06 Mar 2007 15:40 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:46

ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN BUGÜNKÜ YAZISI TUNCAY ÖZKAN'I KIZDIRDI!.."BENİ KONUŞTURMAMALARINI TAVSİYE EDERİM"!..

Ertuğrul Özkök bugün Tuncay Özkan'ın adını da vererek tarihi bir olaydan sözetti.Bu yazı Tuncay Özkan'ı kızdırdı.Özkan açıklamasında 'Beni konuşturmamalarını tavsiye ederim' diyerek Doğan Grubu'nu tehdit etti.

ERTUĞRUL ÖZKÖK NE YAZMIŞTI...

Derin gırtlağı açıklıyorum


2001 yılının başında bir gün, Ankara'nın Anıttepe Lisesi'nin önünde, ışıkları söndürülmüş bir arabanın içinde, Türk basın tarihinde "örnek" olarak incelenebilecek bir olay cereyan etti.

Bu olay bugüne kadar basın çevrelerinde hiç konuşulmadı.

O gün ışıkları söndürülmüş arabanın içinde bir subay ile bir gazeteci buluştu.

Subay, bir ay önce gündeme bomba gibi düşmüş bir olayın "haber kaynağı" idi.

Gazeteci ise o haberi yazan kişiydi.

Subay daha arabanın içine girerken soruyu sormuştu:

"Kadir Bey, düğmeye basma olayının kahramanını Tuncay Özkan'a siz mi açıkladınız?"

Gazeteci, bir saniye bile düşünmeden cevabını verdi:

"Hayır komutanım, ben böyle bir şeyi asla söylemem. Bu olay benimle birlikte mezara gidecek."

Anıttepe Lisesi önündeki bu olay, Amerika'da "Watergate" skandalında, Washington Post Gazetesi'ne bilgi veren "Deep Throat" (Derin Gırtlak) efsanesine çok benziyordu.

Kimdi bu gazeteci ve ona bilgileri sızdıran komutan?

* * *

Olayın biraz başına dönmek lazım.

8 Ocak 2001 günü Hürriyet Gazetesi'nde şöyle bir manşet yayınlandı:

"Düğmeye o değil biz bastık."

Manşet, yakın tarihimize "Beyaz Enerji" adıyla geçen yolsuzluk soruşturmasıyla ilgiliydi.

Soruşturmayı Jandarma yürütüyordu ve "üst düzey bir komutan" Hürriyet'e, "Düğmeye biz bastık" demişti.

Ortalık birbirine girdi.

Hükümet, konuşan subayın kim olduğunu araştırıyordu.

Gazetenin birinci sayfasına dört yıldızlı bir komutanın temsili fotoğrafını koymuştuk.

Başbakan Bülent Ecevit ve yardımcısı Mesut Yılmaz başta olmak üzere herkes bu subayın peşindeydi.

Bu arada bazı gazeteler "Hürriyet"in "hayali bir kişiyi" konuşturduğunu, yeniden "28 Şubat provası yaptırıldığını" iddia ediyordu.

Haberi yazan gazeteci, tecrübeli bir polis muhabiri olan Kadir Ercan'dı.

"Telekulak" haberleriyle gazetecilik ödülleri almış, başarılı bir muhabirdi.

Haberi yayınlamadan kendisini aramış ve konuşan subayın kim olduğunu sormuştum.

O da bana söylemişti.

Bu olayda bizim de sağlam bir "derin gırtlak"ımız vardı.

* * *

O dönemde haber kaynağımızı açıklamamız için bize çok baskı yapıldı.

Haber kaynağımızı açıklamadık.

Ama şimdi o kişinin kim olduğunu rahatça yazabilirim.

Çünkü "Derin Gırtlak" kim olduğunu kendisi açıkladı.

O gün bize, "Düğmeye biz bastık" diye konuşan subay, Albay Aziz Ergen'di.

"Albay Ergen kimdir" diye sorarsanız şu bilgiyi verebilirim.

2004 yılında Irak sınırında ABD'li Albay Martin Rollinson ve ekibinin yakalanıp silahlarından tecrit edilmesi emrini veren komutandı.

Ama biz onu önce "Beyaz Enerji" operasyonunu yürüten komutan olarak tanıdık.

* * *

O dönemde Hürriyet Muhabiri Kadir Ercan'a, "Düğmeye biz bastık" sözlerini söyleyen komutan da oydu.

Biz bu olayı 6 yıl boyunca sakladık.

Bize yapılan bütün baskılara rağmen haber kaynağımızı açıklamadık.

Sonunda bu olayı kendisi açıkladı.

Albay Ergen, bu yıl ocak ayında yayınlanan "Kirli Ellerin İttifakı" adlı kitabında, bu olayı anlatıyor.

Albay Ergen, bu sözleri 7 Ocak 2001 günü kendi odasında Kadir Ercan'a söylemişti.

Haber 8 Ocak günü Hürriyet'te manşet olmuştu.

Ortalık birbirine girmiş, hem hükümet kanadında