29 Tem 2010 09:02 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:30

ERTUĞRUL ÖZKÖK BAŞBAKAN ERDOĞAN'LA NASIL APOLET KARDEŞİ OLDU?

Ertuğrul Özkök neden kendi kendine kahkahalar atmaya başladı?

Erdoğan’la ’apolet’ kardeşliğimiz


DÜN “Gırgır” dergisinin kapağına bakarken kendi kendime kahkahalar atmaya başladım.

“Nihayet Başbakan Erdoğan’la aynı fotoğraf karesine girmişim” dedim.
Dergi, kapakta Erdoğan’ı asker üniforması içinde çizmiş.
Yani, sivil darbe yapmış bir paşa gibi gösteriyor.
Google’da “Ertuğrul Özkök” yazdığınız zaman önünüze gelen ilk şeylerden biri benim fotoğraflarım.
Bunlardan biri beni subay üniforması içinde gösteren bir fotomontaj.
Yani beni “Askerci” göstermek için yapılmış bir şey.
Ama bakın hayat insana neler gösteriyor.
Demek ki, bir insanı “Darbeci” olarak göstermek, öyle algılamak ve algılatmak ne kadar basit ve sübjektif bir şeymiş.
Şimdi anladık mı? Gelin öyleyse bu fotoğraf karesinden girerek, başka bir şeye bakalım.
***
Belki görmüşsünüzdür, belki gözünüzden kaçmıştır.
Yargıtay 5’nci Ceza Dairesi 21 Temmuz günü, Hüseyin Üzmez’e verilen 13 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezası kararını bozdu.
Kafanızı fena halde Ergenekon’la bozmuş durumda olan yazarlara sesleniyorum.
Sakın ola, “Bize ne Hüseyin Üzmez davasından” demeyin.
Şimdiden bir kehanette bulunuyorum.
İlerde Ergenekon davalarını da benzer akıbet bekliyor.
O nedenle, bu yazıyı dikkatle okuyun.
***
Hüseyin Üzmez, “Cinsel istismar ve küçük yaştaki çocuğun ruh sağlığını bozma” suçundan mahkûm oldu.
Olayı ve davayı hep birlikte izledik.
Hepimizin bu konuda oluşmuş bir kanaati var.
Ayrıca mahkeme, kendisini suçlu bulmuş ve 14 yıl hapisle cezalandırmış.
Peki Yargıtay, “herkesin bildiği” bu suç ortadayken Hüseyin Üzmez’le ilgili kararı neden bozdu?
“Usulden...”
Yapılan yanlışlık ne biliyor musunuz?
Üzmez hakkında açılan iki dava birleştirilmiş.
Birleştirmeden sonra, mağdure çocuğun avukatları ile, Çocuk Esirgeme Kurumu avukatlarının katılıp katılmadıkları sorulmamış.
Bu kadar basit bir mesele yani.
Mahkeme dava dosyasında bu durumu gördüğü için, kararı esastan görüşmeye bile gerek duymadan bozmuş.
Bu demek değil ki, Hüseyin Üzmez hapis cezasından kurtulacak.
Hayır, çok büyük bir ihtimalle kurtulamayacak, belki de cezası ağırlaşacak.
Ama şu an için “karar bozulmuş” durumda.
***
Ergenekon davalarının başından beri hep şunu söylüyorum.
Bu davalarda gerçekten cezalandırılması gereken çeteleşmeler olabilir.
“Var” diyemiyorum, çünkü ne savcıyım, ne de hâkim. Ayrıca henüz hükme bağlanmış bir durum da yok.
Söyleyebileceğim tek şey şu olabilir: Büyük bir ihtimalle vardır.
Ama soruşturmalarda, gözaltına almalarda, delil toplamalarda o kadar büyük hatalar yapıldı, o kadar mağdur yaratıldı ki, davaların meşruiyetine gölge düştü.
Daha da önemlisi, yargılanan sanıkların savunmalarında kullanabileceği çok kuvvetli argümanlar verildi.
Üzmez kararı gösterdi ki yargı kamuoyunda, bazı aydınlarda oluşmuş kanaatlere göre karar vermiyor.
Hukuk sadece esastan ibaret bir süreç değil.
Usul ve şekil de hukukun ayrılmaz parçası.
***
Vicdan fişini çekmiş bazı liberal aydınlar işi artık bizlere iftira atma, hedef gösterme noktasına kadar götürdüler.
Allah’ın her günü bizlere “Darbeci”, “Askerci” etiketi yapıştırıp duruyorlar.
Ama bakın, mizah dergileri olayı nasıl görüyor?
Sayın Başbakan’la artık aynı “apoletli kaderi” paylaşıyoruz.
Umarım onun vicdan fişi hâlâ çekilmemiştir.

Ertuğrul Özkök/Hürriyet