Fatih Altaylı da Hürriyet polemiğine girdi! "Tekrarlamaya bile utanırım...Çok felaket iddialar!"
Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, Hürriyet gazetesinde tartışma konusu olan yazarların sosyal medya üzerinden kazanç sağlanmasına ilişkin bir yazı kaleme aldı.
Fatih Altaylı, “Yazarlar, sosyal medya ve pazarlama” başlıklı
yazısında, “Bir süredir Doğan Grubu’nun kimi yazarları ve yayın
sorumlularıyla ilgili çeşitli iddialar ortalıkta dolaşıyor.
Bunlardan bazıları çok felaket iddialar. Burada tekrarlamaya bile
utanırım. Doğru olmamasını temenni ederim” dedi.
“Burada yazmakta beis görmeyeceğim iddia ise bizzat Hürriyet
Gazetesi’nin ombudsmanı tarafından dile getirildiği için
tekrarlamamda mahzur yok. Belki de bu konuyla ilgili kararı verecek
olan Sevgili Volkan Vural’a bir fikir vermiş olurum” diyen Altaylı
şöyle devam etti:
“Hürriyet’in kimi yazarlarının, Twitter ve Instagram gibi sosyal
medya hesaplarından reklam amaçlı paylaşım yaptığı, bunun için para
aldığı söyleniyor. Sosyal medyada çok sayıda takipçisi olup bunu
bir reklam mecrası gibi kullanan ve ‘sosyal medya fenomeni’ olarak
tanımlanan pek çok kişi var. Bu bir iş. Buradaki mesele,
gazetecilik gibi ‘yarı kamusal’ bir görev yapan ve ‘güvenilir
olması’ gereken kişilerin bu nevi paylaşımları para karşılığı
yapmasında düğümleniyor.”
“GELİRİ GAZETEYLE PAYLAŞIYORLAR”
Fatih Altaylı, “Gazeteci bunu yapar mı? Benden duymuş olmayın ama
dünyada da bunu yapan gazeteciler var” diyerek dünyadaki uygulamayı
şöyle anlattı:
“Ancak Batı medyası, özellikle de Amerikan medyası bunu kurallara
bağlamış durumda. Bu paylaşımlar, gazetenin denetiminde, gazetenin
yönetiminde ve geliri gazeteci ile çalıştığı kurum arasında belirli
oranda paylaşılarak yapılıyor. Gazete, kendi sosyal medyasında bu
nevi paylaşımları reklam olarak, bedel karşılığı yapabildiği gibi,
gazete veya televizyonun ‘starları’ da gazetenin bilgisi dahilinde
bunu yapıyor ve geliri gazeteyle paylaşıyorlar. Genelde bu gibi
reklam anlaşmalarını gazete yapıyor. Reklamveren, bu kampanyaya
dahil olacak yazarları da belirliyor. Yazarın veya TV yüzünün
kabulüyle bu iş iki tarafın da gelir elde etmesine yarıyor. Sosyal
medya etkinliği, gazetecinin gelirine ve piyasa değerine de
yansıyor. Gazetesine veya televizyonuna reklam potansiyeli sağlayan
gazeteci daha yüksek ücret elde ediyor, hatta transfer olma
imkânlarını artırıyor. Ancak gazetecinin ve televizyoncunun bunu
bağlı olduğu kurumdan bağımsız olarak yapması, kabul gören bir şey
değil. Çünkü güç bir anlamda ortak bir güç.”
“MATBAA İŞÇİSİNE KADAR HERKESİN PAYI VAR”
“Hürriyet örneğinden yola çıkarsak, Hürriyet yazarının sosyal medya
üzerindeki gücü, Hürriyet yazarı olmasından mı kaynaklanıyor yoksa
tekil gücü mü?” diye soran Altaylı yazısını şöyle sonlandırdı:
“Bu sorunun yanıtını bulmak her zaman kolay değil.
Ama yanıt her ne olursa olsun, gazetecinin gazetedeki konumundan
faydalanarak bunu ‘bireysel’ bir gelir kaynağı haline getirmesi
kabul edilebilir bir şey değil.
Çünkü onun gücünde, o gazetenin yayın yönetmeninden editörüne,
muhabirinden sayfa sekreterine, matbaa işçisine kadar herkesin payı
var.”