23 Eki 2011 13:34 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:56

ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN DESTEKLEDİĞİ SOL-SOSYALİST GÖRÜNÜMLÜ KÜÇÜK TETİKÇİ MODELİ KİM?

Rasim Ozan Kütahyalı Sabah Pazar ekinde bugün yeralan yazısında, Ertuğrul Özkök'ü yerden yere vurdu.

Rasim Ozan Kütahyalı Sabah Pazar ekinde bugün yer alan yazısında, Ertuğrul Özkök’e ağır eleştiriler yöneltti.

“Özkök’ün Başbakan’dan korkmasının faydaları” başlıklı yazısında Kütahyalı, Özkök’ü “faşizan kışkırtma” yapan yazılar yazmakla itham etti, buna ilişkin örnekler verdi.

Kütahyalı yazısında, “Şu an askeri vesayet ya da yarı askeri rejim isteyen, AK Parti hükümetinin yıkılmasını isteyen herkesin tek umudu içeride PKK, dışarıda da İsrail kaldı... Bir de Türk-Kürt iç savaşının çıkabilme ihtimali. Neyse ki şimdi ellerinde eskisi gibi faşizan kışkırtma yapabilecekleri bir medya gücü yok” dedi.

Kütahyalı, Özkök ve onun zihniyetindeki yazarlarının artık eskisi gibi faşizan kışkırtma yazıları yazamadığının da altını çizerek, şöyle yazdı:

“O sebeple bu faşistv arkadaşlar ‘İfade özgürlüğümüz kısıtlandı, üzerimizde baskı var’ diyor. Hakikaten Özkök’ün ‘Başbakan korkusu’ndan ötürü ‘ Ey Kürtler misliyle acılar çekersiniz, kan gölünde boğarız sizi’ diye yazamaması hem çok ironik ve alaturka bir durum ama aynı zamanda insanlık adına da yararlı bir durum.”

Kütahyalı’nın yazısındaki ilginç bir bölüm de "eski Türkiye kuvvetleri" diye tanımladığı odakların ellerindeki tek kozun PKK olduğuna ilişkin yorumuydu.

Kütahyalı şöyle yazdı:

“Eski Türkiye’yi savunan kalemlerden biri, haddini bilmez generallerin topluca emekli edildiği günlerde kendini tutamayıp dürüstçe itiraf etmişti. Yazısının başlığı: ’Askerin geri dönüş bileti PKK’dır’ idi... Gerçekten şu an askeri vesayet ya da yarı askeri rejim isteyen, AK Parti hükümetinin yıkılmasını isteyen herkesin tek umudu içeride PKK, dışarıda da İsrail kaldı... Bu gerçeği açıktan söylemek mümkün değil ama biliniz ki Eski Türkiye’nin avukatları şu an bütün hesaplarını bunun üstüne kuruyor. O sebeple şu an Ergenekoncularla PKK’lıların, Eski Türkiye burjuvalarıyla AKP alerjisine sahip Marksistlerin bulunduğu mevzi aynı mevzi... O yüzden her zaman tekelci büyük sermayenin, eski devletin çıkarlarının sözcüsü olmuş olan Ertuğrul Özkök bugün kimi sosyalistleri ve BDP’lileri destekleyebiliyor."Sırrı Süreyya Önder beni mecliste temsil ediyor," diyebiliyor...”

Rasim Ozan Kütahyalı, isim vermeden bir gazeteci hakkında da “küçük tetikçi modeli” diyerek bir imada bulundu.

Kütahyalı’nın iması şöyleydi:

“Eskiden Ergenekoncu yöntemlerle doğrudan kara propaganda yapan küçük faşist tetikçileri yazılarıyla destekler, onlara kol kanat gererdi. Yeni dönemde hem KCK hem Balyoz sanıklarını aynı şekilde savunan (Balyozcuların çıkması için daha özel gayret sarfeden) böylece kendince ’demokrat’ süsü verilmiş sol-sosyalist görünümlü, yeni küçük tetikçi modelini yazılarıyla destekliyor. Özkök, kendine güvenip onun emrinde çalışan birini mahvetmişti, o illegal isim yurtdışına kaçarak zor kurtuldu, bu zavallı kızcağızı da mahvedecek. Öyle gözüküyor... Tabii tersten bakarak "Zaten konsept gereği bunları yoktan var eden Özkök’tür, mahvetmek de onun hakkıdır," diyebilirsiniz. Ama ben yine de gepegenç yaşta posası çıkartılıp atılan bu insanlara üzülüyorum...”

Peki o “küçük tetikçi modeli zavallı kızcağız” kim?

Özkök Kütahyalı’nın sözünü ettiği hangi kadın gazeteciyi destekledi?

O isim Radikal yazarı Ezgi Başaran.

Özkök, Başaran’ı bir yazısında "müthiş araştırmacı", "yeni dönemin parlak gazetecisi" diye lanse etmişti.

Kütahyalı’nın yazısında bir ima daha vardı:

“Özkök, kendine güvenip onun emrinde çalışan birini mahvetmişti, o illegal isim yurtdışına kaçarak zor kurtuldu…”

Bu isim de muhtemelen Oray Eğin.

İşte Kütahyalı’nın yazısının tamamı!