Faruk Bildirici, Çetin Kaya'nın ölümünü yazdı: Haber değeri görmeyen medya da suç ortağı!
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, sinema seti çalışanı Çetin Kaya'nın 29 Kasım'da İstanbul'un Kadıköy ilçesinde polis memuru S.E.'nin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetmesi haberine sessiz kalan medyayı eleştirdi.
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, "Çetin Kaya’nın kelepçelendikten sonra yakın mesafeden ensesinden vurularak öldürüldüğü iddiasının ortaya atılmasından sonra polisin tutuklanması, gazetecilerin de bu olayı aktarırken İstanbul Valiliği açıklamasıyla yetinmemesini gerektirirdi. Ama buna rağmen Sözcü’nün 1 Aralık’ta akşam saatlerinde internette yayımladığı haber İstanbul Valiliği’nin açıklamasına dayanıyordu. “Kadıköy’de Çetin Kaya’nın ölümüne neden olan polis tutuklandı” başlığını taşıyan haberde valilik açıklamasına sadece polisin tutuklandığı bilgisi eklenmişti. CHP’li Tanrıkulu’nun bu konuda Meclis’e soru önergesi vermesi de bu haberle birleştirilmemiş, -50 dakika sonra- ayrı bir haber yapılmıştı. Sözcü’nün bir insanın öldürülmesine duyarsızlığı ertesi gün de sürdü. 2 Aralık tarihli basılı gazetede ilk haber kısaltılarak aynen yayımlandı. Bereket 3 Aralık’ta Sözcü’nün internet sayfasında yeni bir haber yayımlandı da okurlar, olayla ilgili iddiaları öğrenebildiler. Ama avukat Orçun Fide ile konuşularak hazırlanan 'Aile avukatından çarpıcı iddia: Çetin Kaya iki eli kelepçeliyken, ensesinden silahla vuruldu' başlıklı haber basılı gazetede yayımlanmadı" ifadelerini kullandı.
Bildirici, "Hürriyet ve Sabah da hem basılı gazetede hem de internet sayfasında sadece İstanbul Valiliği açıklamasını haber yaptı; sonra bir daha bu konuyla ilgilenmedi. Habertürk sitesi ilk gün valilik açıklamasıyla birlikte tutuklanan polis memuru Selçuk E.’nin savunmasına da yer verdi, sonra bir daha haber yapmadı. Karar, Akşam, Türkiye ve Yeni Şafak gazeteleri ise bu konuya hiç girmediler, valilik açıklamasını bile yayımlamadılar" dedi.
Bildirici, şu ifadeleri kullandı:
İktidar medyasından sadece Milliyet, ilk gün valiliğin açıklamasını yayımlamakla kalmayıp, ertesi gün de “Kaya’nın ölümüyle ilgili soru işaretleri” diye iddiaları irdeleyen bir haber hazırladı; CNN Türk de oradan alıntıladı.
Silahsız bir sivilin polis kurşunuyla öldürülmesine ilk günden itibaren en çok ilgi gösteren medya kuruluşları Birgün, Gazete Pencere, T24, Evrensel, Cumhuriyet ve Halk Tv oldu.
Birgün, önce “Polisin öldürdüğü Çetin Kaya’nın arkadaşlarından çağrı” haberini, sonra da “İnfaz şüphesi” başlıklı haberi yayımlandı ve sonraki günlerde de bu konudaki haberlere internette devam etti. Basılı gazetede ise “Kaya gözaltına alındıktan sonra öldürüldü’ iddiası”, “Ensesinden vurulduğu raporla da doğrulandı” ve “Cinayette delil karattma şüphesi” haberlerine yer verildi.
Cumhuriyet gazetesi ise bu olayı basılı nüshasında üç gün üst üste haber yaptı. İnternette de “Kadıköy’de Çetin Kaya’nın öldürülmesi: Polisin görevi yargısız infaz yapmak mı?” başlıklı bir haber ile BBC Türkçe’nin “Çetin Kaya: Kadıköy’de polis tarafından öldürülen set işçisinin ölümü hakkında neler biliniyor” haberini yayımladı.
BBC Türkçe’nin haberinde avukat Orçun Fide’nin, İstanbul Valiliği'nin uyuşturucu bulunduğu iddiasını yalanlayarak “Arama ve olay tutanaklarında valiliğin yaptığı gibi uyuşturucu ve telsiz bulunmamaktadır” dediği de aktarılıyordu. BBC Türkçe’nin bu haberi T24’te de aynen yayımlandı. Gökçer Tahincioğlu da T24’de Çetin Kaya’nın öldürülmesiyle ilgili kaleme aldığı “Dur ihtarları’, bir cinayeti ‘haklı’ göstermenin yolları ve cezasızlık” başlıklı yazısında yargısız infaz niteliğindeki bu tür cinayetlerin cezasız kalmasını eleştirdi.
Gazete Pencere, bu cinayeti okurlarına üç gün üst üste “Kadıköy’de polis kurşunuyla ölüm”, “Kadıköy’de Çetin Kaya’yı öldüren polis tutuklandı” ve “Çetin Kaya’nın öldürülmesi Meclis gündeminde” başlıklarıyla duyurdu.
Evrensel, önce Valilik açıklamasına ilişkin DHA haberini internette yayımladı; polisin tutuklanmasıyla ilgili haberde de avukatın görüşlerine yer verdi. Cinayetin TBMM gündemine taşınmasını da haberleştiren Evrensel, basılı gazetede bu olayı sadece bir kez “Polis görevden alındı” diye küçük bir haber olarak gördü.
"Yaygın medya peşine düşmediği için üniformalı failler korunabiliyor"
Bildirici, son olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu cinayetlerin cezasız kalmaması ve üzerinin örtülmemesi için medyaya büyük görev düşüyor. Yaygın medya, bu ölümlerle ilgili valilik ya da emniyetin açıklamalarıyla yetinmek yerine üzerine gidip araştırsa, bulgularını yayımlasa, yargı sürecinde de peşini bırakmasa adalet sağlanır, suçlular cezalandırılır.
Ama medyanın büyük bölümü maalesef polis asker gibi devlet görevlileri tarafından işlenen bu tür cinayetlere karşı duyarsız. Yaygın medya peşine düşmediği için de üniformalı failler korunabiliyor, sürekli yeni cinayetler işlenip duruyor.
İnsan yaşamına duyarsız davranarak bu türden cinayetlerin cezasız kalmasını sağlayan, adaletin işlemesini engelleyen yetkililer kadar medya da suç ortağı olmaya devam ediyor."