukuki sorumluluktan kurtulmak için’49 sayfalık rapor yanımda’ peşrevini çektiği dokümandan bahsediyorum. İşte o raporda kitap nüshaları arasındaki pasajlar satır satır karşılaştırılmış. Benzerlikler, eklenenler, çıkarılanlar sayfa numaraları verilerek rapor edilmiş.
Yani Zaman gazetecilik yapmış. Ulusal Medya 2010 Planı ile 49 sayfalık bilirkişi inceleme raporunu karşılaştırmış.
Mesele bu kadar basit. Fazla uzatmaya gerek yok.
Bu arada Altaylı yazısının sonunda Genel Yayın Yönetmeniz Ekrem Dumanlı’dan taslağın bir kopyasını rica etmiş. Dediğimiz gibi, elimizde kitap taslağı yok ama arzu ederse bilirkişi raporuna Google’dan ulaşabilir.
Anlaşılıyor ki, herkesin elinde olan bu rapor Habertürk’e uğramamış. Bu da Habertürk’ün habercilik zaafı olsa gerek.
Noktayı koymadan Fatih Altaylı’nın makalesininin ilk ve son paragrafında dile getirdiği merakını da giderelim. ’Savcılar, harıl harıl kitabın kopyasını arıyor. Bulup tamamını imha etmek niyetindeler. Acaba içinde ne var?’ diyor kendileri.
Tavsiyemiz şu olsun:
Mahkemenin ’kuvvetli delil’ olarak nitelendirdiği taslağı imha etmek kimin haddine.
Biraz daha sabırlı olunursa kitap taslağını bizzat savcılık basacak zaten.
İddianame çıktığında bir değil muhtelif nüshalarını da okuyacağız. O zaman ’operasyon’ daha net anlaşılacak