30 Tem 2020 08:39 Son Güncelleme: 30 Tem 2020 09:07

Faruk Bildirici'nin RTÜK davasında karar

Mahkeme, Faruk Bildirici’nin RTÜK üyeliğinin düşürülmesine karşı açtığı davayı reddetti. Mahkeme ret kararında Bildirici’nin “Yandaş medya” ve “RTÜK iktidarın arka bahçesi” diyerek tarafsızlığını yitirdiğini gerekçe gösterdi.

Ankara 9. İdare Mahkemesi, Faruk Bildirici’nin Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeliğinin düşürülmesine karşı açtığı davayı, açıklamalarında “yandaş medya” ve “RTÜK siyasi iktidarın arka bahçesi gibi” diyerek “tarafsızlığını yitiridği” gerekçesiyle reddetti.

Cumhuriyet'in haberine göre, Bildirici, kararının bozulması istemiyle İdare Mahkemesi’ne başvurdu. CHP kontenjanından seçilen Bildirici’nin RTÜK üyeliği, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in Basın İlan Kurumu ile TÜRKSAT’ta da görev almasının yasalara aykırı olduğunu gündeme getirmesi ve RTÜK’teki AKPMHP kontenjanından gelen üyelerin oylarıyla düşürülmüştü. Bildirici de RTÜK’ün 31 Ekim 2019’da alınan bu kararının iptali için İdare Mahkemesi’ne başvurmuştu.

‘KANIT, OYLARIM’

Faruk Bildirici mahkemenin kararının bozulması istemiyle yaptığı istinaf başvurusunda ise RTÜK’ün TBMM’nin yetkisini gasp ettiğini vurgulayarak “Üst Kurul hem savcı hem hâkim gibi davranmış; savunma dahi almadan cezai nitelikte bir karar vermiştir” dedi.

RTÜK Başkanı Şahin’in kin ve garez saikiyle üyeliğini düşürdüğünü ifade eden Bildirici, “RTÜK’ün yasadaki üyelikten çekilmiş sayılma hükmü ile ilgili yönetmelik gibi hiçbir düzenleme yapmamış olduğuna” dikkat çekti.

Bildirici, mahkeme kararında yer alan demeç ve açıklamalarının “bazı medya kuruluşları lehinde bazı medya kuruluşları aleyhine tutum olarak nitelendirilemeyeceğini” savundu.

Bildirici, “Tarafsızlığımı yitirdiğim gerekçesine dayanak yapılan üç demeçte de bir kısım özel medya hizmet sağlayıcı kuruluşların kayırılmasını değil, RTÜK yönetiminin bazı özel hizmet sağlayıcı kuruluşlara özel muamele yapmasını ve onların yanlışlarına göz yummasını eleştirmiş, kararlarda siyasetin belirleyici olmamasını istemiştim.

Bir Üst Kurul üyesinin, radyo ve televizyon kanallarıyla ilgili olarak tarafsız olup olmadığının kanıtı, Üst Kurul kararlarında kullandığı oylardır. Demeçlerimde adı geçen televizyon kanallarıyla ilgili oylamalarda lehte taraf olmamakla kalmadım, tam tersine gerektiğinde bu kanallar aleyhine de oy kullandım.”