"ERTUĞRUL ÖZKÖK TARAFINDAN ÖVÜLMEK BENİM GİBİ BİR GAZETECİ İÇİN İYİ BİRŞEY DEĞİL!.." RUŞEN ÇAKIR'DAN İLGİNÇ AÇIKLAMALAR!..
TRT2'de canlı olarak yayınlanan Serra Karaçam'ın sunduğu Medya Müfetişi programının konuğu olan Vatan yazarı,gazeteci Ruşen Çakır dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
TRT 2'de canlı olarak yayınlanan Serra Karaçam'ın sunduğu Medya Müfettişi programının konuğu Vatan yazarı,gazeteci Ruşen Çakır idi.
Program sunucusu Serra Karaçam son günlerde medyada "tarafsız gazeteciler ya da iki seçenekten birini seçenler" gibi bir tartışmanın yaşandığını belirterek "Bir kısır döngünün içine bir niteleme sıfatı ile insanlar hapsediliyor sizin yaklaşımınız nasıl ?Ertuğrul Özkök'ün sizinle ilgili övücü sözleri hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusunu yöneltti.
Özkök önceki gün yayınlanan köşe yazısında "Türkiye'de taraf olmayı reddeden bir aydın sesinin ciddi biçimde yükselmeye başladığını" belirterek buna Vatan gazetesi yazarı Ruşen Çakır'ı örnek olarak göstermiş ve Çakır'ın "Ben bu işte taraf değilim ve olmayacağım" şeklinde yazdığını ifade etmişti.
ERTUĞRUL ÖZKÖK İÇİN MEDYA BİR İKTİDAR ARACIDIR
Bu konuda görüşü sorulan Çakır'ın cevabı ilginç oldu.Ruşen Çakır şunları söyledi:
"Ertuğrul Özkök tarafından övülmek benim gibi bir gazeteci için iyi birşey değil.Benim 25 yıldır yapmaya çalıştığım gazetecilik anlayışı ile Ertuğrul Özkök'ün gazetecilik anlayışı hiçbir zaman uyuşmamıştır .Bunu değişik şekillerde de yaşadık.Ben herşeyden önce solcu birisiyim Ertuğrul Özkök solcu değil, solu da pek sevmez.Ama onun dışında da Ertuğrul Özkök medyayı iktidar aracı olarak kullanmak isteyen ve de kullanan gazeteci.Ben onlardan değilim.Ben daha çok anlamaya ve anlatmaya çalışıyorum.Tarafsızlık meselesinde ise iktidar mücadelesinde tarafsız ama demokratik mücadeleden yanayım.Bir takım ilkelerim var tavırsız değilim"
O YA DA BU TARAFTA OLMAYA MECBUR DEĞİLİZ
Türkiye'de şu anda çok boyutlu çok karmaşık bir iktidar mücadelesinin bir kaç yıldır tam çatışma boyutunda yaşandığını ve gazetecilerden de o ya da bu taraftan olmalarının istendiğini ifade eden Ruşen Çakır,"O ya da bu tarafta olmak zorunluluğumuz yok.Tam tersine kafası karışık olan kamuoyunun neyin olup bittiğini anlayana kadar bu iktidar mücadelesinin dışında durulması gerektiğini düşünüyorum.Bunu yaparken de Türkiye'nin daha demokratik daha özgür daha kalkınmış olması için vatandaş olarak katkıda bulunmak lazım.Tarafsız gazeteci hiçbir şey ile ilgilenmeyen değil tam tersine herşey ile herkesten daha fazla ilgilenmeli" dedi.
FUTBOL TAKIMI GAZETECİLİĞİ OLUŞTU
Geçmişte futbol yazarlarının her takımı yazdığını ve taraf tutulması nedeniyle sorunların çıktığını söyleyen Çakır,bu nedenle futbol yazarlarının artık sadece takım yazar hale geldiklerini belirterek," Şimdi de gazeteciler bazı partileri yazıyor bazı partileri yazmıyor futbol takımı gazeteciliği gibi bir gazetecilik oluştu.Ben ise hemen hemen tüm partileri izliyorum.Böyle de olmalı" görüşünü savundu.
KCK OPERASYONUNU YAPANLAR BENDEN HOŞLANMIYOR
Ruşen Çakır program sunucusu Serra Karaçam'ın sorduğu KCK operasyonu ve Ergenekon konusunda basın özgürlüğüne konulan yasakları nasıl değerlendirdiği yönündeki sorusuna ise " Öncelikle KCK operasyonunun yanlış olduğunu söylüyorum ve bunun için bu operasyonu yapanlar ve destekleyenler benden hoşlanmıyor " şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'YE İHANET EDİLİYOR
"Neden yanlış olduğunu düşünüyorsunuz" şeklindeki soruya ise Çakır , "Açılımı yapacağınız zaman seçilmiş Belediye Başkanlarını içeriye doldurarak Kürt Sorununu çözeceğini sananlar Türkiye'ye ihanet ediyorlar yanlış yapıyorlar ve nasıl bir yanlış olduğunu göreceğiz.Ergenekon soruşturması için ise böyle birşey söylemiyorum" şeklinde karşılık verdi.
Karaçam'ın " Eylemlerinin hukuka aykırı olmadığını mı düşünüyorsunuz ? " sorusuna Çakır'ın cevabı ise şöyle oldu: " Bir iki ay önce birileri Habur'dan giriş yaptılar, Abdullah Öcalan istediği için geldik dediler kıyafetleri ile girdiler, ve PKK'lıyız dediler, serbest bırakıldılar.Hukuk varsa orada da hukuk vardı ,ancak açılım konsepti içersinde tolere edildiler halen de dışarıdalar siz şimdi PKK'lı olduğunu deklare eden insanları içeri almıyorsunuz, PKK ile ilişkisi olduğunu düşündüğünüz seçilmiş Belediye Başkanlarını içeri atıyorsunuz bu yanlış".
Karaçam'ın "Peki bu noktada süreci baltalayacak eylem hazırlıkları iddiası içersinde oldukları konusunda ne diyorsunuz?" sorusuna Ruşen Çakır; "bu psikolojik bir harptir Türkiyenin yıllardır kürt sorununu çözememesinden biridir" dedi.
ÇOK YAZIK! GAZETECİ GAZETECİYİ İHBAR EDİYOR!
Karaçam "Birilerinin suyu bulandırması ile atılan adımlarda sürecin geriye çekilmesi söz konusu o zaman"şeklindeki sözleri üzerine Ruşen Çakır şunları söyledi:
"Bu kişiler hakkında şöyle bir iddia var telefonlarının dinlenmiş olduğu,bir takım eylem hazırlıkları içersinde bulundukları,bu kadar kuvvetliyse bu devlet bunları önceden saptıyorsa bu kişilerin hazırlamış oldukları eylemleri de engeller.Bu anlamda yanlış buluyorum bu konularda yazan çizen gazetecilerin ben her konuda gazetecilerin yasaklanmasına, mahkemelere götürülmesine karşıyım.Mesela Nedim Şener de var.Böyle bir acı durumdayız.Gazeteler kendilerine yakın gelen kişilerin davalarını öne çıkarıyorlar.Önemli olan herkesin davasını hem Şamil Tayyar'ın hem Nedim Şener'in hem de diğerlerinin davalarını birlikte dile getirebilmek .Bugün Türkiye'de çok yazıktır ki gazeteci gazeteciyi ihbar ediyor ve bazı gazeteciler bazı gazetecilerin başına iş gelmesinden soruşturma açılmasından hatta tutuklanmasından mutluluk duyuyorlar .Çok yazık nasıl kötü durumda olduğumuzun göstergesidir.Herkesin ama herkesin sadece ve sadece gazetecilik adına yola çıkan meslektaşlarımızın başına gelen bu üzücü olaylara karşıyım.İstiyorum ki bütün herkes çifte standart yapmasın, kendinden başka düşünen insanlara da destek çıksın.Ben kendi adıma öyle yapıyorum."