26 Haz 2012 12:55 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:50

ETHA VE ATILIM GAZETESİ'NE POLİS BASKINI!

Etkin Haber Ajansı (ETHA) ve Atılım gazetesi ofisi şu anda polis tarafından aranıyor.

Etkin Haber Ajansı (ETHA) ve Atılım Gazetesi'nin İstanbul Aksaray'da bulunan binası sabah 10:00'da İstanbul emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı polisler tarafından basıldı.

İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla "MLKP örgütünün yayın organları" olduğu gerekçesiyle basıldığı öğrenildi.

ETHA ve Atılım Gazetesi'ndeki aramalar devam ediyor.

Gazetecilere Özgürlük Platformu'ndan açıklama:

Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Dönem Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi’nin, Atılım Gazetesi ve Etkin Haber Ajansı’na yönelik polis baskınıyla ilgili yaptığı açıklama şöyle: "Atılım Gazetesi ve Etkin Haber Ajansı’nın (ETHA) İstanbul Aksaray’daki büroları bu sabah polis tarafından basılarak arama yapıldı. Bu uygulama, basın ve ifade özgürlüğünün açıkça ihlali anlamına gelir. Demokrasilerde, yayın kuruluşlarının basılması, faaliyetlerinin engellenmesi, yayın durdurma, yayın araçlarına el konulması kabul edilemez. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye aleyhine verdiği birçok ihlal kararında vurgulandığı üzere, “yalnızca toplumda genel kabul gören, zararsız ya da kayıtsızlık içeren fikirler değil; aynı zamanda toplumu sarsıcı, şoke edici veya rahatsız edici düşünce açıklamaları” da basın ve ifade özgürlüğü kapsamındadır. Bu çerçevede, Atılım Gazetesi ve Etkin Haber Ajansı’na yapılan baskınlar, AİHM kararlarına da aykırıdır.

Yasal olarak yayın hayatını sürdüren, adresi ve çalışanları belli olan bu iki kuruluşun, “yasadışı örgütlerin yayın organı” olarak nitelendirilmesinin, cezaevindeki meslektaşlarımızın “terörist” olarak suçlanmasından da hiçbir farkı yoktur.

Ülkemizde 100’e yakın gazetecinin hapiste olduğu, gazeteciler hakkında 10 bin dolayında soruşturma ve davanın bulunduğu bir ortamda, basın ve ifade özgürlüğü üzerinde baskılara dayanak oluşturan yasa hükümlerinin değiştirilmesini beklerken; tam tersine anti-demokratik uygulamaların şiddeti giderek artmaktadır. Bu tür baskılar, ülkemizin ve halkımızın demokratik geleceği açısından duyduğumuz kaygıları daha da derinleştirmektedir. Daha özgür bir toplum olabilmek umuduyla, basın üzerindeki bu baskıların artık sona ermesini bir kez daha talep ediyoruz."