Ersan Şen'in Suriyeli mülteciler çıkışı olay oldu! ‘Geldikleri yere gönderebiliriz’
Habertürk'te Fatih Altaylı'nın Teke Tek programına konuk olan ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, Suriyelilere yönelik dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Suriyeliler hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulunan ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, "Sosyal güvencesiz, asgari ücretin altında, ucuz iş gücü diye çalıştırılan her bir yabancıdan davayı beklesinler" şeklinde konuştu.
Ersan Şen, "Sosyal güvencesiz, asgari ücretin altında, ucuz iş gücü diye çalıştırılan her bir yabancıdan davayı beklesinler. Sonra, 'Devlet bu yükümlülüğü alsın' diyecekler" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönmesi gerektiğine yönelik bir video çekince mülteci konusu yeniden gündeme damga vurdu. AK Partili Yasin Aktay, Suriyeli mültecilerin statü kazandıkları için ülkelerine geri dönemeyeceğini ifade edince de Türk vatandaşlarından tepkiler dinmek bilmedi.
Türkiye'ye savaştan dolayı geçici süre gelen Suriyeli vatandaşlar, sorunun hallolması halinde ülkesine dönecekti. Ancak bazılarının vatandaşlık aldığı ileri sürülürken, ülkenin birçok noktasında Suriye uyruklu kişiler dükkan dahi açmaya başladı. Suriyelilerin hiçbir şekilde evlerine geri gönderilemeyeceği sözlerinin üzerine avukat ve akademisyen Prof. Dr. Ersan Şen Habertürk'te Fatih Altaylı'nın programına konuk oldu ve bazı açıklamalarda bulundu.
Şen, Türkiye'nin çıkardığı kanuna göre Suriyelilerin rahatlıkla ülkelerine geri gönderilebilmesinin mümkün olduğunu ifade ederken şunları söyledi:
Burada mültecilik denen statüden bahsedemeyiz
Göçmen ifadeleri ne kadar buraya uygun değilse burada mültecilik denen statüden bahsedemeyiz. Burası bir hukuk devletiyse bizim de 2013 yılında kabul ettiğimiz Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'muz varsa ki Türkiye Cumhuriyeti sığınmacılığı sadece Avrupa memleketlerinden ki bunun içinde Afganlar yoktur. Bu kavramı kullanmak hukuken mümkün değil. Avrupa bu işin içinden çıkamayınca bizim bunlara mülteci dememiz mümkün değil oturdular bir kavram uydurdular. Buna BM sahip çıktı ve bizim Suriye meselesinde karşı karşıya kaldığımız kavramın adı geçici koruma altında olanlar. Sayın Cumhurbaşkanı bunu ilan etti. Savaş bitti güvenli bölgeleri kendin veya ortak sağladığın yerlere gönderilmelerini sağlayacak altyapı oluşturularak bu insanları geldikleri yere gönderebiliriz. Eğer hukuk devletinden bahsediyorsak bunu ben demiyorum bunu anayasaya uygun şekilde çıkarılan kanun söylüyor. Suriyelilerin durumu bu. Niye? Kendimiz ettik kendimiz bulduk 911 kilometrelik kara sınırını koruyamadın gittin oranın iç işine karıştın.
Böyle bir memleket bulunmaz
Suriyelileri kucağımızda bulduk. Şu anda bizim önümüzde Merkel gibi birisi çıkmış diyor ki 'AB'ye alabilecek durumda değiliz. Ama iyi ilişkileri muhafaza etmek zorunda. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Batı dediğimiz hattın önünde öncü. Böyle bir memleket bulunmaz. Dünyanın neresinde Avustralya, Kanada, birisini çağırsan duymaz seni. ABD, Çin bizim gibi böyle bir yöntemi izleyip de ulusal güvenliği... Sen kıt kaynağa sahipsin, Batı diyor ki 'Ara sıra para göndereceğim yığarsın Yunanistan sınırına arada sinirlenip' dersin.
Bu ülkenin en önemli kıymeti Türk vatandaşlığı
Şimdi Türkiye Cumhuriyeti bağlı olduğu kanunla uygun davranmayan bir ülke konumunda. Uysa şu anda iç savaş bitmişse ABD sahada, Suriye orada. Bunlarla oturacaksın ya da kendi ipini kendin keseceksin. Bu insanlar buraya yerleşmek amacıyla gelmediler, sen de o maksatla almadın. Senin kitabında bu insanların Suriye'den gelenlerin hukuki nitelendirmesi geçici koruma altında olanlar kategorisine giriyor. Türkiye Cumhuriyeti Lozan'dan itibaren dini değil hukuki vatandaşlık bağı üzerinden korunmuş bir memleket. Bu ülkenin en önemli kıymeti Türk vatandaşlığı. Biz insani hak ve hürriyetler bakımından eşit olsak da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla yabancılar bir değildir.
Akıllandıkları zaman dava da açacaklar
Ucuz işçiler, sosyal güvencesiz, asgari ücretin altında çalıştır. Akıllandıkları zaman dava da açacaklar. Çalıştırdıkları ucuz işgücü diyerek her bir yabancıdan davayı beklesin kardeşim. Nereden medet umacaklar. Cumhurbaşkanına gidecekler bunları af kapsamına soksun devlet bu yükümlülüğü alsın. O da doğru değil. Afganlara gelmedik daha. Mevcut Göç Bakanlığı yok. Nasıl kayıt altına alacaksın, bunlara vatandaşlık veremezsin. Benim için önemli olan Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan milletin ne dediğidir. Millet karşı çıkıyor. Siz 2011 yılından itibaren insani sebeplerle din kardeşi diyebilirsin, dünyanın yüzde 23'ü Müslüman ama hepsine bakabilme imkanın var mı? Yok."