Kendi başıma gittim. Çeşme'de adliyeye. Hakim davayı 1 Eylül'e erteleyecekti. Hakimin odasına daldım. 'Siz benim 1 Eylül'e kadar yaşayacaklarımı garanti edemezsiniz. Bir kadın dayanışması olsun. Beni boşayın' dedim. O genç hakime beni tek celsede boşadı.
Star Tv'deki haber programımdan ayrılmıştım. Şeker hastası çıktım. Mesaj geldi telefonuma 48 saat içinde anneni kaybedebilirsin. emboli riski var diye. Ankara'ya gittim. Annem yoğun bakımdan çıktı, babama göğüs kanseri teşhisi kondu.
O yoğun bakıma girdi. 2 ay sonra çocuğum gibi sevdiğim köpeğimi kaybettim. Onu gömmeye Çeşme'ye gittim. Sonra orada karşıma Avram çıktı.
Yerin dibindeyim, sürünüyorum. Beni dinleyen, benden cinsel bir beklentisi olmayan biri. Öyle dahil oldu hayatıma...