'MALLARINA NEDEN EL KONULDU?'
"Şunu soruyorum" diyerek soruları arka arkaya sıralayan Hakan Ural devamında şu ifadeleri kullandı:
"Devlet o zaman sizi paketin içerisine mi alıp buradaki mal varlığınıza el koydu. Kayyım atadı şirketlerinize. Sizin söylediklerinizden şu çıkıyor. 'Benim bütün gelirim pirüpak vergimi de ödüyorum. Her şeyi hakkımla kazandım. Hiçbir suç işlemedim. Zaten en kısa zamanda ülkeme de geleceğim.' Bende o zaman düz düşünen bir vatandaş olarak diyorum ki bu kadının mallarına mülklerine neye istinaden el koydunuz? Bir de kayyım atadınız. Onun geri dönüşü de yok.
'BU FİLMİN SONUNU ÇOK MERAK EDİYORUM'
Eğer siz burada haklı çıkarsanız. Söylediğiniz gibi buraya geldiniz belgeleri ibra ettiniz. Bir baktılar ki kadının geliri belli gideri belli vergisini ödemiş. Bütün gelirlerini beyan ediyor. O zaman siz devletin geri dönülmez size verdiği hasardan maddi büyük tazminat alırsınız devletten. Çünkü kayyım atanan şirketin doğal olarak işleri düşer. Bunun da maddi zararı hesaplanamaz. Böyle de bir durum var. Bunu kim açıklayabilir?
Bir insanın emeğiyle biriktirdiği mala böyle çöker gibi el koyamaz ki devlet. Kayyım atamaz. Dolayısıyla ben bu filmin sonunu çok merak ediyorum."
Hakan Ural, Eylül Öztürk'ün Amerika'daki evlerini nasıl aldığını da programda ele alırken 'İtibarlı gördüğünüz tüm meslek sahiplerinin tamamı bu dünyada yüzyıl maaş alsa iki tane Amerika'da ev alamaz' ifadelerini kullandı.
