Eyüp Can "Fetullahçı mısın" sorusunu nasıl cevapladı?
CNN TÜRK ekranlarında yayınlanan Aykırı Sorular, Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can Sağlık’ı konuk etti.
17 Aralık depremi sonrası yayınlanan kasetlerle tartışmanın odağı
olan medyayı gündeme taşıyan Enver Aysever, kaset savaşlarını,
paralel yapıları ve medyayı sordu, Gazeteci Eyüp Can Sağlık
yanıtladı.
"FETHULLAHÇI MISIN" DİYE SORDU
Eyüp Can için ilk günden beri dolaşımda olan "cemaatçi" iddiasını
hatırlatan Enver Aysever "Fethullahçı mısın?" diye sordu. "Ben bu
kadar basit kavramlarla insanı tanımlamayı senin de benim de
entellektüel zekamıza hakaret sayarım. Bir kere ben kollektif
kimliklere inanmıyorum. Eğer birey olarak varsan varsındır.
Birileri benim üzerime tek bir kimliği yakıştırıyorsa bu o
insanların sorunudur." diyen Eyüp Can, Zaman gazetesinde de
Radikal'de de çalışabilecek biri olmak için geniş bir yelpazede
konumlanmak gerektiğini bu anlamda tek bir kimlikle anılmak
istenmediğini söyledi.
GEZİ'NİN HAYSİYET İSYANI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
“Gezi ruhunun başından beri barışçıl, haysiyet isyanı olduğunu
düşünüyorum. Gezi sürecinde yaşanan şiddeti, vandalizmi de
görmezden gelmedim. Meydan işgal altındaysa, otobüsler yakılıyorsa,
Başbakanlık binasına yürünüyorsa, burada sorunlu bir durum vardır”
dedi. Gezi sürecinde hükümetin tutumuna yönelik eleştirilerde
bulunan Eyüp Can Sağlık: “Bu hükümet gezi gibi çok barışçıl
başlayan bir süreci ilk günler anlamayarak ama anladıktan sonrada
adeta kriminalize ederek başka yöne çekmeye çalıştı. Orada bir
takım örgütlerde buna malzeme verdi ama bu benim gezinin ruhunu
görmeme engel değil” dedi.
İKTİDAR ADINA PESPAYE BİR GAZETECİLİK
YAPILIYOR
“Bir gazeteci kendi siyasi tercihini seçip o yönde gidebilir. Bugün
sorunumuz iktidara yakın gazetecilik yapılması değil, bugün
sorunumuz iktidar adına gazetecilik yapanların bunu pespaye biçimde
yapması."
Gazeteci Mustafa Karaalioğlu’nun ‘Türk basını hiç bu kadar
pespayeleşmemişti’ sözlerini hatırlatan Sağlık: “Yüzde ellinin
medyası var ve yüzde ellinin dışındaki medya iktidarı yıkmak için
her yolu mübah görüyor düşüncesi var. Gazetelerin görevi hükümeti
yıkmak mıdır? Benim yaptığım her haber, her eleştirel haber,
sorgulama, itiraz, hükümeti yıkma, ajan, darbe gibi kavramlarla
değerlendiriliyorsa o eleştirileri yapanların demokrasi nosyonunu
sorgulamak lazım” dedi.
BAŞBAKAN'IN UÇAĞI MEDYA İÇİN BÜYÜK NİMET OLDU
Son günlerde tartışılan gazetecilerin Başbakan’ın uçağına binecek
gazetecilerin kısıtlanması konusunda açıklamalarda bulunan Gazeteci
Eyüp Can Sağlık kendisinin de uçağa kabul edilmediğini söyledi:
Uçağa almıyor, uçağa binme meselesi başlı başına medya ilişkilerini
zehirliyor. Bazı medya patronları, bazı yayın yönetmenleri,
bu ilişkileri kendilerini aşağı çeker şekilde kurdular. Uçağa
binmek büyük nimet, sen binebiliyorsun, ilişki eşitsiz bir ilişkiye
dönüştü, en küçük rahatsızlıkta binme, böyle bir ilişki olabilir
mi?
Uçak kamunun malı, asker uyguladığında karşı çıktık. Mesleki
anlamda akreditasyon uygulamasını anlarım, uzmanlığa göre belli
konularda belli gazetecileri alabilirsin. ama ideolojik olarak sen
akreditasyon yapıyorsan bunun eskisinden ne farkı var.
Akreditasyon uygulamasına asker uyguladığında karşı çıktık.
Gazetecilerin Başbakanla çektirdikleri fotoğrafların soğuk savaş
dönemi gazeteciliğinde görülebilecek örnekler, demokratik bir
ülkeye yakışmıyor.