Etki ajanlığı düzenlemesi nedir?
"Etki ajanlığı" Türkiye'de tartışma yaratan ve Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) casusluk suçlarını genişletmeyi hedefleyen bir yasa tasarısıdır. Bu düzenleme, yabancı devletlerin veya organizasyonların çıkarları doğrultusunda hareket ederek suç işleyen kişilere yönelik yeni cezai yaptırımları içeriyor. Peki, Ayşe Barım'ın tutuklanmasıyla gündeme gelen "etki ajanlığı" düzenlemesi nedir?
Etki Ajanlığı Düzenlemesi Nedir?
"Etki ajanlığı," Türkiye'de tartışma yaratan ve Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) casusluk suçlarını genişletmeyi hedefleyen bir yasa tasarısıdır. Bu düzenleme, yabancı devletlerin veya organizasyonların çıkarları doğrultusunda hareket ederek suç işleyen kişilere yönelik yeni cezai yaptırımları içeriyor.
Etki Ajanlığı Düzenlemesinin Amacı ve Detayları
Tasarı, TCK'nın 339. maddesine yeni bir suç eklemeyi planlıyor. Buna göre:
-
Suç tanımı: Devletin güvenliği veya iç/dış siyasal yararlarına aykırı hareket eden, yabancı devlet ya da organizasyonların stratejik çıkarları doğrultusunda suç işleyenler 3 ila 7 yıl arasında hapis cezasına çarptırılabilecek.
-
Ağırlaştırıcı durumlar: Eğer bu eylem savaş sırasında ya da askeri operasyonları tehlikeye sokacak şekilde işlenirse, ceza 8 ila 12 yıl arasında değişebilecek.
-
Çifte cezalandırma: Suçlu, bu düzenlemeden ayrı olarak işlediği diğer suçlar için de ayrıca cezalandırılabilecek.
Muhalefetin İtirazları
Muhalefet ve basın örgütleri, düzenlemeyi şu gerekçelerle eleştiriyor:
-
Belirsizlik ve keyfiyet: “Devletin iç ve dış siyasal yararları” gibi ifadelerin muğlak olduğu, bu nedenle düzenlemenin kötüye kullanıma açık olduğu belirtiliyor.
-
Çifte ceza uygulaması: Aynı suçtan iki kez cezalandırma, hukuk prensiplerine aykırı olduğu için eleştiriliyor.
-
Basın özgürlüğüne tehdit: Gazeteciler, yabancı kaynaklardan bilgi aldığı veya eleştirel habercilik yaptığı için “etki ajanı” damgası yeme riskiyle karşı karşıya kalabilir.
İktidarın Gerekçesi
İktidar, tasarının teknolojik gelişmeler ve yeni tür casusluk faaliyetleri karşısında mevcut yasaların yetersiz kalması nedeniyle hazırlandığını savunuyor. Üçüncü ülkelerin Türkiye üzerinde yürüttüğü operasyonların ve taşeron aracılığıyla yapılan faaliyetlerin cezalandırılması hedefleniyor.
Basın Meslek Örgütlerinin Görüşü
Türkiye’nin önde gelen basın meslek kuruluşları, bu düzenlemenin gazetecilik faaliyetlerine ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve eleştirel habercilik üzerinde baskı kurabileceğini ifade ediyor. Özellikle "yabancı organizasyon" ve "siyasal yarar" gibi muğlak ifadelerin basın özgürlüğünü kısıtlayıcı bir araç olarak kullanılabileceği endişesi dile getiriliyor.