Etyen Mahçupyan AK Parti'yi fena vurdu! Hangi konuda başarısızlar?
Etyen Mahçupyan, Akşam'daki yazısında hükümeti eleştirerek, başarısızlıkların önünün alınması gerektiğini vurguladı
Liberal kimliğiyle tanınan ve uzun bir süredir AKP hükümetinin
politikalarına verdiği destekle dikkat çeken gazeteci, akademisyen
ve yazar Etyen Mahçupyan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun danışmanı
olduktan sonra eleştirilerini hem sertleştirdi hem de arttırdı.
Al Jazeera Türk’le geçen haftaki söyleşisinde ‘İslami kesimin en az
yarısının yolsuzluğun farkında olduğunu‘ söyleyen Mahçupyan,
bugünkü köşesinde de AKP’nin ‘üç hatası‘nı sıraladı. ”
Bu türden başarısızlıkların önü alınmazsa tarihçilerin yazacağı
büyük hikâyeye ulaşmanın da bir garantisi olmayabilir” diye yazan
Mahçupyan’ın, ”AKP’nin yaptığı her şey iyi ve doğruymuş gibi
konuşuyorlar” sözleriyle parti sözcülerini eleştirmesi de dikkat
çekti.
Hoyratlık eleştirisi
Mahçupyan Akşam gazetesinde kaleme aldığı ‘AKP’nin başarısız
kaldığı üç alan’ başlıklı yazısında, üç hatayı şöyle listeledi:
* Batı’yla ilişkide ortaya çıkan boşluklar,
* Gezi olaylarında görünür hale gelen ‘sosyalle bağlantı’
meselesi,
* İktidarın tabandan gelen yeni burjuvazinin hırsının yarattığı
‘hoyratlığa’ yenik düşmesi.
‘Yanlışlar ‘karakter’ haline gelebilir’
Mahçupyan makalesine ”Geleceğin tarihçileri muhtemelen en az on yıl
daha sürecek olan AKP dönemini bugün birçoklarını şaşırtacak bir
netlikle ‘olumlu’ olarak değerlendirecekler” diye başlasa da,
partiye şu uyarıda bulundu: ‘‘Ne var ki değişim sürecinin
içindeyken daha dar kapsamlı konularda yapılan yanlışlar öne
çıkarak siyaseti belirleyebilir. Bunun nedenlerinden biri söz
konusu yanlışların, iktidarın ikincil sayması nedeniyle bir süre
sonra birikimli bir hal almasıdır. Böylece bu belirgin
başarısızlıklar adım adım iktidarın ‘karakteri’ haline getirilir ve
bazen de gelir.”
‘Başarısızlıklar kaldıraç gibi’
Muhalefeti de eleştiren Mahçupyan ”Hele geleceğe yönelik bir ufuk
yaratmak açısından sıkıntı yaşayan bir muhalefetin varlığında,
güncele hitap eden başarısızlıkların bir tür kaldıraç gibi
kullanılması şaşırtıcı olmaz” diye yazdı.
‘Batı’yla ilişkiler tümüyle Hizmet hareketine
bırakılmıştı’
Mahçupyan’a göre, AKP’nin ilk döneminde koşulların da doğal
getirisi olan Batı’yla iyi ilişkiler, işlerin tümüyle ‘Hizmet
hareketine bırakılması nedeniyle‘ bozuldu: ”Ancak ardından gelen
dönem AKP’nin özellikle dış politikada ‘uyumsuz’ olarak
değerlendirilen ve kontrol edilmesi güç tutumu ile damgalandı. Buna
hükümetin yargı ile karşı karşıya gelmesi eklendiğinde Batı’daki
ibre de tersine dönmüştü. Çünkü AKP Batı ile ilişkileri tümüyle
Hizmet hareketine bırakmış haldeydi. Brüksel’de Gülen cemaatinin
dışında CHP’nin ve TÜSİAD’ın büroları varken, on yılı devirmiş AKP
iktidarının henüz bürosu yoktu.”
‘AKP sözcüleri otoriter algı yaratıyor’
Davutoğlu’nun danışmanı, AKP sözcülerini de sert bir dille
eleştirdi: ”Bu ‘altyapıya’ AKP’li sözcülerin Batılıların kulağına
hiç hitap etmeyen, hatta ters tepen söylemini eklemek gerekiyor.
Bugün bile AKP adına konuşanlar bazen fazlasıyla apolojetik
davranıyor ve sanki AKP’nin yaptığı her şey iyi ve doğruymuş gibi
konuşuyorlar. Bunun iktidarı yıpratan ve AKP’nin ‘otoriterliğini’
pekiştiren bir algı yarattığını kavramakta zorlanıyorlar.”
‘Sosyal taleplere sağır kaldı’
Mahçupyan’a göre ikinci hata, AKP’nin İslami kesimin dışındaki
kitleleri kuşatamaması oldu. Mahçupyan bu sorunu, ‘Gezi olaylarında
görünür hale gelen ‘sosyalle bağlantı’ meselesi’ diye tanımlayıp,
‘partinin ‘sosyal nitelikteki tercih ve taleplere büyük ölçüde
‘sağır’ kaldığını‘ yazdı.
‘Seküler cenaha yabancılaştı’
Mahçupyan şu ifadeleri kullandı: ”AKP kendi tabanındaki sosyal
devinimi, kuşatıcı bir parti anlayışı üreterek ve iç mobilizasyonu
sağlayarak siyasetin içine çekebildi. Ama bunu İslami kesimin dışı
açısından yapması mümkün olmadı. Dahası seküler cenahı tümüyle
elden kaçıracak şekilde o alanın sosyal ihtiyaçlarına, algılarına
ve duyarlılığına yabancılaştı.”
‘Yeni burjuvazinin hoyratlığını besliyor’
Davutoğlu’nun danışmanı, AKP yönetimin alamet-i farikası haline
gelen inşaatlara, çevre katliamına yol açan santrallere ve maden
facialarına da ‘sol‘dan bir eleştiri getirdi:
”Üçüncü başarısızlık ise, iktidarın tabandan gelen yeni
burjuvazinin hırsının yarattığı ‘hoyratlığa’ yenik düşmesi, hatta
zaman zaman bunu besleyen bir konuma sürüklenmesidir. Suiistimalin
doğal hale geldiği bir alışkanlık ortamında yükselen binalar, azami
kardan başka bir hedef gütmeyen madencilik örnekleri, kapkaç
mantığıyla hayata geçirilen enerji santralleri ve bütün bu tabloyu
mümkün kılan belediyecilik ‘kaçakları’ AKP iktidarının bugün en
önemli ayak bağı.”
‘Etik olmayan müteahhit zihniyeti AKP’yi
kuşattı’
Mahçupyan, ekonomik büyümeye dayalı bir dönüşümün aciliyeti
nedeniyle ‘AKP’nin etik normları içselleştirmemiş bir müteahhit
zihniyeti tarafından kuşatıldığını‘ belirtip, ”Bu kesim belki
iktidarın ihtiyaç duyduğu iktisadi ivmeyi ve sosyal desteği
sağladı, ancak AKP’nin meşruiyet zemininde de gedikler açtı… ‘‘
ifadesini kullandı.
Mahçupyan yazısına, ”Sonuçta ileriki tarihçiler belki bunları
yazmayacaklar. Ama bu türden başarısızlıkların önü alınmazsa
tarihçilerin yazacağı büyük hikâyeye ulaşmanın da bir garantisi
olmayabilir… ” diye son verdi.