ERTUĞRUL ÖZKÖK'TEN FETHULLAH GÜLEN'E ÖVGÜ DOLU SATIRLAR!
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Fethullah Gülen'in hangi sözlerinden kendisine dersler çıkardı?
Yaz rehavetinden bu sözleri atlamışım
OKUDUM...
Sonra bir daha okudum.
Atlantic gibi bir derginin Fethullah Gülen’le konuşmasını çok
önemli bulmuştum.
Fethullah Gülen Hoca’nın Atlantic dergisine konuşmasını da çok
önemsemiştim.
Boston kökenli bir dergi. 1857 yılından beri yayınlanıyor.
Kuruluşunda daha çok edebiyatla ve kültürle ilgilenen bir dergiydi.
Amerika’nın tanınmış birçok yazarı orada çalışmıştı.
Ancak son dönemlerde genel ilgi alanına kaydı.
Amerikan entelektüel hayatının ‘establishment’ını, yani ‘yerleşik
kültür’ünü temsil eden kurumlarından biridir.
Gazetelerde Gülen Hoca’nın dergiye söylediklerinin bir bölümünü
okumuştum. Normal bir zamanda olsa mutlaka dergiye bakar, tam
metnini okurdum.
Yaz rehaveti olmalı, okumadım.
Ancak Gülen Cemaati’ne yakın Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı,
konuşmanın Türkçe tam metnini sitesine koyunca okudum.
Okuyunca da, hepimizin atladığı çok önemli bir bölümü fark
ettim.
Türkiye, Başbakan Erdoğan’ın, “Mısır’da Sisi darbesinin arkasında
İsrail var” sözünü tartışırken, Gülen “Yahudilik” konusunda, İslam
dünyasında devrimci denilebilecek bazı sözler söylüyor.
Mülakatın bu bölümünü GYV’nin sitesinden aynen aktarıyorum
YAHUDİLİK KONUSUNDA GÖRÜŞLERİNDEKİ DEĞİŞİM
Atlantic Dergisi soruyor:
-Geçmişte Museviler ve İsrail hakkındaki bazı söylemleriniz
antisemitik olarak algılandı. Buna cevabınız nedir?
Gülen’in cevabı aynen şöyle:
“Farklı açılardan bakabiliriz bu meseleye. Birincisi; insanın
düşüncelerinde değişiklik olması her zaman için söz konusudur.
Nitekim yıllar önce bir yazıda bunu “Sen, dünkü ‘sen’, beriki
de
dünkü ‘o’ mudur? Demek ki yarınki sen ‘sen’, o da ‘o’ olarak
kalmayacaktır” şeklinde ifade etmiştim.
Muhataplarınızın söz ve
davranışları sizin o mevzudaki yorumlarınıza tesir edebilir.
Özellikle 90’lı yıllarda içine girilen diyalog sürecinde
muhataplarımızı daha iyi tanıma imkânı buldum ve daha evvelki
genellemeci söylemlerimi tashih etme ihtiyacı hissettim.”
Araya girip ben bir soru ekliyorum:
Peki, İslami geleneğin en derin kanallarından
geçen Fethullah Gülen Hoca bu noktaya nasıl gelmiş?
Bakın dergiye verdiği cevaba nasıl devam ediyor:
AYET VE HADİSLERİ YANLIŞ ANLAMIŞ OLABİLİRİM
“Kemali samimiyetle itiraf etmek lazım ki ayet ve hadisleri
yanlış anlamış ve yaptığım izahlarda yanılmış olabilirim.
Şunu anladım ve daha sonra belirttim ki Kuran’da veya
sünnette yer alan eleştiri ve lanetlemeler belli bir inanca bağlı
insanlara değil, herhangi bir insanda olacak karakteristiğe
yapılıyor.
Bazen sözlerim amacı dışına çıkarılıyor.
Bazı maksatlı çevreler
konuşmanın bütünlüğünü bozup montajlayarak sizin demediğiniz,
demeyi hiçbir zaman düşünmediğiniz şeyleri size söyletiyor.
Bizim diyalog adına ortaya koyduğumuz gayretleri bazı kesimler,
‘Müslümanların Yahudi ve Hıristiyanlara bakışını yumuşatıyorsunuz’
diye tenkit ettiler.
Peygamber Efendimizin (s.a.v) sünnetinde olmayan hiçbir şeyi
yapmadım. “O da bir insandı” diyerek yanlarından geçen bir
Yahudi cenazesinde ayağa kalkan Efendimizdi (s.a.v).
Geçmişte İsrail’in kimi icraatlarını tenkit ettim doğru, ama
masumların hayatına kasteden intihar saldırılarını da
lanetledim.”
KENDİ PAYIMA ŞU NOKTALARI ÇOK ÖNEMLİ BULDUM
Ama Hoca’nın sözlerini kendi payıma çok önemli buldum.
-BİR; İnsanın İslami konularda da düşüncesinin değişebileceğini
söylüyor.
-İKİ; Din âlimlerinin bazı ayet ve hadisleri yanlış anlayıp,
değerlendirmiş olabileceğini kabul ediyor.
-ÜÇ; İsrail’in bazı icraatını eleştirdiğini ama, Filistinlilerin
yaptığı bazı intihar saldırılarını da kınadığını söylüyor.
İslam âlimi olmadığım için daha ileri bir yorum hakkını kendimde
görmüyorum.
Ama hislerim bana, Hocaefendi’nin bu sözlerinin çok önemli bir
gelişmenin işareti olduğunu söylüyor.
Eminim etkilerini ve sonuçlarını önümüzdeki yıllarda göreceğiz.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN