07 Eyl 2010 08:02 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:36

"EY 12 EYLÜL'LE HESAPLAŞACAĞINI SANANLAR!"

"Cemaat medyası referanduma sayılı gün kala 'Evet' için nereden asılacağını şaşırdı.."

Ey, 12 Eylül'le hesaplaşılacağını düşünenler...

Cemaat medyası referanduma sayılı gün kala 'Evet' için nereden asılacağını şaşırdı, şimdi yeni yeni 12 Eylül mağdurları yaratarak kamuoyunu manipüle etmeye çalışıyor. Geçen gün 1980 doğumlu futbolcu Emre Belözoğlu'nun da 12 Eylül mağduru olduğunu okuyunca kahkahayı bastım ister istemez.
Belözoğlu bakın neler diyor:
- 'Ben beş günlükken ülkede darbe olmuş. Doğumumun dördüncü gününde babam işe gitmiş ve askerler babamı tutuklamışlar. Hiçbir şeyden haberi yokmuş, ama üç-beş saat içeride tutmuşlar.'
Bu örnekten yola çıkarak bir tümevarımı da var futbolcunun:
- 'Ülke bu acıları, bu sıkıntıları yaşamışsa bunlarla yüzleşmek gerekiyor. Siyasi anlamda çok ciddi bir bilgim olmasa da ülkemizdeki herkes içinde bulunduğumuz durum itibarıyla vicdanı hür şekilde oyunu kullanmalı. Benim oyum 'evet'. Çünkü o dönemi yaşamış akrabalarım, tanıdıklarım var.'
Belözoğlu'nun gerekçeleri böyle.

Bir de 12 Eylül darbesini damarlarına kadar hissetmiş ve o dönemin mağduru olmuş isimlerden, 12 Eylül öncesi Devrimci Yol hareketinin lideri, 12 Eylül sonrasına damga vurmuş Devrimci Yol davasının bir numaralı sanığı Oğuzhan Müftüoğlu'nun görüşlerine kulak kabartalım:
- 'AKP'nin anayasa değişiklik paketini 12 Eylül ve darbecilikle hesaplaşma olarak sunmaya çalışmasının çok kaba bir aldatmaca olduğu elbette görmek isteyenler için çok açık bir şey. Doğrusu AKP'nin 12 Eylül'le hesaplaşmak gibi bir derdi olduğuna inanmak için ya salak olmak lazım ya da aldatılmaya gönüllü olmak... Ama bizim ülkemizde aldatılmaya gönüllü insan sayısı doğrusu hiç de az değil, diğerini de zaten Aziz Nesin söylemişti.'
Müfütoğlu ve arkadaşlarının (üç-beş saat sorgulanan Belözoğlu'nun babasının aksine) 12 Eylül sonrası yaşadıklarını da hatırlayalım: 90 gün gözaltı, işkence, idamla yargılanma, 10 yıl cezaevi...
Alıntılara devam ediyorum, çünkü Müftüoğlu'nun geçen gün Cumhuriyet'te yayımlanan sözleri çok önemli:
- 'AKP'nin yaptığı 12 Eylül anayasasını ve 12 Eylül darbesinin üstüne kurulan düzeni sermayenin ve emperyalizmin bugünkü ihtiyaçları doğrultusunda biraz değiştirmekten ibarettir... AKP de hala 12 Eylül ürünü yüzde 10 barajının üstünde oturuyor, YÖK vb. bütün 12 Eylül kurumları da sürüyor.'
Ve de meşhur 'Darbeciler yargılanacak' iddiasına ilişkin görüşleri:
- '[AKP'nin] Zamanaşımı engelini ortadan kaldırmak için yapılan teklifleri kabul etmemiş olmaları samimiyetsizliklerini göstermeye yetiyor. Ama zaten şimdi artık mesele 12 Eylül'le hesaplaşmak meselesini böyle bir-iki kişinin göstermelik bir yargılanmasına indirgemek saçmalıktan başka bir şey olmaz. 1991 yılında tahliye olduğum zaman cezaevinin kapısında bütün 12 Eylül yargılamalarının yok sayılması gerektiğini söylemiştim, ama bakın arkadaşlarımızdan bazıları hala Devrimci Yol davasının uzantısı bir davada yargılanmaya devam ediyor.'
Ekleyecek bir şey var mı?
Bir yandan olmadık isimlerden mağdur yaratmaya çalışan ve komik duruma düşen Cemaat medyası... Emre Belözoğlu'yla kitleleri kandırmaya çalışanlar ve 12 Eylül'le hesaplaşma adı altında 'Evet' için manipülatif haberler yapanlar...
Diğer yanda 12 Eylül'ün zulmünü yaşamış ve bugün Türkiye'ye rövanşla, taraf tutmakla bakmayan bir aydın.
Ve pazar günü de sandıkta bir nitelikli seçmen oy kullanacak, bir de neye oy verdiğini dahi bilmeyenler.

Bono kahkahayı bastı
- Yargıyı kontrolüm altına alacağım, bağımsızlığını ortadan kaldıracağım, dedim. Bono kahkahayı bastı.
- Beni eleştiren yazarların işinden olması için baskı uyguluyorum, patronlarına vergi cezaları kesiliyor, dedim. Bono kahkahayı bastı.
- Ülkede ne var ne yoksa her şeyi satıyorum, devletin hiçbir geliri olmasın istiyorum, dedim. Bono kahkahayı bastı.
- İhalelerin hep 'bizim' dostlara verilmesini istiyorum, kendime yandaş medya kurduruyorum, dedim. Bono kahkahayı bastı.
- 'One minutes' dedim. Bono kahkahayı bastı.
- Yahu sen koca Başbakan'ı iPod reklamı için mi kullanıyorsun, dedim. Bono kahkahayı bastı.
- Bana muhalif olan yüzlerce insan neyle suçlandığını bilmeden hapiste, dedim. Bono kahkahayı bastı.
- Genelde Dolmabahçe'de gizli görüşme yapıyorum ama seni anlatacağım, dedim. Bono kahkahayı bastı.

Suskun yazarlar
Pazar günkü Habertürk gazetesinde köşe yazarları arasında 'Evet-hayır' anketi vardı. Daha evvel köşelerinde oy verme gerekçelerini ve renklerini açıklamış yazarlar listelenmiş.
Bir de 'Açıklamayanlar' var. Bir kısmının oyu kendileri açıklamasalar da tahmin edilebilir. Ama içlerinde hakikaten bazılarının ne oy vereceğini merak ediyorum.
İşte o açıklamayanlar listesine:
Pakize Suda, Okay Gönensin, Mehmet Barlas, Mehmet Tezkan, Saygı Öztürk, Yavuz Donat, Ruhat Mengi, Derya Sazak, Ferai Tınç, Ragıp Duran, Mehveş Evin.

Oray EĞİN / AKŞAM