26 Mayıs 2015 14:18
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:35
Ersoy Dede: "Aydın Doğan B planına geçti, Selvi'yi devreye soktu"
Yeni Şafak Gazetesi Ankara temsilcisi Abdülkadir Selvi'nin Ethem Sancak ve Yiğit Bulut'u eleştiren yazısına bir itiraz da Yeni Akit yazarı Ersoy Dede'den geldi.
Yeni Akit yazarı Ersoy Dede, Yeni Şafak Gazetesi Ankara temsilcisi Abdülkadir Selvi'nin AKP'nin oylarının düştüğünü itiraf ettiği ve Ethem Sancak ile Yiğit Bulut'u eleştirdiği yazısına tepki gösterdi.
Dede, Selvi'nin "Doğan'ın adamı" olduğunu yazdı.
İşte Dede'nin o yazısı;
Özellikle kategorik olarak AK Parti siyaseti yazan bazı yazarların, HDP’yi barajın üzerinde gösteren yazılarını okuyoruz.. Daha da ileri bir yorumla, biraz da zorlama bir yorumla bu kişilerin, AK Parti’yi de 2009’lar seviyesinde gösterme gayretleri olduğunu görüyoruz.. Paralel yapının medyasında, Aydın Doğan Medyası’nın yazarlarında da bu yazılar referans olarak gösterilip üzerine yeni analizler bina ediliyor. Abdülkadir Selvi dün köşesinde böyle bir yazı yazmış.. Israrla HDP propagandası yapan Aslı Aydıntaşbaş da öve öve bitiremiyordu bu yazıyı.. Paralel medyanın tamamı, Sözcü Gazetesi, Oda Tv, Sol haber Portalı hemen internet sitelerine yerleştirmiş.. Dün Abdülkadir Selvi için demediğini bırakmayanlar bugün yere göğe koyamamışlar..
•
Selvi yazısında sadece AK Parti – HDP eleştirisi yapmamış.. Ethem sancak ve Yiğit Bulut’la ilgili olarak da, hiç kendisine yakışmayacak nitelemelerde bulunmuş.. “….Edep ve erkân düsturlarını bir kenara bırakarak, “Erdoğan için diyorum ki ona; anam, babam, eşim çocuklarım feda olsun” denilebiliyor. Yetinilmiyor. “Solculuk dönemimde Mevlânâ ile Şems’in arasındaki aşka anlam veremiyordum. Tanıdıktan sonra gördüm ki, böyle bir ilâhî aşk iki erkek arasında olabiliyor” türü konuşmalar yapılıyor…..” Anlaşılır, kabul edilir gibi değil… Birincisi, Ethem Sancak dün gece bir televizyon kanalında demiş olsa bu sözleri ve bu yazı bunun üzerine yazılmış olsa biraz olsun anlaşılabilirdi.. Ama bu söz söylenmiş.. Üzerinden geçmiş 20 gün.. Üstüne iki ayrı kanalda uzun uzun canlı televizyon mülakatı vermiş Ethem sancak.. Burada sözün ne anlama geldiğini anlatmış.. (… - Ki Abdülkadir Selvi’nin geldiği gelenek için bunu ayrıca izah etmeye gerek bile yok ya..) Bu lafların üzerinde paraleller ve Doğan Medya ter ter tepinmiş.. O vakte kadar ağzını bıçak açmayan Abdülkadir Selvi, dün birden bire bu sözü hatırlayıp, Ethem Sancak’ı ‘edepsiz’ ilan ediyor..
•
Doğan Grubu, elindeki bütün silahlarını arka arkaya kullandı. Her seferinde de duvara tosladı.. Ahmet Hakan’ı da, Ertuğrul Özkök’ü de elinden geleni yaptı. Ama patronlarını savunmaya güçleri yetmedi. Şimdi sıra geldi devşirmelere.. Kılık kıyafetini plaza standartlarına ilk getiren, birden bir beyazlaşma sendromu yaşamaya başlıyor. Uyanın dostlar.. Ne yaparsanız yapın, siz o değilsiniz.. Zeki Müren öldüğünde ‘er kişi niyetine’ gömüldü.. Michael Jackson günde 100 kilo süt banyosu yaptığı halde öldüğünde hâlâ zenciydi..
•
Bakın Doğan Grubu’nun klasik tavrıdır bu.. İnandırıcılığını tamamen yitirmiş, alnında ‘DOĞAN’ logosu yapışık adamların yazdıklarının bir kıymeti olmadığı hızla görüldüğünde hemen B Planına geçilir.. Şimdi de aynısı oldu. İşte hem Yeni Şafak’ın Ankara temsilcisi olan hem de Aydın Doğan’ın bordrosunda maaş alan Abdülkadir Selvi girdi devreye.. Selvi hiç değilse apaçık Doğan’dan maaş aldığını bildiğimiz biri.. Daha size söyleyeyim seçimlerden evvel, önümüzdeki birkaç gün içinde ne devşirmelerle tanışacak kamuoyu. Bilinmediğini mi zannediyorlar acaba? Hangi otellerde hangi adamlarla yemekler yeniliyor, şaraplar içiliyor.. Bunu kimsenin bilmediğini mi zannediyorlar?.. Kendilerince gizli tutuyorlar bu ilişkilerini.. Ama fazla da gizli kalmıyor. İşte bakın tekerlek patladığında hemen devreye girmek zorunda kalıyorlar.
•
Diyor ki Selvi; “bunlar davamıza zarar veriyor”.. Zarar gördüğünü düşündüğün davayı, ‘edepsiz’ dediğin Ethem Sancak’ın nasıl kellesi koltukta savunduğunu görmüyor musun?.. Onlarca soru sordu Sancak, Aydın Doğan’a.. Bir tanesini taşısaydın ya köşene.. Senin sabah namazında ismen dua ettiğin adam Aydın Doğan’a meydan okuyor.. Neden sahip çıkmıyorsun o vakit?..
•
Yiğit Bulut’a gelince.. Kendi köşesi var. Elbette cevap vermeye değer bulursa cevap verir köşesinden. Ve ben açık söyleyeyim Ne Selvi’ye ne de Bulut’a sordum aralarında daha evvel ne geçtiğini.. Ama Bunca laf tek bir siyasi eleştiri üzerinden çıkmış olamaz. Belli ki Selvi’nin bir hesabı var Yiğit Bulut’la.. Ona dair de tek cümle.. Selvi 28 Şubat’ı içinde yaşamış biri olarak, bugün geldiği noktada Doğan Grubu’nun maaşlı elemanıdır. Yiğit Bulut ise, memleketi satmaya çalışan; İstanbul sermayesi ile yerleşik düzenle, komprador burjuva ailelerle ve bunların taşeronu Aydın Doğan’la dişe diş kavga etmeye devam ediyor.. Kalın sağlıcakla.
Dede, Selvi'nin "Doğan'ın adamı" olduğunu yazdı.
İşte Dede'nin o yazısı;
Özellikle kategorik olarak AK Parti siyaseti yazan bazı yazarların, HDP’yi barajın üzerinde gösteren yazılarını okuyoruz.. Daha da ileri bir yorumla, biraz da zorlama bir yorumla bu kişilerin, AK Parti’yi de 2009’lar seviyesinde gösterme gayretleri olduğunu görüyoruz.. Paralel yapının medyasında, Aydın Doğan Medyası’nın yazarlarında da bu yazılar referans olarak gösterilip üzerine yeni analizler bina ediliyor. Abdülkadir Selvi dün köşesinde böyle bir yazı yazmış.. Israrla HDP propagandası yapan Aslı Aydıntaşbaş da öve öve bitiremiyordu bu yazıyı.. Paralel medyanın tamamı, Sözcü Gazetesi, Oda Tv, Sol haber Portalı hemen internet sitelerine yerleştirmiş.. Dün Abdülkadir Selvi için demediğini bırakmayanlar bugün yere göğe koyamamışlar..
•
Selvi yazısında sadece AK Parti – HDP eleştirisi yapmamış.. Ethem sancak ve Yiğit Bulut’la ilgili olarak da, hiç kendisine yakışmayacak nitelemelerde bulunmuş.. “….Edep ve erkân düsturlarını bir kenara bırakarak, “Erdoğan için diyorum ki ona; anam, babam, eşim çocuklarım feda olsun” denilebiliyor. Yetinilmiyor. “Solculuk dönemimde Mevlânâ ile Şems’in arasındaki aşka anlam veremiyordum. Tanıdıktan sonra gördüm ki, böyle bir ilâhî aşk iki erkek arasında olabiliyor” türü konuşmalar yapılıyor…..” Anlaşılır, kabul edilir gibi değil… Birincisi, Ethem Sancak dün gece bir televizyon kanalında demiş olsa bu sözleri ve bu yazı bunun üzerine yazılmış olsa biraz olsun anlaşılabilirdi.. Ama bu söz söylenmiş.. Üzerinden geçmiş 20 gün.. Üstüne iki ayrı kanalda uzun uzun canlı televizyon mülakatı vermiş Ethem sancak.. Burada sözün ne anlama geldiğini anlatmış.. (… - Ki Abdülkadir Selvi’nin geldiği gelenek için bunu ayrıca izah etmeye gerek bile yok ya..) Bu lafların üzerinde paraleller ve Doğan Medya ter ter tepinmiş.. O vakte kadar ağzını bıçak açmayan Abdülkadir Selvi, dün birden bire bu sözü hatırlayıp, Ethem Sancak’ı ‘edepsiz’ ilan ediyor..
•
Doğan Grubu, elindeki bütün silahlarını arka arkaya kullandı. Her seferinde de duvara tosladı.. Ahmet Hakan’ı da, Ertuğrul Özkök’ü de elinden geleni yaptı. Ama patronlarını savunmaya güçleri yetmedi. Şimdi sıra geldi devşirmelere.. Kılık kıyafetini plaza standartlarına ilk getiren, birden bir beyazlaşma sendromu yaşamaya başlıyor. Uyanın dostlar.. Ne yaparsanız yapın, siz o değilsiniz.. Zeki Müren öldüğünde ‘er kişi niyetine’ gömüldü.. Michael Jackson günde 100 kilo süt banyosu yaptığı halde öldüğünde hâlâ zenciydi..
•
Bakın Doğan Grubu’nun klasik tavrıdır bu.. İnandırıcılığını tamamen yitirmiş, alnında ‘DOĞAN’ logosu yapışık adamların yazdıklarının bir kıymeti olmadığı hızla görüldüğünde hemen B Planına geçilir.. Şimdi de aynısı oldu. İşte hem Yeni Şafak’ın Ankara temsilcisi olan hem de Aydın Doğan’ın bordrosunda maaş alan Abdülkadir Selvi girdi devreye.. Selvi hiç değilse apaçık Doğan’dan maaş aldığını bildiğimiz biri.. Daha size söyleyeyim seçimlerden evvel, önümüzdeki birkaç gün içinde ne devşirmelerle tanışacak kamuoyu. Bilinmediğini mi zannediyorlar acaba? Hangi otellerde hangi adamlarla yemekler yeniliyor, şaraplar içiliyor.. Bunu kimsenin bilmediğini mi zannediyorlar?.. Kendilerince gizli tutuyorlar bu ilişkilerini.. Ama fazla da gizli kalmıyor. İşte bakın tekerlek patladığında hemen devreye girmek zorunda kalıyorlar.
•
Diyor ki Selvi; “bunlar davamıza zarar veriyor”.. Zarar gördüğünü düşündüğün davayı, ‘edepsiz’ dediğin Ethem Sancak’ın nasıl kellesi koltukta savunduğunu görmüyor musun?.. Onlarca soru sordu Sancak, Aydın Doğan’a.. Bir tanesini taşısaydın ya köşene.. Senin sabah namazında ismen dua ettiğin adam Aydın Doğan’a meydan okuyor.. Neden sahip çıkmıyorsun o vakit?..
•
Yiğit Bulut’a gelince.. Kendi köşesi var. Elbette cevap vermeye değer bulursa cevap verir köşesinden. Ve ben açık söyleyeyim Ne Selvi’ye ne de Bulut’a sordum aralarında daha evvel ne geçtiğini.. Ama Bunca laf tek bir siyasi eleştiri üzerinden çıkmış olamaz. Belli ki Selvi’nin bir hesabı var Yiğit Bulut’la.. Ona dair de tek cümle.. Selvi 28 Şubat’ı içinde yaşamış biri olarak, bugün geldiği noktada Doğan Grubu’nun maaşlı elemanıdır. Yiğit Bulut ise, memleketi satmaya çalışan; İstanbul sermayesi ile yerleşik düzenle, komprador burjuva ailelerle ve bunların taşeronu Aydın Doğan’la dişe diş kavga etmeye devam ediyor.. Kalın sağlıcakla.