Ersoy Dede'den o isimlerin hedefe konmasına sert tepki: Çıldırdınız mı siz?
Star gazetesi yazarı Ersoy Dede bugünkü yazısında, Erdal Şimşek isimli gazetecinin iş adamlarına şantaj nedeniyle tutuklanması üzerinden o isimlerin hedef alınmasına sert çıktı.
Ersoy Dede, 'Erdal Şimşek isimli gazetecinin iş adamlarına şantaj
yaptığı iddiasıyla tutuklanması üzerine selden kütük kapma yarışına
girenler, haysiyet cellatlığına başladı.." diyerek ‘Eğer o gazeteci
tutuklandıysa sıra şunlara şunlara da gelecek’ diye yayınlar
yapıldığını yazdı.
Ersoy Dede bu yapılan yayınlar için "28 Şubat gazeteciliğini
aratmayan o kepazelik, medyanın utanç arşivine geçmiş durumda.."
ifadesini kullanırken sıranın geldiği iddia edilen isimlerin "Salih
Tuna, Hilal Kaplan, Melih Altınok, Kurtuluş Tayiz.. " olduğunu
belirtti.
"Çıldırdınız mı siz?.. Ortak düşmana ateş edeceğimiz gün, dönüp
kendi ayaklarımıza sıkmak da neyin nesi oluyor?.. " sözleriyle
tepki gösteren Ersoy Dede, "Bugüne kadar ayaklarına bastıkları FETÖ
medyası, PKK seviciler ya da Sözcü-Cumhuriyet tayfası atsaydı bu
manşetleri hiç ama hiç yadırgamazdım.. Ama aynı davaya hizmet
ettiğini söyleyen çevrelerden bu ağır saldırıların gelmesini
anlamak mümkün değil.." dedi.
İŞTE ERSOY DEDE'NİN O YAZISI:
Geçenlerde Erdal Şimşek isimli gazeteci, iş adamlarına şantaj
yaptığı iddiasıyla tutuklanınca, selden kütük kapma yarışına
girenler, haysiyet cellatlığına başladı.. ‘Eğer o gazeteci
tutuklandıysa sıra şunlara şunlara da gelecek’ diye yayınlar
yapıldı.. 28 Şubat gazeteciliğini aratmayan o kepazelik, medyanın
utanç arşivine geçmiş durumda.. O tutuklanan gazeteciyi tanımam.
Bir kahve içmişliğimiz bile yoktur.. Ama hukuk devletine
inanıyorsak, yargılamanın neticesini beklemeden karar vermemek
gerektiğini düşünüyorum. Erdal Şimşek’i tanımam, doğru.. Ancak onun
tutuklanmasının üzerine, ‘şimdi de sıra bunlara geldi’ dedikleri
listede tanıdığım insanlar var.. Fikren takip ettiğim, yazılarından
istifade ettiğim, sözüne değer verdiğim insanlar.. Salih Tuna,
Hilal Kaplan, Melih Altınok, Kurtuluş Tayiz.. Çıldırdınız mı siz?..
Ortak düşmana ateş edeceğimiz gün, dönüp kendi ayaklarımıza sıkmak
da neyin nesi oluyor?.. Bugüne kadar ayaklarına bastıkları FETÖ
medyası, PKK seviciler ya da Sözcü-Cumhuriyet tayfası atsaydı bu
manşetleri hiç ama hiç yadırgamazdım.. Ama aynı davaya hizmet
ettiğini söyleyen çevrelerden bu ağır saldırıların gelmesini
anlamak mümkün değil.. Bu bir şeyin kavgası ya da paylaşımıysa eğer
açık konuşalım bu tezgah tutmaz.. 28 Şubat’ta işkencelerden geçmiş,
cezaevinde vurulmuş, baskı ve zulüm yıllarında doğru bildiğini
söylemekten şaşmamış bir usta, Şükrü Sak’a göre, bu işin arkasında
ayrı siyasi hareket heveslileri var.. Ve Sak’a göre bu ‘İngiliz
patentli’ kumpas, Erdoğan tarafından bozulunca bazılarının da
ayarları bozuldu.. Eğer sahiden böyleyse yani ortada Ahmet Kekeç’in
aylardır bas bas bağırdığı gibi bir ‘sinsi’lik varsa, bunu ne
seçmene anlatabilirler ne de davanın önderi hareketin lideri Recep
Tayyip Erdoğan’a.. 2019’a giden süreçte, AK Parti’nin, MHP’yle,
BBP’yle bile ittifak ettiği, SP’nin bile her türlü itirazına rağmen
bu bütünleşmeye davet edildiği bir ortamda bu ayrışmayı
körükleyenler, bunun altında kalırlar.. Bu kadar da net..