26 Eki 2008 12:18 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:22

'EŞİME ZULMETTİM BAŞIMA BUNLAR GELDİ!..' HALİS AĞA'DAN ÇOK ÇARPICI İTİRAFLAR!..

Neredeyse tüm mal varlığını yitiren iş adamı Halis Toprak'tan yaşadıkları ile ilgili çarpıcı itiraflar.

Beni mezardan çıkaracaklarına sağken sorunu çözdüm, ne var bunda?


Halis Toprak´ın evinin dekorasyonunu kızları yapmış. Şu anda evde her şeye hâkim, `Emineeee´ diye seslendiği bir yardımcısı var. Evde her şey ondan soruluyor, Toprak kimselere güvenmediği kadar ona güveniyor. "O olmasa ben ne yapardım?" diyor.


Halis Toprak bir taraftan TMSF'ye olan borçlarını ödemek için uğraşıyor bir taraftan da öldükten sonra çocukları arasında miras kavgası olmasın diye ayrı annelerden olan çocuklarına DNA testi yaptırıyor. "Dünya hali bu, her şey olur, sonradan üzülmesinler diye yaptım, iyi niyetliyim," diyor..


Diyarbakırlı Halis Toprak, nam-ı diğer Halis Ağa... Bugüne kadar işadamlığıyla, sanayi tesisleriyle, malıyla mülküyle, İstinye'deki dev köşküyle, Londra'daki, dünyanın sayılı mülkleri arasında gösterilen muhteşem villasıyla, helikopteri, yatıyla anıldı hep... 33 yıllık karısı Ayşe Toprak'tan ayrılmak için 5 trilyonluk rekor tazminat ödemeye mahkûm edildiğinde de manşetlerden inmedi haliyle. Sonra da ardı arkası kesilmedi şanssızlıkların... TMSF'ye devredilen Toprakbank'ın borçları yüzünden, yıllarca bir koleksiyoner gibi biriktirdiği en değerli arazilerini, Londra'daki o meşhur villasını, malvarlıklarının hatırı sayılır bir bölümünü kaybetti. Bu konuda çok çok üzgün. Malları ucuza gittiği için 'içinin yandığını' söylüyor; "Bana bıraksalardı, hiç değilse ben gerçek değerlerine satardım," diyor. Ama bunlar zaten basını takip edenlerin bildiği hikâyeler... Benim derdim ne peki? Anlatayım... Uğruna ilk eşinden ayrıldığı Özlem Hanım'dan da ayrıldı Halis Ağa. Bununla da kalmadı, hem Özlem Hanım'dan sahip olduğu en küçük oğluna, hem de yıllar önce üç yıl birlikte yaşadığı Gülcan Sepet'ten olma 18 yaşındaki oğluna DNA testi yapılmasını istedi. İşte benim Toprak'ın kapısını çalmama neden olan olay da bu! Uzun süren bir kovalamadan sonra bizi Aslanlı Köşk'te kabul etti Toprak; hem özel hayatını hem iş hayatını anlattı. Başına gelenler yüzünden gözleri dolu dolu oldu, kendisine çok haksızlık edildiğini durmadan tekrarladı. İşte Halis Ağa'nın yaşadıkları...

-İş hayatınızda da özel hayatınızda da pek çok badireler atlattınız. Nasıl hissediyorsunuz şimdi kendinizi?
- İyiyiz dersek, yalan olur. Çok üzgünüm. Örneği az olan işler yaptım ben ülkeme. Türkiye'nin altı bölgesinde 23 tane sanayi tesisi, 4 milyon metrekare üzerinde inşaat yaptım. Milletin malına göz dikmedim, kimsenin malını, arsa hariç, almadım. Bunların karşılığında da devletten, bu iktidar hariç, çok sıkıntı gördüm. Yatırımlar yapıyorsun, devlet teminatlar veriyor ama hiçbirinin aslı astarı yok.

- Peki söyler misiniz şu an kendinizi nasıl görüyorsunuz? Sudan çıkmış balık gibi mi, pişmanlık dolu mu, yorgun mu, çok üzgün mü?
- Ben kendimi hiç affedemiyorum.

- Neden?
- Benim babam mı bu ülkeyi kurtaracak, ben niye bu kadar sene yatırım yaptım?

- Para da kazandınız ama?
- Para mara hepsini aldılar! Bilirkişi raporu ile yaklaşık 40 trilyon olarak belirlenen borcumuza karşılık benden bugüne kadar yaklaşık 700 trilyon aldılar. El konulan diğer banka sahiplerinin bazılarından faiz alınmamış olmasına rağmen bizden dünya tarihinde görülmemiş oranda fahiş faiz alındı. Devlet bu ya! Devletin böyle yapması cidden çok üzücü. Mahkeme kararı var, 'Sen bu bankayı satamazsın,' diyor. Bu banka 1 milyar dolarlık banka, 800 milyon dolara sattılar. Mahkeme kararı alıyorum, götürüp adama veriyorum, mahkeme kararına uymuyor, satıyor. Adama nasıl satıyor? İki tane banka batırmış, kanunen satamaz! Kanunen banka batırana banka verilmez! Kalktı 18 yaşındaki kızının adına satın aldı.

- Sizin TMSF ile ara