"ERTUĞRUL ÖZKÖK'E SESLENİYORUM HÜRRİYET NE OLACAK?... BU YAZIİŞLERİYLE OLMUYOR!..." ORAY EĞİN "ALDATILDIK" DEDİ VE AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ!...
Dünkü manşet Hürriyet´in uzun süredir devam eden editoryal eksikliklerinin bir ürünü bana kalırsa. Kötü niyet besleseler, bunu AKP´yle savaşta kullanacak olsalar çok daha zekice bir formül bulurlardı.
Önceki gün, Hürriyet´in manşetine güvenen gazete okurları, benim gibi o manşete dayanan gazeteciler yanıldılar, yanıltıldılar. Hürriyet´in okurlarına büyük bir özür borcu var. İçki düzenlemesiyle ilgili haberi göz göre göre çarpıtarak verdiği için. Bunun sorumluları kimse Hürriyet´in ilkeleri kapsamında, üstelik bütün o ilkeler 60. yıl vesilesiyle bize teker teker yeniden hatırlatılmışken, en ağır şekilde cezalandırılmalılar.
Hürriyet´in yanlış haberi hakkında pek çok spekülasyon yapıldı, yapılmaya da devam edecektir kuşkusuz. Komplo teorisyenleri Hürriyet´in bunu bilinçli olarak çarpıttığını, AKP´yle savaşta kullandığını düşünüyor.
Kendimizi bu kadar zorlamaya gerek var mı?
Dünkü manşet Hürriyet´in uzun süredir devam eden editoryal eksikliklerinin bir ürünü bana kalırsa. Kötü niyet besleseler, bunu AKP´yle savaşta kullanacak olsalar çok daha zekice bir formül bulurlardı. Bu düpedüz Hürriyet´te editör olmanın dünyanın en kolay işi olduğunun kanıtı... Bir kez daha Sayın Ertuğrul Özkök, Farkındasınız değil mi gazeteniz hiçbir şekilde sizin hızınıza yetişemiyor, yazıişleri kadrosu sizin vizyonunuzun, dinamizminizin ve bilginizin yanına yaklaşamıyor ve ne kadar zamandır sizi hep zor durumda bırakıyor...
Napoleon´u Kral yapmışlardı hani bir süre önce... Daha evvel de defalarca yazdım, Hürriyet´in hataları kabul edilebilir sınırları geçti artık.
Yanlış yazılan manşetten de anlaşıldı ki 60. yılında Hürriyet´ten beklenen makyajını yenilemesi kadar aksayan damarlarını da tamir etme yönünde adım atmasıydı. Bu yazıişleriyle olmuyor işte. Belli ki sizin yapmak istediğinizi anlayamıyorlar.
Sonuçta Hürriyet, sizin görevi devraldığınız zamandan bu yana bir mücadelenin eseri oldu. Gazete şahsi ilgilerinizle kuvvetlenen değerlerin bayraktarlığını yaptı. Şimdi de bir mücadele veriyor, ilgiyle izliyorum, saygı duyuyorum.
Ama güvenerek okumak istediğim "büyük gazete"nin böylesi yanıltmaları karşısında da hayal kırıklığına uğruyorum, üzülüyorum. Dahası öfkeleniyorum. Türk Basını´nın amiral gemisi olma iddiası ve tarihindeki bir kurum böyleyse geri kalanı hakkında ne düşünmemiz gerekiyor?
Tam da basının görevinin daha da önem kazandığı, özgür gazeteciliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan bir dönemde.
Ne yapılabilir acaba? Hürriyet birbiri ardına büyüyen ve sonunda işin yanlış manşete vardığı bu hatalarla nasıl mücadele edilebilir?
İyi eleman bulmak da zor, bu da bir sorun belli ki. Türkiye´de insan kaynakları maalesef kısıtlı. Ama Hürriyet markası da bunu yapamıyorsa, kim yapsın ki?
Büyük bir hayal kırıklığına uğradım dün. Evime giren gazetenin beni aldattığını gördüm ve üzüldüm.
İçki hakkındaki görüşlerim değişmedi
Dünkü köşe yazımda Hürriyet´in manşetine dayanarak, yeni yasayı anlayamadığımı yazmıştım. Sonra da genel olarak AKP´nin içki kültürü hakkındaki görüşlerimi aktarmıştım. Haberin yanlış çıkıp çıkmaması, benim AKP´nin içkiye bakışı hakkındaki düşüncelerimi değiştirmiyor maalesef. Bu iktidarın içki içen insanlara karşı hoşgörülü yaklaştığına inanmıyorum, o kadar iyimser olamıyorum. Maalesef, dün Hürriyet´in haberi yanlış aktarılmış olsa da bu hükümetin içkiyle başka başka mücadelelerini biliyoruz. Özel olarak içkiye kafayı takmışlar, bu belli. Ve bu haberl