10 Mar 2015 10:02
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:06
Ertuğrul Özkök Kabataş yazarlarına çaktı: 13 üstü çıplak, eli derili köşe tacizcisi!
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök hem 28 Şubat'ta yaptıkları için kendine çaktı hem de "13 üstü çıplak, eli derili köşe tacizcisi" dediği o yazarlara...
Bugün köşesinde "13 üstü çıplak yazar" başlığı ile yazdığı
yazısında Kabataş olayı ile iligli olarak Zehra Gelin ve Elif
Çakır'a destek vermek için köşelerinde "Diliniz KABA Vicdanınız
TAŞ" başlıklı birer yazı kaleme alan 13 köşe yazarından söz eden
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, kendisine çakmayı da ihmal
etmedi.
Yazısının daha girişinde 28 Şubat sürecinde Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand gibi yazarların ipini çeken Andıç olayına değinen Özkök, kendisine şöyle vurdu
BENİ SAVUNAN TEK KİŞİ ÇIKMADI, BEN DE KENDİMİ SAVUNAMADIM
"Yıllar önce "Andıç tuzağı"na düşürülüp, hayatımın en büyük utancına imza attığımda, bizim mahalleden beni savunan tek kişi çıkmamıştı.
Ben de kendimi savunmamıştım.
Savunulacak tek yanım, tutunulacak tek ipim, uydurulacak tek bahanem yoktu...
Dolayısıyla sarılacak bir yılanım da yoktu...
* * *
Ben de çıktım, canlı yayınlarda, kendi köşemde, onlarca defa özür diledim.
Ayrıca o yalanın mağduru olan iki arkadaşıma gidip helallik istedim.
İkisi de bana verilecek en büyük cezayı verdiler.
Arkadaşlıklarını, dostluklarını bütün samimiyetleri ile devam ettirdiler..
Aramızdan ayrılan Mehmet Ali Birand'ın gıyabında, Cengiz Çandar'a da vicahi olarak buradan bir kere daha ilan ediyorum ki:
Bu utancı, hayatım boyunca taşımaya devam edeceğim...
Ve benden sonra gelenlere, aynı tuzağa düşmemeleri için hep anlatacağım."
13 ÜSTÜ ÇIPLAK YAZAR
"Bizim mahalleden hiçbir arkadaşım beni savunmadı..." diyen Özkök, "ben de şunu bütün kalbimle söylüyorum: O zaman bu mahalleyle iftihar ediyorum..." diyerek devam ettiği yazısında 13 yazarın ortak başlıkla yazdığı yazıları için ise ağır konuştu:
"Geçen gün, iktidar yanlısı mahallenin medyasında 13 kişi, aynı başlıkla aynı yalanı savundu... İçim burkuldu..." diyen Özkök, nedir bu sorusuna iki yanıt verilebileceğini ileri sürdü:
Ya biat denen şahsiyetsizleşmenin en zavallı hali.
Ya da bir menfaat çeteleşmesinin saadet zinciri...
Özkök, "13 üstü çıplak, eli derili köşe tacizcisi" dediği o yazarlara katılmayan muhafazakar mahalledeki diğer yazarlar için ise şöyle yazdı:
O tarafa da haksızlık etmeyeyim...
Yukarıdan emirli tek tip iftira defansına imza atacaklar hepsi hepsi 13 kişiymiş...
Yoksa o tarafta da 13 üstü çıplak, eli derili köşe tacizcisinin safında yer almayı reddeden bir siyasetçi ve gazeteci çoğunluğu var.
Onların bu yalan karşısındaki sükûtu bile, o mahallenin ar ve vicdan hanesine artı olarak yazılıyor...
Yazının tamamını okumak için tıklayın...
Yazısının daha girişinde 28 Şubat sürecinde Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand gibi yazarların ipini çeken Andıç olayına değinen Özkök, kendisine şöyle vurdu
BENİ SAVUNAN TEK KİŞİ ÇIKMADI, BEN DE KENDİMİ SAVUNAMADIM
"Yıllar önce "Andıç tuzağı"na düşürülüp, hayatımın en büyük utancına imza attığımda, bizim mahalleden beni savunan tek kişi çıkmamıştı.
Ben de kendimi savunmamıştım.
Savunulacak tek yanım, tutunulacak tek ipim, uydurulacak tek bahanem yoktu...
Dolayısıyla sarılacak bir yılanım da yoktu...
* * *
Ben de çıktım, canlı yayınlarda, kendi köşemde, onlarca defa özür diledim.
Ayrıca o yalanın mağduru olan iki arkadaşıma gidip helallik istedim.
İkisi de bana verilecek en büyük cezayı verdiler.
Arkadaşlıklarını, dostluklarını bütün samimiyetleri ile devam ettirdiler..
Aramızdan ayrılan Mehmet Ali Birand'ın gıyabında, Cengiz Çandar'a da vicahi olarak buradan bir kere daha ilan ediyorum ki:
Bu utancı, hayatım boyunca taşımaya devam edeceğim...
Ve benden sonra gelenlere, aynı tuzağa düşmemeleri için hep anlatacağım."
13 ÜSTÜ ÇIPLAK YAZAR
"Bizim mahalleden hiçbir arkadaşım beni savunmadı..." diyen Özkök, "ben de şunu bütün kalbimle söylüyorum: O zaman bu mahalleyle iftihar ediyorum..." diyerek devam ettiği yazısında 13 yazarın ortak başlıkla yazdığı yazıları için ise ağır konuştu:
"Geçen gün, iktidar yanlısı mahallenin medyasında 13 kişi, aynı başlıkla aynı yalanı savundu... İçim burkuldu..." diyen Özkök, nedir bu sorusuna iki yanıt verilebileceğini ileri sürdü:
Ya biat denen şahsiyetsizleşmenin en zavallı hali.
Ya da bir menfaat çeteleşmesinin saadet zinciri...
Özkök, "13 üstü çıplak, eli derili köşe tacizcisi" dediği o yazarlara katılmayan muhafazakar mahalledeki diğer yazarlar için ise şöyle yazdı:
O tarafa da haksızlık etmeyeyim...
Yukarıdan emirli tek tip iftira defansına imza atacaklar hepsi hepsi 13 kişiymiş...
Yoksa o tarafta da 13 üstü çıplak, eli derili köşe tacizcisinin safında yer almayı reddeden bir siyasetçi ve gazeteci çoğunluğu var.
Onların bu yalan karşısındaki sükûtu bile, o mahallenin ar ve vicdan hanesine artı olarak yazılıyor...
Yazının tamamını okumak için tıklayın...