Ertuğrul Özkök'ten Ahmet Maranki'ye: Tavşan yürekli aslan; bari şu Rap'çi çocuk kadar dik dur yahu!

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, “Umudumuz 25 Haziran’dır. Olmadı zaten, o zaman artık Belgrad Ormanı’nda ağacın dibinde, talim şeyimizi oraya gömdük. Çıkaracağız sokağa" diyen Prof. Dr. Ahmet Maranki'ye tepki gösterdi. Maranki'ye "Tavşan yürekli aslan, ağacından inemeyen sincap" gibi ifadeler kullanan Özkök, "Bak Ezhel’e... Bak şu rap’çi çocuğa... Bari şu rap’çi çocuk kadar dik dur yahu" dedi.

Maranki, AKİT TV yayınında sarf ettiği, "25 Haziran’da istediğimiz sonuca ulaşmamış olursak, Belgrad ormanına gömdüğümüz talim şeylerimizi alıp sokağa çıkarız. Çıkaracağız sokağa artık, 'Bismillahirrahmanirrahim' diyeceğiz" sözlerine ilişkin olarak açıklamada bulundu. Maranki, hakkında soruşturma açılmasına neden olan sözlerinde kastettiği şeyin "silah" değil, "öfke" olduğunu ileri sürdü.

İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sosyal medya ve internette uyuşturucu kullanımını özendiren kişilere yönelik yürüttüğü araştırmada, Ezhel adıyla bilinen 28 yaşındaki rapçi Sercan İpekçioğlu'nun bazı şarkılarında uyuşturucu kullanımını özendirdiğini iddia etti. Savcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında, İpekçioğlu hakkında gözaltı kararı alındı. Narkotik ekipleri, Kadıköy’de düzenlediği operasyonla İpekçioğlu’nu gözaltına aldı. İpekçioğlu, "Uyuşturucu kullanımını özendirmek ve kolaylaştırmak" suçundan tutuklandı.

Özkök Maranki'ye tepkisini "Bari şu rap’çi çocuk kadar dik dur yahu" başlığıyla yayımlanan yazısında şu sözlerle yazdı:

Adamın kapı gibi unvanı var...

Dağlar gibi profesör yani...

Gaza gelmiş, yüz bulmuş, çıkmış televizyonda sallamış...

“Umudumuz 25 Haziran’dır. Olmadı zaten, o zaman artık Belgrad Ormanı’nda ağacın dibinde, talim şeyimizi oraya gömdük. Çıkaracağız sokağa...”

*

Kelli felli hoca güya... Resmen halkın bir bölümünü öteki üzerine nefretle yüklüyor... Daha alıp 3 saat bile içeri koymamışlar... Savcı sadece bir soruşturma açmış...

*

Heeyyttt beeee...

Ekranda aslan kesilmiş vatandaş Maranki, bir anda tavşan bile değil...

Ağacından inemeyen sincap...

*

Breh breh breh... Neymiş...

Meğer Belgrad Ormanı’na gömdüğü şey silah değil de öfkesiymiş garibimin...

*

İnansak soracağız...

Yahu arkadaş
öfkeni gömmeye Belgrad Ormanı’na neyle gittin...

Halk otobüsüyle mi, arabanla mı...

Yoksa yakında bir yere kadar metroyla gidip oradan tabanvay mı...

*

Yahu madem böyle bir laf ettin... Madem yiyemeyeceğin lokma değildi o laf...

Dur arkasında be adam...

Dur biraz yahu...

Daha polis evinin kapısına dayanmamışken, daha savcı “So” demeden, sen dilini içine soktun...

*

Bak Ezhel’e... Bak şu rap’çi çocuğa...

Hem içeride, hem de içeriden “Yaşasın tam bağımsız rap” diye mektup gönderiyor...

*

Ey öfkesini silah haline getirip Belgrad Ormanı’na gömen tavşan yürekli aslan...

Sen git, asıl şu
tırsıklığını göm Belgrad Ormanı’na...

*

Göm ki, o nefret dolu öfkenle birlikte o tırsık halin de unutulup gitsin de...

Hiç olmazsa bu insan suretinle hatırlan...