ESKİ VAKİT YAZARI HÜSEYİN ÜZMEZ DAVASINDA ŞOK İTİRAF!
Eski Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. İnce, Hüseyin Üzmez davasıyla ilgili çarpıcı itiraflarda bulundu..
Eski Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. İnce, barkovizyona 14 yaşındaki B.Ç.’ye cinsel tacizde bulunan Hüseyin Üzmez’le ilgili haberi yansıtarak yaptığı konuşmada, “Bu kız çocuğu iki kez Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Hep birlikte çocuğu mahvettik. Çocuk mağduriyetinde bir an önce çözüm bulunmalı” dedi.
POLİS Akademisi Başkanlığı Suç Araştırma Merkezi’nin (SAMER) Antalya’da düzenlediği “5. Uluslararası Risk Altında ve Koruması Gereken Çocuklar Sempozyumu”na 30 ülkeden 400 kişi katıldı. Bu yılki ana temasının “Şiddet ve Çocuk: Toplumsal Şiddettin Cenderesinde Çocuklar” olarak ele alındığı sempozyumda, katılımcılar çocuk istismarının kanunlarla değil, toplumsal çalışmayla önlenebileceği görüşü üzerinde durdu. Sempozyumda konuşana eski Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk İnce, barkovizyonda Vakit Gazetesi Yazarı Hüseyin Üzmez’in 14 yaşındaki B.Ç.’ye cinsel istismarda bulunmasıyla ilgili haber kupürünü göstererek, şunları söyledi:
‘14 YAŞINDA TRAVMA YAŞATTIK’
“Bu kız çocuğu
iki kez Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Hep birlikte çocuğu
mahvettik, hasta ettik, daha kötü yaptık. Büyük bir travma yaşayan
kız çocuğun ruh sağlığını daha da bozacak şekilde Adli Tıp
Kurumu’na gönderip tekrar tekrar aynı acıları, yaşadığı travmatik
olayları yaşamasına neden olduk. Adli Tıp Kurumu’na gelmeden
sorunları çözmek gerekir. Koruyucu ve önleyici tedbirler almak
gerekli.”
‘ACILAR ÖNLENEBİLİR’
“Çocuk istismarının
önlenmesi için bir şeyler yapılıyor ancak hep eksik kalıyor. Kanun
çıkartılıyor, polislik önlemler alınıyor, pedagog, psikiyatristler
görev almaya başlıyor ancak yeterli olmuyor. Herkes kendi alanıyla
ilgili çalışma yürütüyor. Böyle bağımsız olunca da sonuç alınmıyor.
Önemli olan topyekûn, hep birlikte çalışma yürütebilmek. Ortak veri
bankası oluşturup tüm kurumların aynı anda bilgi sahibi olmasını
sağlamak. Böylece istismara uğrayan çocuk birçok yere gönderilerek
aynı acıları yaşamasının önüne geçilebilir.Cinsel istismar ve
şiddete maruz kalma riski olan çocuklar, onlar için risk oluşturan
ebeveyn ve ailelerin takibi yapılması gerek. Bölge çalışması
yapılması lazım. Burada en büyük görev öğretmenlere düşüyor. Hatta
muhtarlara. Bu nedenle muhtarınızı bile seçerken dikkat etmek
gerek. Öğretmen okulda, muhtar mahallede gözlem yaparak olumsuz bir
durum yaşamadan önce gerekli yerlere ulaşabilir. Şimdi çocuk cinsel
istismara uğramış, arada yıllar geçmiş, yargılama uzun sürmüş ve
çocuğun mağduriyeti devam etmiş.”
‘Gel başından geçenleri anlat’
“Ardından
evlenip hayata tutunmaya çalışırken tekrar çağırıyoruz, ‘Gel
başından geçenleri anlat’ diye. Tekrar aynı travmatik durumu
yaşatıyoruz. Adli Tıp Kurumu’na bu şekilde gelen bir kız çocuğu
‘Yeter rahat bırakın, yakamdan düşün’ diye haklı olarak isyan
ediyor. Çocuk mağduriyeti durumunda bir an önce çözüm bulunmalı,
yargılama tamamlanmalı. Olay adli tıp kurumlarına gelmeden
çözülmelidir. Çünkü buralarda çocuklara ikinci bir travma
yaşatıyoruz.”
Üzmez olayı
BURSA 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Eylül 2009’daki karar
duruşmasında Hüseyin Üzmez hakkında, “cinsel istismar” ve “küçük
yaştaki çocuğun ruh sağlığını bozma” suçlarından 13 yıl 1 ay 15 gün
hapis, “hürriyeti tahdit” suçundan ise beraat vermişti.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, itiraz üzerine yeniden yargılanma
yapılmasına hükmetmişti. Üzmez, 9 Mart 2011’deki karar
duruşmasında, “cinsel istismar ve küçük yaştaki çocuğun ruh
sağlığını bozma” suçundan aynı cezaya çarptırılmış, “hürriyeti
tahdit”ten ise yine beraat etmişti.
Üzmez, bu kararla tahliye edilmişti. Yargıtay 14. Ceza Dairesi,
Üzmez’e, “cinsel istismar” ve “küçük yaştaki çocuğun ruh sağlığını
bozma” suçlarından verilen 13 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezasını
onamış, “hürriyeti tahdit” suçundan yargılanmasına hükmetmişti.
Onamanın ardından Üzmez, Temmuz 2012’de yeniden cezaevine
gönderilmişti.