28 Ağu 2016 17:21
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:30
Ertuğrul Özkök'ten bomba Nurettin Veren iddiası: "Gülen'in şömine demiri sayesinde faziletle tanışan itirafçı..."
Her şeyi anlattı ama Hoca’nın yerine geçemeyeceğini anladığı için itirafçılığa geçtiğini söylemedi.
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, bir dönem Gülen cemaatine en yakın isimlerin başında gelen, ancak daha sonra ayrılarak bugünlerde 'itirafçı' olarak gündeme gelen Nurettin Veren'e Fethullah Gülen tarafından şömine demiri sallandığını yazdı. Veren'in 2004 yılındaki bir röportajında dile getirdiği bu sözleri hatırlatan Özkök, isim vermeden o olayı şöyle aktardı:
“Hoca bir anda ayağa fırladı ve şöminenin kenarındaki demiri kapıp bana doğru sallamaya başladı. Aynı anda haykırıyordu. ‘Seni buraya düşmanlarım gönderdi. Sen beni öldürmek için buraya gönderildin. Sen casussun..."
"Fetullah Gülen’in şömine demirinden kurtulan o adamı önceki hafta CNN’de seyrettim" diyen Özkök, "Her şeyi anlattı ama bu konuya hiç değinmedi. Yani Hoca’nın yerine geçemeyeceğini anladığı için itirafçılığa geçtiğini söylemedi. Televizyondaki haline bakarsanız, dersiniz ki hataları görüp ayrılmış bir ahlak abidesi konuşuyor... Belli ki onu bu faziletle şömine demiri tanıştırmış" ifadelerini kullandı.
Özkök'ün Hürriyet'te "Şömine demiri sayesinde faziletle tanışan itirafçı" başlığıyla yayımlanan (28 Ağustos 2016) yazısından bazı bölümler şöyle:
NE olayı bana anlatanın ismini vereceğim...
Ne de anlattığı kişinin...
***
Olayı anlatan MHP kökenli eski bir siyasetçi...
Anlattığı kişiyi ise şimdilerde itirafçı olarak sık sık ekranlarda görüyoruz.
Uzun yıllar Fetullah Gülen’in çok yakınında olmuş.
***
İşte o Gülen’e çok yakın kişi, epey bir süre önce MHP kökenli eski bakana gelip aynen şunu anlatıyor:
“Gülen Pensilvanya’daydı. O sıralar sık sık çok hasta olduğunu duyuyorduk. Düşündüm ki, Hoca ölecek ve o sırada yakınında kim varsa, halifeliğini o alıp götürecek...”
***
Bunun üzerine kalkıp Pensilvanya’ya gidiyor.
Her gün Gülen’in yanında...
Gece yarısı namazlarını bile birlikte kılıyorlar.
Ancak bir şey dikkatini çekiyor.
Yine anlatanın ağzından dinliyoruz:
“Her gün yanındayım. Ama Hoca benimle hiç ilgilenmiyor. Yüzüme dahi bakmıyor.”
***
Bundan dolayı çok alınıyor ve bir gece baş başa iken Hoca’ya bu duygusunu söylüyor.
***
Ne mi oluyor? Eski mürit, yeni itirafçının ağzından dinliyoruz:
“Hoca bir anda ayağa fırladı ve şöminenin kenarındaki demiri kapıp bana doğru sallamaya başladı. Aynı anda haykırıyordu. ‘Seni buraya düşmanlarım gönderdi. Sen beni öldürmek için buraya gönderildin. Sen casussun...”
İçeriden gelen bu haykırışlar üzerine, dışarıdaki müritler odaya giriyor ve bu arkadaşı Hoca’nın elinden alıyorlar.
***
Adamı alıp çıkarıyorlar ve ertesi gün “Buradan ayrılsan iyi olur” diyorlar.
***
Fetullah Gülen’in şömine demirinden kurtulan o adamı önceki hafta CNN’de seyrettim.
Her şeyi anlattı ama bu konuya hiç değinmedi.
Yani Hoca’nın yerine geçemeyeceğini anladığı için itirafçılığa geçtiğini söylemedi.
***
Televizyondaki haline bakarsanız, dersiniz ki hataları görüp ayrılmış bir ahlak abidesi konuşuyor...
***
Belli ki onu bu faziletle şömine demiri tanıştırmış.
Yazının tamamı için tıklayın
“Hoca bir anda ayağa fırladı ve şöminenin kenarındaki demiri kapıp bana doğru sallamaya başladı. Aynı anda haykırıyordu. ‘Seni buraya düşmanlarım gönderdi. Sen beni öldürmek için buraya gönderildin. Sen casussun..."
"Fetullah Gülen’in şömine demirinden kurtulan o adamı önceki hafta CNN’de seyrettim" diyen Özkök, "Her şeyi anlattı ama bu konuya hiç değinmedi. Yani Hoca’nın yerine geçemeyeceğini anladığı için itirafçılığa geçtiğini söylemedi. Televizyondaki haline bakarsanız, dersiniz ki hataları görüp ayrılmış bir ahlak abidesi konuşuyor... Belli ki onu bu faziletle şömine demiri tanıştırmış" ifadelerini kullandı.
Özkök'ün Hürriyet'te "Şömine demiri sayesinde faziletle tanışan itirafçı" başlığıyla yayımlanan (28 Ağustos 2016) yazısından bazı bölümler şöyle:
NE olayı bana anlatanın ismini vereceğim...
Ne de anlattığı kişinin...
***
Olayı anlatan MHP kökenli eski bir siyasetçi...
Anlattığı kişiyi ise şimdilerde itirafçı olarak sık sık ekranlarda görüyoruz.
Uzun yıllar Fetullah Gülen’in çok yakınında olmuş.
***
İşte o Gülen’e çok yakın kişi, epey bir süre önce MHP kökenli eski bakana gelip aynen şunu anlatıyor:
“Gülen Pensilvanya’daydı. O sıralar sık sık çok hasta olduğunu duyuyorduk. Düşündüm ki, Hoca ölecek ve o sırada yakınında kim varsa, halifeliğini o alıp götürecek...”
***
Bunun üzerine kalkıp Pensilvanya’ya gidiyor.
Her gün Gülen’in yanında...
Gece yarısı namazlarını bile birlikte kılıyorlar.
Ancak bir şey dikkatini çekiyor.
Yine anlatanın ağzından dinliyoruz:
“Her gün yanındayım. Ama Hoca benimle hiç ilgilenmiyor. Yüzüme dahi bakmıyor.”
***
Bundan dolayı çok alınıyor ve bir gece baş başa iken Hoca’ya bu duygusunu söylüyor.
***
Ne mi oluyor? Eski mürit, yeni itirafçının ağzından dinliyoruz:
“Hoca bir anda ayağa fırladı ve şöminenin kenarındaki demiri kapıp bana doğru sallamaya başladı. Aynı anda haykırıyordu. ‘Seni buraya düşmanlarım gönderdi. Sen beni öldürmek için buraya gönderildin. Sen casussun...”
İçeriden gelen bu haykırışlar üzerine, dışarıdaki müritler odaya giriyor ve bu arkadaşı Hoca’nın elinden alıyorlar.
***
Adamı alıp çıkarıyorlar ve ertesi gün “Buradan ayrılsan iyi olur” diyorlar.
***
Fetullah Gülen’in şömine demirinden kurtulan o adamı önceki hafta CNN’de seyrettim.
Her şeyi anlattı ama bu konuya hiç değinmedi.
Yani Hoca’nın yerine geçemeyeceğini anladığı için itirafçılığa geçtiğini söylemedi.
***
Televizyondaki haline bakarsanız, dersiniz ki hataları görüp ayrılmış bir ahlak abidesi konuşuyor...
***
Belli ki onu bu faziletle şömine demiri tanıştırmış.
Yazının tamamı için tıklayın