EZGİ BAŞARAN'A YAYLIM ATEŞ; BUGÜN ÜÇ YAZAR BİRDEN BAŞARAN'I TOPA TUTTU!
"Balyoz CD'lerini kim hazırladı? Bana bunun yanıtını verin" diyen Radikal yazarı Ezgi Başaran'a eleştiri bombardımanı..
"Balyoz CD’lerini kim hazırladı? Bana bunun yanıtını verin" diyen
Radikal yazarı Ezgi Başaran bugün üç yazar tarafından üç ayrı
köşeden adeta yaylım ateşine tutuldu.
Takvim yazarı Rasim Ozan, Başaran’ı Ertuğrul Özkök’ün "Gerzekötesi
şapşal tetikçisi" ilan ederken, Star yazarı Elif Çakır ise "Türkçe
anlamamış bir de İngilizce anlatmak gerek" şeklinde eleştirdi.Bir
diğer Star yazarı Berat Özipek'in de hedefindeki isim Ezgi
Başaran'dı. O da Başaran'ı "demokrat görünümlü" olmakla
suçladı.
İŞTE O YAZILAR :
Rasim Ozan KÜTAHYALI / TAKVİM
Azgın azınlığın son kozu: PKK terörü
Türkiye’nin yeniden azınlık diktatörlüğü günlerine döneceğini sanan
bir azgın azınlık hala milletin çoğunluğuna karşı haçlı seferlerini
sürdürüyor… Üç gündür uyarıyoruz ama hala gerzekliğe devam
ediyorlar…
Aptal ve aptal olduğu kadar da azgın azınlık temsilcileri…
Hala bu gerçeğin farkında değilsiniz…
Güney Afrikalı ırkçı beyazlara has egemenlik kibri gözlerinizi kör
etmiş…
Hala çeşitli psikolojik operasyonlarla PKK terörünü azdırarak,
tetikçilerinize PKK’yı destekleterek son kurşunlarınızı
atıyorsunuz…
Hele Ertuğrul Özkök’ün gerzekötesi şapşal bir tetikçisi var ki hem
darbeci generalleri hem PKK’lı teröristleri aynı anda savunuyor…
Bir yandan da “İslam hastalıklı bir dindir” diyor, bu milletin
değerlerine küfrederek Ertuğrul’un tam bir müridi olduğunu ispat
ediyor…
Oysa millet PKK kurşunlarını da sizin gibilerden biliyor ve Tayyip
Erdoğan’ı koruma ve kollama hissi artıyor…
Son 10 yılda hep olduğu gibi yine tezgahınız ters dönüyor…
Bu tezgahlara devam ederseniz yeni rejimin “Derin güç” olmak
isteyen manyakları da yarın sizlere bir tezgah düzenler…
Sizi tamamen bitirirler…
Bunu isteyenler azımsanmayacak bir güçtür, bunu da unutmayın…
Biz bir yandan da azınlık yurttaşları cendereye almayı amaçlayan
“Yeni Derin Güç” olmak isteyen tiplere karşı mücadele ediyoruz…
Siz ise hala “Zenciler birbirine düşer, biz azınlık beyazlar da
yeniden iktidarı alırız” planları içindesiniz…
Bu planların hayata geçeceğine hala inanıyorsanız gerçekten
gerzeksiniz…
Zenciler ve demokrat beyazlar birbirine karşı ne kadar husumet
beslerse beslesin sizlerin karşısında bir bütün olur…
ELİF ÇAKIR / STAR
GAZETESİ
Türkçe anlamıyorsanız Swoboda İngilizce anlatsın
Kolayına Ezgi Başaran olunmuyormuş! Bunu “anladım” iyice. Bir de
Ezgi Başaran ve muadillerine söz anlatmak deveyi hendekten
geçirmekten daha zormuş! Bunu da “anladım” iyice...
Geçmişinde dört darbe yaşayan Türkiye’de ilk kez sivil mahkeme,
“darbe gerçekleştireceğinden” hiç kuşku duyulmayan “teşebbüsçü”
askerleri yargıladı. Mahkemenin darbeci generallere verdiği cezalar
birilerinin “midesine oturacak” kadar ağır!
Ezgi Başaran “Anladık” diyerek bizimle kafa buluyor bir de...
“Şunu da açıklayın”, “Bunu da açıklayın” deyip bir de “Hadi
askerden kurtulduk, şimdi demokratik hukuk devletinde mi
yaşıyorsunuz?” diyerek mahkemenin kararını ısrarla
“değersizleştirme” yönünde elinden geleni ardına koymuyor...
“Anladım, anladım” diyor ama anlamamakta direniyor...
Bir kez daha söyleyeyim...
Sizin “midenize oturan karar”ın , 27 Mayıs darbesi, 12 Mart
muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi ve 28 Şubat post-modern darbesini
gören Türk demokrasisi için anlamı büyük ve önemli.
Bakın bu davanın ehemmiyetini, ciddiyetini “elin gavuru anladı”
sizler anlamamakta direniyorsunuz...
Benim dilim belki yetmiyordur “Başaran”lara anlatmaya ya da Türkçe
anlamıyorlardır. O halde gidin Swoboda’ya, size bir de İngilizce
anlatsın!
BERAT ÖZİPEK / STAR GAZETESİ
Balyoz’a neden inanmıyorlar?
Ben oligarşi medyasının darbe sanıklarından yana
durmasını anlayabiliyorum.
Bu yüzden de “Salonda ‘baba’ ve hıçkırık sesleri” (Vatan) türü
ifadelerle sanık yakınlarının acısını sömürmeleri veya “Bu
savunmaya rağmen 16 yıl” (Hürriyet) türünden, mahkemenin kararını
sanık avukatlarının diliyle “haber”leştirmeleri beni
şaşırtmıyor.
Ama bunun bile bir düzeyi olur.
Balyoz Kararının açıklandığı günün akşamı CNN Türk’te Orhan Kemal
Cengiz’le tartışan Ezgi Başaran’ın halini hatırlıyorum.
“Plan seminerini bence asker kendi içinde yargılamalıydı” diyor.
Bunu söylerken şaka yapmıyor.
İzleyiciyi unutmuş, adeta bir münazarada gibi, o an aklına
gelenlerle, tartıştığı kişiyi sıkıştırmaya çalışıyor. Öyle ki,
tartışmanın bir yerinde, Orhan Kemal’in argümanını “yanlış anlayıp”
kendi tezini desteklemek için manipüle ediyor. O da nezaketinden
“benim söylediğimi çarpıttın” yerine “benim söylediğimi aşırı
yorumladın” diyor.
Ne diyor aynı gazeteci Balyoz ile ilgili yazısında?
“Bir karar verilmişti. Uygulanacaktı. Çetin Doğan ve yakın silah
arkadaşlarından Ankara’nın davetlerinde ‘İrtica geliyor’ diye ileri
geri konuşmanın, 28 Şubat dönemindeki girişimlerinin ve tabii görüş
ve düşüncelerinin rövanşı alınacaktı.”
Yani ne kedi girmiş, ne zarar etmiş! Yazısından öğreniyoruz ki
Çetin Doğan da bir fikir suçlusuymuş. Onu yargılayanlar da
“rövanşist” ve dahası bundan zevk alıyorlar. Öyle ki bunu sadece
ordunun geri kalan muvazzaflarına ders olsun diye değil, “rövanş
almanın zevki için” de yapıyorlar.
Roni Margulies harika yakalamış. Gerçekten Ertuğrul Özkök gurur
duyabilir onunla. Ama onun sofistikasyonundan uzak, ürkütücü bir
nefret bu ve sahiden sağlıklı bir bakış değil.
Ama bunun ortaya dökülmesi çok iyi.
Özellikle onun gibileri söylemlerine bakıp demokrat sanan
okuyucular için.