29 Oca 2018 08:59 Son Güncelleme: 24 Kas 2018 01:58

Faruk Bildirici okura hak verdi, Hürriyet'i yerden yere vurdu: Tık avcılığı!

Hürriyet'in okur temsilcisi Faruk Bildirici, eleştiri oklarını kendi gazetesinin internet sitesine sapladı.

Hürriyet'in okur temsilcisi Faruk Bildirici, kendi gazetesinin okurlarından gelen eleştirilere hak verirken, Hürriyet.com.tr'yi topa tuttu.

Gazetesinin internet sitesinin tık avcılığı yapmak için her haberi galeri şekline dönüştürmesini eleştiren Faruk Bildirici şu ifadeleri kullandı:

"Okurlara hak vermemek elde değil. Elbette başlığın haberi okutmak, okuru çekmek için çarpıcı olması gerekli. Ama çarpıcı olsun ve okutsun diye haberin içeriği ile örtüşmeyen başlık atılmamalı."

İşte Faruk Bildirici'nin bugünkü yazısından bir bölüm:

OKURLAR, internet haberlerinde en çok “tık avcılığı” yapan aldatıcı başlıklar ve uzayıp giden foto galerilerden yakınıyor.

Her iki yöntem de okurları çileden çıkarıyor desem yanlış olmaz. Gönderdikleri e-postalardaki ağır ifadelerden anlıyorum ne kadar çok sinirlendiklerini.

Tepkinin boyutunu anlatabilmek için okurların yazdıklarından birkaç örnek vereyim. Haluk Pehlivan adlı okur, “Fatih Terim sürprizi” başlığına tepki gösterirken, “O sayfaları istediğiniz gibi tıklamama rağmen Fatih Terim’le ilgili bir sürprize rastlayamadım ve kendimi kandırılmış hissettim” diyordu.

Vedat Kaplanoğlu da “G.Saray bombayı Çin’den patlatıyor, resmen açıklandı”başlığına kızmış, “‘Resmen açıklandı’ diyorsunuz ama transferi iki tarafın resmen onaylaması gibi bir durum yok” diyordu. Kaplanoğlu, “tıklanma sayısını artırmaktan başka amacı olmayan haber yazmışsınız” diye tepki gösteriyordu.

Ahmet Uçar, “hafif karla karışık yağmur” bilgisinin “Meteorolojiden İstanbul’a kar uyarısı” başlığı altında verilmesini eleştiriyor, bu başlığın son bir ay içinde beş altı kere kullanıldığını, okurların yanıltıldığını savunuyordu.

Bir haberin çok sayıda “tık”lamayla okunabilen “galerilere” dönüştürülmesine itiraz eden okurlardan Özgür Altın, “İnternet sayfanızda hemen her gün gördüğüm ‘Oraya hemen girin değiştirin’ gibi başlıklarla insanları 30-40 sayfayı tıklanmaya yönlendirmeniz gazetenize yakışmıyor” diyordu. Abidin Halıcı, “Fransız kanalı: Türk askeri kararlı, morali yüksek” haberinin 28, “Teröristlerin attığı roket Kilis’te camiye isabet etti” haberinin 11 sayfaya bölünmesini eleştiriyor; “Bari her fotoğrafın altında birkaç cümlelik bilgi olsa ama o da yok”diye yakınıyordu.

Tümer Küçük adlı okur da “Bu köyde 300 yıldır kimse boşanmıyor nedenini öğrenince çok şaşıracaksınız” haberine sinirlenmişti. Düşüncesini “31 kere tıkladım. Sonunda bu başlığın kandırmaca olduğunu anladım. Üstelik tarihi bir uygulamayı anlamsız ve gereksiz cümlelerle boşu boşuna uzatmayı başarmışsınız” diyerek dile getiriyordu.

Okurlara hak vermemek elde değil. Elbette başlığın haberi okutmak, okuru çekmek için çarpıcı olması gerekli. Ama çarpıcı olsun ve okutsun diye haberin içeriği ile örtüşmeyen başlık atılmamalı. Okurların tepkilerinden de görüleceği gibi içerikle örtüşmeyen haber başlıkları, inandırıcılığı ve güvenilirliği zedeler. Tıklanma sayısını bugün için artırsa da uzun vadede okur kaçırır.

Aynı şekilde, doğru düzgün bilgi içermeyen, sırf sayfa sayısını artırmak için uzatılan “galeriler” de gazete-okur ilişkisini yıpratacak bir yöntem. Önceki gün bu yazıyı hazırlarken, altta ve üstte yer alan 30 manşetin 7’si galeriydi. Spor (futbol) haberlerinin ise büyük çoğunluğu...

Araştırmalar, insanların dijital mecrada her habere ayırdıkları sürenin giderek kısaldığını gösteriyor. Hız ile özdeşleşen bir mecrada, okuru başlıktaki bilgiyi bulması için onlarca sayfa tıklamak zorunda bırakmak doğru ve rasyonel bir yöntem olamaz.