13 Mar 2009 06:42 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:35

ERTUĞRUL ÖZKÖK YENİ ŞAFAK'A GENEL YAYIN YÖNETMENİ OLURSA FEHMİ KORU NE YAPACAK?..

Yurtdışından yeni gelen Fehmi Koru Ertuğrul Özkök'ün 'Ben de Yeni Şafak'ta çalışabilmeliyim' sözlerine yanıt verdi. İşte Koru'nun ilginç yanıtı

Olur, olur, bal gibi olur

Gözlerim hâlâ mahmurken arayan bir dost, "Yurtdışındaydın, önemli haberi kaçırmış olabilirsin" dedi. Kaçırır mıyım hiç, hem de bu internet çağında? İran'da bile olsa insan, kendi ülkesinde ve dünyada neler olup bittiğini internetten takip edebiliyor...

Video paylaşma sitesi olan Youtube'a erişimi yasaklayan savcıya bir haberim var: Youtube'a İran'da normal yollardan erişilebiliyor... Birkaç gazeteci, yazılarımızı yazarken, önceden belirlediğim listede yer alan şarkıları o sayede dinleyebildik...

Ayağımın tozuyla odasına girer girmez Yusuf Ziya Cömert'e duygularımı "Çantanı toplamaya başlasan iyi olur" cümlesiyle ifade ettim. Bütün Türkiye nefesini tutmuş benim ne zaman Hürriyet'in başına geçeceğimi bekliyor ya, ben ise gözlerimi o gazetenin yayın yönetmenine diktim. Katıldığı CNN-Türk programında, "Neden olmasın, meselâ ben de Yeni Şafak'a yayın yönetmeni olabilmeliyim" demesi bende şafak attırmış bulunuyor çünkü...

Yıllar yıllar önce, bir üniversite çatısı altında, o dönemin harc-ı âlem konularını tartışırken, Fatih Çekirge, "Neden birbirimizi kategorize ediyoruz ki" demiş ve sözünü şöyle tamamlamıştı: "Panelimize Zaman'dan katılan arkadaş pekâlâ başka gazetelerde de yazabilmeli; Cumhuriyet yazarı da Zaman'da yazsa ne olur?"

'Zaman'dan katılan arkadaş' bendim, 'Cumhuriyet yazarı' ise rahmetli Uğur Mumcu... Mumcu'nun fikre şiddetle karşı çıktığını hatırlıyorum. Kendisi sonradan Zaman'da değilse de bir süre Milliyet'te yazdı.

Ben yurtdışındayken meydana gelen olay, Hürriyet yayın yönetmeninin Yeni Şafak yöneticisi olma konusuna kendisini fena halde kaptırdığının ipucunu veriyor. Rahmetli Çetin Emeç'in ölüm yıldönümü vesilesiyle toplandıklarında duayı yapacak hoca zamanında gelmemiş. Ne kötü bir durum, değil mi? Aaa, o da ne? Biraz önce dokunaklı bir konuşma yapan yayın yönetmeni cebinden çıkardığı telefonuna Kur'an okutmuyor mu?

En iyisi kardeş gazete Milliyet'ten aktarayım:

"Ertuğrul Özkök'ün iPhonu'nda dua: Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök, Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin eski genel yayın yönetmeni Çetin Emeç'in ölümünün 19. yıldönümünde yapılan anma töreninde hoca geç kalınca iPhone'undan dua dinletti

"Emeç'in Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki kabri başında önceki gün düzenlenen törene Emeç'in eşi Bilge Emeç, kızı Mehveş Emeç Birol, damadı Özalp Birol, torunu Selin Birol (6), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök, Hürriyet gazetesi yayın danışmanı Doğan Hızlan, gazeteci Uğur Dündar ve meslektaşları katıldı.

"Özkök'ün konuşmasının ardından, törene katılanlar bir süre dua okuyacak hocayı bekledi. Ancak duayı okuyacak görevli yaklaşık 20 dakika geç kalınca Özkök de, cebindeki iPhone (gelişmiş müzik çalar özelliği olan çok fonksiyonlu cep telefonu) çıkartarak, kayıtlar arasından dua dinletti. Ancak kısa bir süre sonra hoca geldi. Bunun üzerine dua, görevli hoca tarafından okundu.

"Özkök 'Hoca geç kaldı, ben de bunun üzerine iPhone'a yüklü olan 'iQuran' programına girerek Fatiha Suresi'ni açtım. Kabristanda bulunanlar duayı iPhone'dan dinledi, hoca daha sonra geldi' dedi."

Yusuf Ziya Cömert'in iPhonu'nda 'iQuran' programı var mıdır acaba?

"Geçişlilik olmaz, olamaz" diyenlerden değilim; hatta şu anda medyada yaşanan sıkıntının temelinde tersine düşünenlerin haksız tavırlarının rol oynadığına inanıyorum. 'Merkez' ve 'marjinal' her döneme göre değişen kavramlar; medyada da 'merkez' ile 'marjinal' değişen şartlara göre yeniden tanımlanmalıdır.

Hürriyet yönetmeni bu gerçekle kendisini fazla yorulmadan uzlaştıracağa benziyor...

Bu özelliğinin farkına, Aydın Doğan'ın davetiyle Ramazan Bayramı namaz kılmaya Rodos'a gittiğimizde varmıştım. Heyetten bir başka yayın yönetmeni kendisine ters geldiği için bayram namazından uzak durdu; o ise en sağlıklı biçimde eda etti bayram namazını...

Hiç de "Ben inançlıyım, ama dindar değilim" tanımına uymuyordu.

Şu satırlarla onu anlatmışım Rodos'tan yazdığım Kulis'te: "50 yıldır camiden içeri girmemiş ama bayağı deneyimli biri gibi davranıyordu Hürriyet yönetmeni; dizi gerektiği gibi kıvrılıyor, bağdaş kurabiliyor..."

Buna şimdi "Cep telefonunda 'iQuran' programı var, sadece hoca gelmediğinde değil, içinden öyle geçtiği her sefer, kulaklığından Kur'an da dinliyor" yarım-tanıklığı da eklenebilir. Bu yolla 'yeni merkez'e bayağı uygun hale geliyor Hürriyet yayın yönetmeni...

"Yeni Şafak'ı o yönetirse sen ne yaparsın?" merakında olanları da aydınlatmalıyım: Gelsin, başarısı için çalışırım. Güle güle Yusuf Ziya!


TAHA KIVANÇ/YENİ ŞAFAK