Ertuğrul Özkök'ü bırak Mehmet Soysal’a bak! Hürriyet'te son gülen kim olacak?

Değerli okuyucularım,

Bildiğiniz gibi geçtiğimiz haftalarda Türk medya tarihinin en büyük satışlarından biri gerçekleşti.

1979 yılında medya sektörüne giren ve 2003 yılına kadar deyim yerindeyse tam bir imparatorluk inşa eden Aydın Doğan, ‘Ben artık 80’i devirdim, kafam kaldırmıyor’ diyerek elde ne var ne yok sattı.

Satışla birlikte haliyle ortalık da fena karıştı. Ülkenin yarısını büyük bir korku sardı ve ‘medya tekelleşiyor’ kaygısı aldı yürüdü.

Kimileri AK Parti’nin tüm medya organlarına karşı savaşarak iktidara geldiğini hatırlatarak olayları yatıştırmaya çalıştı kimileri ise Aydın Doğan’ı bu girişiminden vazgeçirmeyi denedi.

Gel gelelim bugün artık medyanın yüzde 90’ını hükümete yakın kesimlerin elinde.

KOLTUĞU KAPTIRMASAK SÜRECİ

Türk medya tarihinin en büyük satışı binlerce basın emekçisi için de zor bir süreç başlattı. Gazeteciler medyanın içinde bulunduğu zor durumu da düşünerek işsiz kalma korkusuna kapıldı.

Emekçiler kadar, keseyi çok daha önceden doldurmuş büyük isimler de ‘ulan düzeni iyi oturtmuştuk şimdi koltuğu kaptırmasak bari’ telaşı yaşamaya başladı.

Telaşlar, korkular, satışlar, değişiklikler derken geçtiğimiz günlerde basına yansıyan bir fotoğraf karesi bir anda tüm köşe yazarlarının diline dolandı.

OLAY POZ VE ERTUĞRUL ÖZKÖK

Yıldırım ve Melda Demirören, Demirören Medya Grubu İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal ve Hürriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni ve köşe yazarı Ertuğrul Özkök’ün yer aldığı bu fotoğraf karesine bir anda eleştiri yağmuru başladı.

Nagehan Alçı, Fatih Altaylı ve Fuat Uğur; Özkök’ün fotoğraftaki gülüşünü ti’ye aldı hatta Özkök’e kimi zaman doğrudan kimi zaman ise dolaylı yoldan, ‘zübük’ göndermesi yapıldı.

Sonra Özkök çıktı, vay efendim o gülüş şöyle gülüş, o gülüş böyle gülüş diye anlattı da anlattı.

MESAJ SOYSAL’IN GÜLÜŞÜNDE

Herkes Özkök’ün gülüşünü yorumlarken bu fotoğraf karesinde gözden kaçan bir nokta vardı ki o da Mehmet Soysal’ın gülüşüydü.

İnce ince gülen Soysal, bu gülüşüyle kimsenin göremediği bir mesajı yolluyordu.

Nasıl mı?

Hemen anlatalım. Çok öncesine gitmeye de gerek yok. Fikret Bila o zamanlar Milliyet Genel Yayın Yönetmenliği koltuğunda oturuyor.

O dönem yönetimle Bila arasında hararetli bir tartışma yaşanıyor. Nedeni ise Mehmet Soysal'la ilgili İcra Kurulu Başkanlığı'na atama haberini Fikret Bila’nın birinci sayfaya koydurmak istememesi.

Büyüyen tartışma Bila’nın Milliyet’ten Hürriyet’e geçmesiyle son buluyor.

Velhasılıkelam o dönem ulaştırmadan araç bile istemeden taksiyle Aydın Doğan’ın yanına giden Fikret Bila için şimdi kritik günler başlıyor.

Demirörenler ile birlikte yeniden Hürriyet’e giren Soysal işte bu gülüşü de inceden inceden Fikret Bila’ya yolluyor.

Bu vakitten sonra bizlere ise artık son gülenin kim olacağını hesaplamak kalıyor.