26 Kas 2016 15:18 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:41

Ertuğrul Özkök: Bu kalp seni unutur mu aşağılık adam!

Özkök, 9 yaşındaki çocuğu taciz ettiği ileri sürülen adama sert sözlerle yüklendi.

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, İzmir'de arkadaşının dedesi tarafından taciz edildiği ileri sürülen 9 yaşındaki Y.K'nın, tacizcisiyle yüzleştirileceği duruşmadan iki gün önce kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesiyle ilgili olarak "Bu kalp seni unutur mu aşağılık adam" dedi.

Özkök ayrıca, "Doğu sınırımızda, neredeyse bütün komşularımızla açık veya örtülü bir savaş içindeyiz. Mısır, Yemen, Ürdün gibi ülkelerle ciddi sorunlarımız var. Lozan’ı tartışmaya açtığımız için Batı sınırımızda bütün komşularımızın kafasına şüphe düşürdük. Avrupa Birliği’nin neredeyse bütün ülkeleri ile tam papaz olduk" iddiasını dile getirdi. Özkök, "Öyleyse yeni politikamız nedir? ‘Düvel-i Muazzama’ya meydan okuyan yeni İran mı olmak. Pardon eski İran demek istiyorum. Eğer öyleyse, doğru yoldayız demektir" ifadesini kullandı.

Ertuğrul Özkök'ün "Bu kalp seni unutur mu a.. aşağılık adam unutur mu" başlığıyla yayımlanan (26 Kasım 2016) yazısı şöyle:

Unutmadı...

O İzmirli çocuğun küçücük kalbi unutmadı.

* * *

O çocuğu tacizcisiyle yüzleştireceklermiş...

* * *

O aşağılık ızbandudun vicdansız yüreği kaldırır da...

O küçücük gövdenin içinde atan dev kalp, hıçkıran yüce yürek hiç unutur mu... Dayanabilir mi...

Dayanamadı...

* * *

Y.K.’nın fotoğraflarına bakıyorum...

Yüzünü kapatmışlar, camlamışlar...

* * *

Kim kimden kaçırıyor gözünü...

Onun mu gözlerimizdeki utancı görmeye tahammülü yok...

Yoksa bizler mi utancımızdan gözlerimizi ondan kaçırmaya, saklamaya çalışıyoruz...

* * *

Nedir bu ya...

Kaçıncı küçücük yavrudur...

Kaçıncı kız, kaçıncı kadındır...

* * *

Ey aşağılık adam...

Kalbi dayanamayan bu küçük yavrunun adı Y.K...

* * *

Sesli iki harfin arasını sessizlikle doldur, sonunu tamamla...

* * *

Biri “Bu günah seni bu dünyada olmazsa, öteki dünyada cayır cayır Y.A.K.A.C.A.K”diyor...

* * *

Öteki var ya öteki...

O da hepimize diyor ki...

“O iki harf çoğalacak ve bir gün hepinizin Y.A.K.A.S.I.N.A yapışacak.”

Yeni politikamız eski İran mı olmak

Doğu sınırımızda, neredeyse bütün komşularımızla açık veya örtülü bir savaş içindeyiz.

* * *

m Mısır, Yemen, Ürdün gibi ülkelerle ciddi sorunlarımız var.

* * *

- Lozan’ı tartışmaya açtığımız için Batı sınırımızda bütün komşularımızın kafasına şüphe düşürdük.

* * *

- Avrupa Birliği’nin neredeyse bütün ülkeleri ile tam papaz olduk.

* * *

- Suriye ve Irak’ta müttefikimiz Amerika ile tam bir çelişki ve çatışma içindeyiz.

* * *

- Pakistan gezisinden sonra nükleer silah yapma dedikoduları çıktı.

* * *

- “Kapıları açar, hepsini göndeririz” türünden tehditlere başladık.

* * *

Öyleyse yeni politikamız nedir?

‘Düvel-i Muazzama’ya meydan okuyan yeni İran mı olmak...

Pardon eski İran demek istiyorum...

* * *

Eğer öyleyse, doğru yoldayız demektir...

Osmanlı ne zaman battı, Cumhuriyet ne zaman kazandı

- Osmanlı ne zaman battı?

Birinci Dünya Savaşı’nda birden fazla cephede savaşmaya başladığı zaman.

Yani dostlarını azaltıp, düşmanlarını arttırdığında.

- Kurtuluş Savaşı’nı ne zaman kazandı?

İngiltere’yi, Fransa’yı, İtalya’yı anlaşmalarla devre dışı bırakıp, Yunanistan ordusu ile tek başına karşı karşıya kaldığı zaman...

Yani...

Başbakan Binali Yıldırım’ın “Düşmanları azaltıp, dostları çoğaltma” politikası doğruydu...

Öyleyse niye vazgeçtik bundan...