02 Ağu 2013 05:25 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:19

ERTUĞRUL ÖZKÖK ''O MANŞET''İN HESABINI ENİS BERBEROĞLU'NA SORDU; NEDEN ARŞİVDEN ÇIKARDINIZ?

Ertuğrul Özkök, Can Paker'in hayatını anlatan 'Geriye Bakmak Yok' kitabında geçen 'Sosyetik Fişleme' manşetini Enis Berberoğlu'na sordu.

Ertuğrul Özkök bugün Hürriyet’teki köşesinde Fatih Vural’ın kaleme aldığı Can Paker’in hayatını anlatan ’Geriye Bakmak Yok’ isimli kitaptaki bir iddiayı yazdı. İddiaya göre 10 Mart 2004 tarihli Hürriyet Gazetesi’nin manşeti ’Sosyetik Fişleme’ başlığını taşıyordu. Ve bu haber arşivden uçmuştu.İşte o yazıdan bir bölüm...

Bu haberi niye arşivden çıkardınız

SAYIN Enis Berberoğlu;
Sayın Genel Yayın Yönetmenim; Size soruyorum:
2004 yılında, genel yayın yönetmeni olduğum dönemde yayınladığımız ve en büyük gazetecilik ödülünü aldığımız haberi neden Hürriyet arşivinden çıkardınız?
Şimdi olayı size aktarıyorum:
Can Paker’in hayatını anlatan ‘Geriye Bakmak Yok’ adlı bir kitap yayınlandı.
367’nci sayfasında şöyle bir bölüm var:
“10 Mart 2004 tarihli Hürriyet gazetesinin manşeti ‘Sosyetik Fişleme’ başlığı ile çıktı.
Şimdilerde ne hikmetse Hürriyet’in internet arşivinde bulunamayan bu haber, o sıralarda darbe planı yapmakla meşgul olan Aytaç Yalman’ın başında olduğu Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın 26 Ocak 2006 tarihli yazısında ‘Kendisini ulusal değerlerin dışında-üstünde gören AB ve ABD yanlısı kişilerin izlenmesi talimatı verdiği’ belirtiliyordu.”

* * *

Şimdi kitabın bu paragrafını okuyunca ne anlıyorsunuz?
-BİR: Hürriyet, Ergenekon sürecinin ilk işareti sayılabilecek bu haberi vermiş, ama sonradan kasıtlı biçimde arşivinden çıkarmış.
Yani yok etmiş...
-İKİ: Darbe planını yazan kişi dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’mış.
Kitabın 375’inci sayfasında da Aytaç Yalman için “Darbelerin zihinsel mimarı” ifadesi kullanılıyor.

* * *

Şimdi girişte yaptığım şikâyet şakasını bir kenara bırakıp sorayım.
Bu paragrafın neresini düzelteyim?
-BİR: Kitabın o sayfasını, geçen salı günü saat 16 civarında okuduğum an, Hürriyet’in 10 Mart 2004 tarihli internet sayfasını açtım.
O haber, Genelkurmay’ın doğrulama haberiyle birlikte karşıma çıktı.
Sonra Google’a girip “Sosyetik fişleme” yazdım.
33 bin sayfa açıldı.
Yani haber kaldırılmış falan değil...
-İKİ: Ergenekon, Balyoz, Ayışığı vs bütün davaları yakından izledim.
Acaba bizim bilmediğimiz gerçekleşmiş bir darbe mi vardı da “o darbelerin zihinsel mimarından” söz ediliyor?
Hadi diyelim ki onlar darbe davası, siz de yargı süreci bitmeden darbe diyorsunuz...
Yine de durumu kurtarmıyor, Balyoz davası sonuçlandı. Ergenekon davası karar aşamasında.
Acaba bu davaların neresinde ve hangisinde Aytaç Yalman sanık olarak yer aldı?
Benim bildiğim almadığı gibi, tam aksine “darbeleri önleyen kişi” olarak sunuldu.
Ama öyle anlaşılıyor ki, kitabı yazan arkadaşın gözünde ve vicdanında suçluymuş.
Tabii şahsi vicdanlar ve önyargılar hukukun yerine geçince, yargıya falan da gerek kalmıyor...
Hem savcısın, hem hâkim, çek ipini gitsin...

* * *

Kitapta çizilen portre şu:
Can Paker, hayatı boyunca Türkiye’de demokrasinin ilerlemesi için mücadele etmiş bir aydın.
İtirazım yok...
Birçok düşüncesini eleştirsem de, onun daha demokrat bir Türkiye için mücadele ettiği gerçeğini inkâr etmem, edemem.
Ama kitabın üslubuna öylesine derin bir önyargı hâkim ki, demokrat bir kimliğe yakışmıyor.
Hiç şüphesiz bir insan önyargılı kitap yazma hakkına da sahiptir. Ama önyargılar bile, gerçekleri değiştirmemeli.
Yanlışlardan kimi sorumlu tutacağız?
Kitabı yazan Fatih Vural’ı mı?
Yoksa hayatını ona anlatan Can Paker’i mi?
O bölüm Paker’in ağzından yazılmadığına göre bu bilgi yanlışlarının sorumlusu kitabın yazarı olmalı.

YAZININ TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ