18 Şub 2014 09:46 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:56

Eyüp Can "Fetullahçı mısın" sorusunu nasıl cevapladı?

CNN TÜRK ekranlarında yayınlanan Aykırı Sorular, Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can Sağlık’ı konuk etti.

17 Aralık depremi sonrası yayınlanan kasetlerle tartışmanın odağı olan medyayı gündeme taşıyan Enver Aysever, kaset savaşlarını, paralel yapıları ve medyayı sordu, Gazeteci Eyüp Can Sağlık yanıtladı.

"FETHULLAHÇI MISIN" DİYE SORDU

Eyüp Can için ilk günden beri dolaşımda olan "cemaatçi" iddiasını hatırlatan Enver Aysever "Fethullahçı mısın?" diye sordu. "Ben bu kadar basit kavramlarla insanı tanımlamayı senin de benim de entellektüel zekamıza hakaret sayarım. Bir kere ben kollektif kimliklere inanmıyorum. Eğer birey olarak varsan varsındır. Birileri benim üzerime tek bir kimliği yakıştırıyorsa bu o insanların sorunudur." diyen Eyüp Can, Zaman gazetesinde de Radikal'de de çalışabilecek biri olmak için geniş bir yelpazede konumlanmak gerektiğini bu anlamda tek bir kimlikle anılmak istenmediğini söyledi.

GEZİ'NİN HAYSİYET İSYANI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM

“Gezi ruhunun başından beri barışçıl, haysiyet isyanı olduğunu düşünüyorum. Gezi sürecinde yaşanan şiddeti, vandalizmi de görmezden gelmedim. Meydan işgal altındaysa, otobüsler yakılıyorsa, Başbakanlık binasına yürünüyorsa, burada sorunlu bir durum vardır” dedi. Gezi sürecinde hükümetin tutumuna yönelik eleştirilerde bulunan Eyüp Can Sağlık: “Bu hükümet gezi gibi çok barışçıl başlayan bir süreci ilk günler anlamayarak ama anladıktan sonrada adeta kriminalize ederek başka yöne çekmeye çalıştı. Orada bir takım örgütlerde buna malzeme verdi ama bu benim gezinin ruhunu görmeme engel değil” dedi.

İKTİDAR ADINA PESPAYE BİR GAZETECİLİK YAPILIYOR

“Bir gazeteci kendi siyasi tercihini seçip o yönde gidebilir. Bugün sorunumuz iktidara yakın gazetecilik yapılması değil, bugün sorunumuz iktidar adına gazetecilik yapanların bunu pespaye biçimde yapması."

Gazeteci Mustafa Karaalioğlu’nun ‘Türk basını hiç bu kadar pespayeleşmemişti’ sözlerini hatırlatan Sağlık: “Yüzde ellinin medyası var ve yüzde ellinin dışındaki medya iktidarı yıkmak için her yolu mübah görüyor düşüncesi var. Gazetelerin görevi hükümeti yıkmak mıdır? Benim yaptığım her haber, her eleştirel haber, sorgulama, itiraz, hükümeti yıkma, ajan, darbe gibi kavramlarla değerlendiriliyorsa o eleştirileri yapanların demokrasi nosyonunu sorgulamak lazım” dedi.

BAŞBAKAN'IN UÇAĞI MEDYA İÇİN BÜYÜK NİMET OLDU

Son günlerde tartışılan gazetecilerin Başbakan’ın uçağına binecek gazetecilerin kısıtlanması konusunda açıklamalarda bulunan Gazeteci Eyüp Can Sağlık kendisinin de uçağa kabul edilmediğini söyledi:

Uçağa almıyor, uçağa binme meselesi başlı başına medya ilişkilerini zehirliyor. Bazı medya patronları, bazı yayın yönetmenleri, bu ilişkileri kendilerini aşağı çeker şekilde kurdular. Uçağa binmek büyük nimet, sen binebiliyorsun, ilişki eşitsiz bir ilişkiye dönüştü, en küçük rahatsızlıkta binme, böyle bir ilişki olabilir mi?

Uçak kamunun malı, asker uyguladığında karşı çıktık. Mesleki anlamda akreditasyon uygulamasını anlarım, uzmanlığa göre belli konularda belli gazetecileri alabilirsin. ama ideolojik olarak sen akreditasyon yapıyorsan bunun eskisinden ne farkı var. Akreditasyon uygulamasına asker uyguladığında karşı çıktık.

Gazetecilerin Başbakanla çektirdikleri fotoğrafların soğuk savaş dönemi gazeteciliğinde görülebilecek örnekler, demokratik bir ülkeye yakışmıyor.