ERTUĞRUL ÖZKÖK'E 411 EL'İN CENAZESİ SORULDU?

Hürriyet'in emekli Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök son günlerde köşe yazarlarının sert eleştirilerine hedef oluyor.

411 elin cenazesi nereye kalksın Ertuğrul Bey!

Ertuğrul: Bir şarkı söyleyeceğim bana eşlik edin halkım, haydi bakalım elleri havada görmek istiyorum..
-Yahu Ertuğrul biz o elleri manşette gördük, sen havada görsen ne olacak? Bence 411 elin arkasında dur yoksa tersine geleceksin! Arkasında dur ki kaosa kalktığına sen karar verdin, cenazelerinin nereye kalkacağına da sen karar ver, hatanın da dürüstü ol Ertuğrullll!

Duyduk ki Kemal’in kılıcını bileyip türban ayarı çeker olmuşsun!

Duyduk ki Necla Arat’ı 411 elin parmak hesabıyla fırçalıyormuşsun!

Duyduk ki gazeteciliğinin de başını bağlıyormuşsun bravo!

Duyduk ki türbana sempatin artmış özköktendinci olmuşsun ufff facia!

Şimdi öyle bir manşet atışı yap ki fileden geri dönmesin ve maçı senin aldığına inanayım! Geçti o günler, geçti tribünlerdeki kaypakların ellerinden sırtımıza indirdiğin dekoratif balyoz kahramanlıkları! 411 el şakası mıydı Ertuğrul? Yüce Tanrı aşkına şimdi sen kaostan kalkanla mı savunuyorsun başörtüyü? Çok mu sevdin bizi şimdi! Düşmanken pişman mı oldun sen? Zamanında ifadelerini manşetle karaladığın örtülü kızların gönlünü oturduğun yerden Necla’ya sitemler ederek mi alacaksın!

KİM SAMİMİ BULACAK SENİ?

Cumhuriyetimizin yegane temelini sen atmışçasına heybetinle hoyratça cambazlıklar üzerine kurduğun figürasyon gazeteciliğinin imla hatalarını CHP’yi kendi nazarında samimiyetsizce noktalayarak mı düzeltmeyi düşünüyorsun!

Bu ülkede başörtüyü kaşıyıp alerji haline getiren sen değilsen 28 Şubat sürecinde 411 ele koyacak yer bulamayan acemi silahşör kimdi peki?

Kışkırtıcı bir cazibeniz vardı o zamanlar, ahenkle laf doluyordunuz bu kızların başına! Kilit vurmada başarılıydınız şimdi kurt dökmüş kuzular gibi yalpalayarak zoraki çilingir olsan kaç kişi senin bizim affımıza sığınışını samimi bulacak! Ben bulmam Necla Aratsa bile ben bulmam! Hah haa! Kusura bakma Ertuğrul Bey!

Bazı yaralar vardır sen üzerine dışı betonarme içi sütlü yazılar döksen bile kapanmayan yaralar vardır. O yarayı açtıysan arkasında dur ki kapamaya çalışırken devirdiğin çınarların gölgesinden sana 411 el nanik yapmasın! Oldu bir kere attım işte, gazetecilik zaafı diyorsan da kabul, her ne kadar o zaaf yüzünden alınmış ah ambarına dönsen bile sormak isterim Ertuğrul Beyefendi!

Şimdi o kızların ahı nereye kalksın! Şimdi muhafazakarların magazinel ormanları sana yeşermek için eğlenceli bir saha olabilir de o sahaya gelene kadar meydanlara hınca hınç attığın manşetlerin helalliğini kimden isteyeceksin! Gazetecilik, medya, gündem, gün ağartıcı seramoniler, protokol geyikleri hepsi geldi geçiyor aziz gazeteci! Hani insan ölürken, hani tanrı son manşeti atması için meleğini gönderdiğinde sana, şöyle kağıttan bir aktör gibi serin serin giderken, kaosa kalktığına emin olduğun 411 elin, cenazelerinin de nereye kalkacağını söyler misin? Eee Ertuğrul Bey dünya bu, birilerinin elini kaosa kaldırmayı başarırken (!) canı yananların da ellerini göğe kaldırabileceklerini hesap edemedin mi?

Esra ELÖNÜ / STAR