24 Tem 2011 16:28 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:36

FAİZ VE KREDİ LOBİSİNDEN MAAŞLI GAZETECİLER VAR!

Faizleri yükseltmek amacıyla faaliyet gösteren kriz lobisinden maaş alan gazetecilerin bulunduğu öne sürülüyor. İddia önemli bir isimden geliyor.

Avrupa çökerken Türkiye ayakta kalınca, faiz lobisi 'KRİZ' propagandasına başladı... Bunu da sokaktaki vatandaş üzerinden yapmaya çalıştı. İç talep daraltılarak ülke kaosa sokulmak isteniyor.

Geçen hafta enteresan şeyler yaşandı. İsterseniz kısaca hatırlayalım... Avrupa'yı kavuran borç krizi Türkiye'de tartışılmaya başlandı. Fakat belli bir kesim, ısrarla bu krizin bize geleceğini yaymaya çalıştı.

Cari açık gerekçe gösterildi. 'Kriz geliyor' denilerek, alışverişten vazgeçilmesi bile istendi. Ankara'dan yapılan iyi niyetli açıklamalar, başka anlamlar yükletilip kriz çığırtkanlığına dönüştürüldü. Bu krizci lobiye faizci lobi katıldı. Arkalarına da uluslararası kuruluşları aldılar.

Bu noktada, iki ayrı manşetle piyasaların krizci lobiye taviz vermediğini ortaya koyduk... Oynanmak istenen oyunun perde arkasını İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Süleyman Yaşar ile konuştuk. Dr. Yaşar vatandaşa, 'Kriz yok korkmayın' mesajı verirken, lobilerin gerçek amaçlarını da ortaya koydu. Süleyman Yaşar'ın tespitleri şöyle:

PARADAN PARA KAZANDILAR

Türkiye'de bütçe açığı hızla kapandı, enflasyon düştü. Yıllarca yüksek enflasyondan kazanç sağlayanlar artık kaybetti. Paralarını faize yatırdılar. Bu şekilde paradan para kazanan bu kesim faizler yine yükselsin istiyor. Bu yüzden krizden besleniyorlar. Eski düzen gelsin diye uğraşıyorlar.

GAZETECi KILIKLI LOBi ELEMANI

Kriz ve faiz lobisinin maaşlı elemanları olan bazıları 'gazeteci' adı altında, 'kriz gelecek' propagandasıyla piyasalardaki dengeyi bozuyor, büyük portföylerle zengin oluyor.

Bu, 2008 yılında da yapıldı ama tutmadı. 'Batıyoruz' propagandasi ile iç talep daraltılmak isteniyor. Şok bir talep daralması sıkıntı doğurur. Ülkemizde iç piyasa geniş. İhracattaki olası kaybı dengeler.

REYTiNG KURULUŞLARI DEVREDE

Türkiye, notu düşük tutulunca gereksiz yere yüksek faiz ödemek zorunda kalıyor. Bu da faizci lobinin işine geliyor. Türkiye Hazine'si, 'kredi notu düşük' diye bu yıl boş yere 14.5 milyar lira faiz ödeyecek. Halbuki bu parayı ödenmese; her biri 500 kişiye iş veren 580 tane tekstil fabrikası kurulabilir.

CARİ AÇIK SORUN DEĞiL

Cari açık bir ülkenin ürettiğinden fazla harcaması anlamına gelir. Türkiye'de cari açık özel sektörün. Özel sektörün 75 milyar dolar olan dış borcunun bir kısmı zaten dışarıda tutuluyor. Daha az vergi ödemek için bu yol tercih ediliyor. Borcun diğer kısmı ise dünyada para hâlâ ucuz olduğu için alınıyor.

VATANDAŞ NE YAPSIN?

Kriz geliyor, 'dikkatli harcayın' sözlerine inanmayın. Aslında kriz olmasa da, insan parasını dikkatli harcamalıdır. Hem ödeme gücünü aşan borçlanma yapmamalı, hem de döviz geliri yoksa asla dövizle borçlanılmamalı. Bunu her zaman söylüyoruz...

IMF'Yi iSTiYORLAR

IMF, hegemonyasını sürdürsün istiyor. Yani, ekonomi kendisine muhtaç olsun istiyor. Bu sayede bütçeyi de, siyaseti de kontrol edecek. Faizci lobi de IMF gelsin istiyor. Çünkü IMF geldiğinde ekonomi hastanede demektir. Bu da faizleri yükseltir.

Faruk Erdem/Takvim