"EY AYŞE ARMAN VE HÜRRİYET; PİTONLAR KOVALASIN SİZİ EMİ?"
Taraf yazarı Barbaros Altuğ, Hürriyet ve yazarı Ayşe Arman'ı çok ağır ifadelerle eleştiren bir yazıya imza attı..
Nil’de Ölüm
Fırsat kalmıyor; halbuki ben size bugün ne tatlı yaz partileri,
şampanyayla hülyalanmış ne minik hikâyeler, mutlu ve güzel
insanlardan haberler verecektim. Fakat bu aile, bu yeteneküstü
fertlerden mürekkep sirk, malzemesini vermeye doyamıyor. PR bülteni
olarak kullandıkları amiral gazetelerden.
Benek benek betitas
Daha kızkardeşin şemsiyeleri yeni açılmış ve ailecek çekiştirmelerine rağmen bir türlü kapanamıyorken, sirkin özgür gelininin yeni albümü ve olağanüstü yaratıcı albüm kapağı ile yeni bir PR kampanyası başlattılar; elbette resmî sözcüleri Ayşe Arman vasıtası ile.
Şemsiyelerin çorundan kaçarken Kusama’nın beneklerine tutulduk dünden beri aniden: Altta da göreceğiniz gibi beneklerin renklerinin dahi bire bir örtüşmesi ve 82 yaşındaki Japon sanatçı Kusama’nın tüm kariyerini bu beneklerle bezemiş olması, Kusama’nın retrospektifi Londra’da iken aa Nil’in de hep orada olması falan elbette her zamanki gibi derin bir “Aa o da kim? Ben sokaktan geçerken benek gördüm, ordan şeettim yani. Hem twitter’a da fotoğrafını koydum, benim buluşum işte benim” tesadüfü olarak açıklanacaktır hiç kuşkumuz yok. Deve ailemize zira “neren doğru ki” sorusunu bile sormaya mecalimiz kalmasın istiyorlar.
Pitonlar kovalasın sizi
Zaten soruları sorması gereken, istediği zaman hırçınlıkta sınır tanımayan sarışın röportajcımız aslında. Öyle ya röportaj dediğin bir ağırlama sanatı değil; ya da biz öyle sanıyoruz. Oysa bu belli ki röportaj falan değil; ilk cümle aynen şu: “O gerçekten bir mücevher!” Beğeniyor Nil kızımızı Arman, ölesiye. Tutamıyor kendini ve devam ediyor “eşi benzeri yok” (Björk’ü saymazsak), “fikir saçıyor” (içimden geçeni yazamayacağım).
Ve sadece Nil’i beğenmekle yetinmiyor dörtnala koşan övgü makinası: “Bir tarafında Serdar Erener, diğer tarafında Sertab Erener, öbür tarafta baban, hep büyük yeteneklerle kuşatılmış vaziyettesin” (bubirsoru). Serdar Erener’i dahi “büyük yetenek” olarak nitelendirmesini kabul ettik hadi (neticede Ayşe Arman’dan bahsediyoruz; entelektüel çıtamızı Serdar Erener düzeyine, bilgi seviyemizi Ayşegül kitaplarına indirdik diyelim) ama Nil’in adı dahi anılmayan babası? Şu “benim adım piton miton” şarkılarını söyleyen, kızı hatırına kızının konserlerinde konuk sanatçı diye ağırlanan Mozart Karaibrahimgil! herhalde.
Nüdist Anadolu
Arman Kusama falan bilemediği için (yok böyle bir beklentimiz demiştik) tahminim Nil de sanatçıyı Harrod’s kataloğuna bakarken Louis Vuitton’un Kusama’dan ilhamla, ama “telif hakkını ödeyerek” yaptığı benekli seriden keşfettiği için kapağa bayılıyorlar; “bir sanat eseri” diyor hatta Arman. Evet, bu tarafına katılıyoruz; Kusama olağanüstü bir sanatçı çünkü ama Türkiye’de bir album kapağı yaptığından henüz haberi yok.
Körlerle sağırların konuşmasındaki en şahane yerlerden biri çıplaklık ve Anadolu üstüne: Özgür kızımız meğer bu çıplak kapağı ile Anadolu’da (mesela Şırnak’ta falan?) sofralarda şarkılar söylemeyi amaçlamıyor muymuş? Amaçlıyormuş! Ama daha ağzımız kapanmadan devam ediyor “Bu şarkıların o toprakların I will Survive’ı olmasını istiyorum!” Evet havuzlu evlerindeki salıncaktan inerek puanlı bikinileri ile Nil şarkıları söyleyen Kardelenler; Stanislaw Lem diyeceğim ama, daha Prada koleksiyonu çıkmadı, zor.
Beraber yürüdünüz siz bu yollarda
“Boğaz güzel bir kadın, köprüler onun boynundaki inciler” vecizelerini twitter’dan üstümüze fışkırtan “über süper şahane” yetenek Nil’in geçmek istediği yollar da belli: Zengin, şımarık ve epey sınırlı yetenekteki kızlarını önce TED konferanslarına yolluyor aile (İsviçre’de ladyli kokulu diye okuyun) çünkü TED temsilcisi Nil’imizin kocacığı (ah bu tatlı kocaları bu özgür, göçebe ruhlu kızların), sonra mutlaka bir yabancı sanatçıdan “ilham”la kapak kotarılıyor. Aile fotocularına “manalı pozlar” safhasını 4. safha olan Ayşe Arman güzellemesi takip ediyor. Son safha ise tekerrürden ibaret; kendini imha. Bu şemsiye kısmında basın bülteni ile gerçekleşti. Benekli, çıplak, özgür ve “çok” yetenekli Bayan Nil’in bu safhasını beklemeye devam ediyoruz şimdi. Hayırlısı.