01 Mayıs 2010 09:00
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:16
EZEL'DE HATA ÜSTÜNE HATA!.. MİLLİYET YAZARI DİZİYİ NEDEN İZLEMİYOR?
Ali Eyüboğlu, reytingleri altüst eden Ezel dizisindeki "bir dizi hata"yı kaleme aldığı köşesinde neden artık diziyi izlemediğini de açıklıyor.
İşte Ali Eyüboğlu’nun Milliyet Cadde'deki yazısı
EZEL’DEKİ BİR DİZİ HATA
Daha önce de yazdım; ilk başlarda “Ezel”i izliyordum ama bıraktım... Tanıdığım birçok insan da benim gibi yaptı. Dizideki reyting düşüşü de haklılığımızın göstergesi.
Ancak her şeye rağmen “Ezel”i takip etmeye devam eden arkadaşlarım var ama onlar da dizideki hatalardan dert yanmaya başladı... Onlardan biri de, yıllarca polis - adliye muhabirliği yaptıktan sonra İstihbarat Şefliği’ne terfi eden meslektaşım...
Geçen hafta izlediği “Ezel”de yarım saat içinde şu hataları yakalayıp, e - posta olarak bana gönderdi:
“Polis, cinayet şüphesiyle gözaltına aldığı ‘Cengiz’e soruyor: ‘Bu araba senin mi?’ Cengiz’, ‘Evet’ deyince polis, ‘Arayın’ talimatı veriyor. Hemen kapıyı açan polis, elinde kırbaçla geliyor. (Kırbaç, öldürülen kişiye ait. Cinayeti işleyen ‘Ali’ yanına alıyor ve ‘Cengiz’in aracına koyuyor anlaşılan). Hiçbir polis delilleri öyle avuçlayıp getirmez. Bir cinayet delili eldiven giyilip poşete konulur ve parmak izi vs. gibi incelemeler için kriminal laboratuvarına gönderilir.
Bari o yazıyı gösterme?
‘Cengiz’ bir karakola götürülüyor ama gidilen yer Deniz Şube’ye bağlı Sualtı Polisi... Cinayet Şube neresi, Deniz Polisi neresi? Bunu da kahramanlarımız binaya girerken, kapının üstündeki yazıdan görüyoruz. Bari yazıyı göstermeyin.
Sorguya gelen polis, cinayet delili kırbacı getirip masanın üstüne koyuyor. Kriminalde olması gereken kırbaç, çıplak elle tutuluyor, parmak izleri bırakılıyor, varsa şüphelinin parmak izleri böylece yok oluyor.
Ezel, yüzük almak için kuyumcuya giriyor. Tuzak kurduğu ‘Cengiz’in görüntüsünü aynada görüyor, bu halüsinasyon durumundayken kuyumcunun camını çerçevesini indiriyor.
İhbar üzerine iki polis gelip Ezel’i gözaltına alıyor. O sırada Ezel’in adamı ‘Kamil’ olaya müdahale ediyor ve polislere, ‘Ben emekli başkomiser Kamil, durun’ falan diyor. Polisler Ezel’i bırakıp kenara çekiliyor. ‘Kamil’, ‘Ezel, emin misin, yapmak istediğinden?’ falan diyor. ‘Ezel’, ‘Evet’ deyince aradan çekiliyor.
O suçtan tutuklama olmaz
Diziye göre, ihbara gelen polisler emekli başkomiserin dediğini yapmaya hazır. ‘Bırakın’ deseler bırakacaklar yani...
Bu arada ‘Ezel’in cezaevine girmek için kuyumcunun camını çerçevesini indirdiğini öğreniyoruz. Yani planlı gelmiş oraya, camı çerçeveyi indirmek için... Peki o halüsinasyon sahnesine ne gerek var? Sanki cinnet getirip yapmış gibi olay veriliyor, sonra birden planlı olduğunu anlıyoruz.
Ayrıca camı çerçeveyi indirdiği için tutuklanıp cezaevine konulan var mı?
Darp yok, gasp yok, insanlara saldırı yok, hırsızlık girişimi yok. Bir rafları kırıp dökmek var. Böyle bir suçtan gözaltına alındığınızda zararı ziyanı ödetirler ve savcının talimatıyla karakoldan sizi bırakırlar. Mahkemeye dahi büyük bir ihtimalle çıkmazsınız.
Küçük bir suçtan tutuklanan ‘Ezel’, cinayetten tutuklanan ‘Cengiz’le aynı koğuşa düşüyor.
Yarım saatlik bölümde bu kadar hata olur mu?”
EZEL’DEKİ BİR DİZİ HATA
Daha önce de yazdım; ilk başlarda “Ezel”i izliyordum ama bıraktım... Tanıdığım birçok insan da benim gibi yaptı. Dizideki reyting düşüşü de haklılığımızın göstergesi.
Ancak her şeye rağmen “Ezel”i takip etmeye devam eden arkadaşlarım var ama onlar da dizideki hatalardan dert yanmaya başladı... Onlardan biri de, yıllarca polis - adliye muhabirliği yaptıktan sonra İstihbarat Şefliği’ne terfi eden meslektaşım...
Geçen hafta izlediği “Ezel”de yarım saat içinde şu hataları yakalayıp, e - posta olarak bana gönderdi:
“Polis, cinayet şüphesiyle gözaltına aldığı ‘Cengiz’e soruyor: ‘Bu araba senin mi?’ Cengiz’, ‘Evet’ deyince polis, ‘Arayın’ talimatı veriyor. Hemen kapıyı açan polis, elinde kırbaçla geliyor. (Kırbaç, öldürülen kişiye ait. Cinayeti işleyen ‘Ali’ yanına alıyor ve ‘Cengiz’in aracına koyuyor anlaşılan). Hiçbir polis delilleri öyle avuçlayıp getirmez. Bir cinayet delili eldiven giyilip poşete konulur ve parmak izi vs. gibi incelemeler için kriminal laboratuvarına gönderilir.
Bari o yazıyı gösterme?
‘Cengiz’ bir karakola götürülüyor ama gidilen yer Deniz Şube’ye bağlı Sualtı Polisi... Cinayet Şube neresi, Deniz Polisi neresi? Bunu da kahramanlarımız binaya girerken, kapının üstündeki yazıdan görüyoruz. Bari yazıyı göstermeyin.
Sorguya gelen polis, cinayet delili kırbacı getirip masanın üstüne koyuyor. Kriminalde olması gereken kırbaç, çıplak elle tutuluyor, parmak izleri bırakılıyor, varsa şüphelinin parmak izleri böylece yok oluyor.
Ezel, yüzük almak için kuyumcuya giriyor. Tuzak kurduğu ‘Cengiz’in görüntüsünü aynada görüyor, bu halüsinasyon durumundayken kuyumcunun camını çerçevesini indiriyor.
İhbar üzerine iki polis gelip Ezel’i gözaltına alıyor. O sırada Ezel’in adamı ‘Kamil’ olaya müdahale ediyor ve polislere, ‘Ben emekli başkomiser Kamil, durun’ falan diyor. Polisler Ezel’i bırakıp kenara çekiliyor. ‘Kamil’, ‘Ezel, emin misin, yapmak istediğinden?’ falan diyor. ‘Ezel’, ‘Evet’ deyince aradan çekiliyor.
O suçtan tutuklama olmaz
Diziye göre, ihbara gelen polisler emekli başkomiserin dediğini yapmaya hazır. ‘Bırakın’ deseler bırakacaklar yani...
Bu arada ‘Ezel’in cezaevine girmek için kuyumcunun camını çerçevesini indirdiğini öğreniyoruz. Yani planlı gelmiş oraya, camı çerçeveyi indirmek için... Peki o halüsinasyon sahnesine ne gerek var? Sanki cinnet getirip yapmış gibi olay veriliyor, sonra birden planlı olduğunu anlıyoruz.
Ayrıca camı çerçeveyi indirdiği için tutuklanıp cezaevine konulan var mı?
Darp yok, gasp yok, insanlara saldırı yok, hırsızlık girişimi yok. Bir rafları kırıp dökmek var. Böyle bir suçtan gözaltına alındığınızda zararı ziyanı ödetirler ve savcının talimatıyla karakoldan sizi bırakırlar. Mahkemeye dahi büyük bir ihtimalle çıkmazsınız.
Küçük bir suçtan tutuklanan ‘Ezel’, cinayetten tutuklanan ‘Cengiz’le aynı koğuşa düşüyor.
Yarım saatlik bölümde bu kadar hata olur mu?”