Ancak aynı kaynağa göre, ağustosta ülke genelinde satılık konut arzı bir önceki aya göre sadece yüzde 0.1 azalmışken, temmuzda ülke genelinde ve üç büyük şehirde artış gözlemlenmişti. Bu durum, artan talep ile birlikte stoklardaki erimenin hızlandığını gösteriyor.
Satışlardaki artış, daha fazla kişinin ev sahibi olması açısından olumlu bir gelişme olsa da üretimdeki düşüş, arz açısından endişe verici bir durumu ortaya koyuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ülke genelinde ikinci çeyrekte yapı ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 22,7, daire sayısı yüzde 28,9 ve yüzölçümü yüzde 30,9 oranında azaldı.
İkinci çeyrekte inşası için ruhsat verilen bina sayısı 24 bin 82, daire sayısı ise 137 bin 210 olarak belirlendi. Böylece, pandemi etkisindeki 2019 hariç tutulduğunda, 2009'dan sonraki en düşük ikinci çeyrek verisi kaydedilmiş oldu.
Sektör uzmanları, Türkiye’de her yıl 800-850 bin yeni konuta ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Ancak bu yılın ilk yarısında alınan ruhsat sayısı yaklaşık 314 bin civarında kaldı. Ayrıca, ruhsat alınması inşaatın hemen başlayacağı anlamına gelmiyor; inşaat süreci başlasa bile tamamlanması için ortalama 1,5-2 yıl beklemek gerekiyor. Geçen yıl üretimde bir toparlanma yaşanmış olsa da, 2018’den bu yana alınan ruhsatlar ihtiyaçların gerisinde kalmış durumda, bu da arz açığının giderek büyümesine neden oluyor.