Ersan Şen'in kanalının arkasında kim var? Halk TV'de hangi yönetici ve ekran yüzü kavga etti?

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

Matruşka gibi…
Bir yüzün altını açıyorsun…
Başka yüz…
Suret suret içinde…
Oyun oyun içinde…

Medyamızı son zamanlarda kuşatmaya çalışan bir grup isim var.
Daha doğrusu bunların ismi var cismi var amma.
İsim o isim değil.
Hep bazı gazetecimsilerin isimlerinin arkasına saklanıyorlar.
Oradan ateş ediyorlar.
Bol bol internet sitesi, TV açıyorlar amma arkalarında kim var belli değil.

Çok uzattım yoldaşlarım biliyorum.
Amma bugün ve önümüzdeki haftalarda, kimlerden, nelerden bahsettiğimi daha detaylı yazacağım.
Bugün sadece bir örnekle başlayacağız.

Ekranlarda sık sık görmeye alışkın olduğumuz Ersan Şen medya patronu oluyormuş.
Bomba haberi tabii ki medya aleminin en hızlı sitesi Medyaradar verdi.
Haberin linkini iliştiriyorum, sizi detaylara boğmayayım sırdaşlar.

Şimdiiii gelin görünenin ardına beraber bakalım, perdeyi kaldıralım.
Bu kanal için Haber Global’in binasında bir kat kiralandı.
Yani merkez orası olacak.
Peki hangi gazetecilerle görüşülüyor?
Uzun bir liste var, isimlerin çoğuna da hakimim amma çalıştıkları yerde zor duruma düşmemeleri için isim vermekten kaçınacağım yoldaşlar.
Yayın yönetmenliği için Ciner Medya’dan bir isimle görüşülüyor.

Her şey buraya kadar normal değil mi?
Ancak Keskin’iniz Kalem’iniz asıl sorulması gereken sorunun peşine düştü.
Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Ve gerçek patron gerçekten Ersan Şen mi?

Ersan Şen’in maddi durumunun çok iyi olduğunu bilmeyen yok ancak maalesef bu kanalın gerçek sahibi o değil.
Yazımın girizgahında bahsettiğim üzere, son zamanlarda bazı sermaye sahipleri bazı gazeteci ya da kamuya mal olmuş isimleri adeta kiralayarak, yatırımlarını gizliyorlar.
O gazeteciler, sermayenin sahibiymiş gibi sunuluyorlar.
Birden bire birilerinin lehinde ya da aleyhinde haber yapıyorlar.
Aleyhte haber yapılan kişi de, yaylım ateşinin sorumlusu o gazeteciyi görüyor ammaaaaaa,
aslında perde arkasında ateş ettiren başka biri oluyor.

Neyse sırdaşlarım Ekol TV’nin asıl sahibini ben açıklamış olayım:
Gazeteci Emrah Doğru.
Diyeceksiniz ki bre Keskin, kim bu gazeteci, bu kadar sermaye nereden?
Kesin onun arkasında da birileri vardır…
Haklısınız…

Ben Sayın Doğru ile ilgili çok haber yazdım.
Nasıl Habertürk’te çalışırken durmadan Sezgin Baran Korkmaz haberi yaptığını…
Kardeşinin SBK’nın yalısının çekirdek çalışan ekibinden olduğunu fotoğraflarıyla kanıtladım,
yayımladım.

Ersan Şen, Doğru’nun sahibi olduğu Ekran Haber sitesinde de köşe yazarı…
İlişkiler ağına bakar mısınız?

ARKASINDA İYİ PARTİ Mİ VAR?

Geçen hafta İYİ Parti’nin kendi medyasını kuracağını bazı isimlerle görüştüğünü yazmıştım.
Ersan Şen haberi medya kulislerine düşünce de, bazı internet siteleri haklı olarak, Şen’in arkasında İYİ Parti mi var diye yazmış.
Çünkü malum seçim sürecinde Meral Akşener’in Ersan Şen’i cumhurbaşkanlığı adaylığı için düşündüğü ortaya çıkmış, Akşener, Şen’i evine yemeğe davet etmiş, ikili adaylık meselesini görüşmüştü.
Üstelik bu görüşmede Akşener’in aile bireyleri de vardı.
Fakat malum, adaylık meselesi gerçekleşmedi.

Neyse sırdaşlar, tüm bu yakın ilişki nedeniyle İYİ Parti’nin Şen’e medya kurdurduğu yorumları yapıldı.
Ancak altını çizeyim bu çok da doğru değil.
Kanal az evvel yukarıda da ilişkilerini açıkladığım Emrah Doğru tarafından kuruluyor.
Destekçileri de malum.
Doğru’nun kanal projesinden önce Show TV’de çalıştığının ve Kenan Tekdağ tarafından da desteklendiğinin altını çizmekte fayda var.
Daha fazlasını da yazacağım ancak bu seferlik çok uzattım.
Kalanı haftaya sırdaşlar…

Bu arada son bir keskin not: Sayın Yılmaz Özdil sosyal medya hesabından açıklama yaptı, haberimin kendisiyle ilgili kısmının doğru olmadığını belirtti.
Haberin diğer kısımlarını doğrulamış oldu.
Kendisine teşekkür ediyorum.
İYİ Parti’nin Özdil’le bu yola çıkmak istediğini biliyorum ancak kendisi bunu tercih etmemiş.
Bu kararında siyasi olduğu kadar, projeye burnunu sokmak isteyen başka isimlerden rahatsızlığının da olduğunu biliyorum.

HALK TV’DE BIÇAK KEMİĞİ DELDİ GEÇTİ

Sırdaşlar biliyorsunuz, Halk TV emekçileri bir süredir kanalda yaşanan artık rezalet boyutundaki skandalları bir süredir bana iletiyorlar, ben de harfine dahi dokunmadan yayımlıyorum.
Yine bir mail göndermişler, konu yine Halk TV yöneticisi Bengü Şap ve bir ekran yüzüyle yaşadığı kavga…
Ve tabii ki emekçiye yapılan zulüm.
Tekrar altını çiziyorum bu yazılanlar iddiadır ve adı geçen herkese, cevap hakkı için köşem açıktır:

Sevgili Keskin Kalem,

Arkadaşlarımızın mektuplarını hiç üşenmeden paylaştığın için sana çok teşekkür ederiz.
Geçen haftalarda Ekrem Açıkel ile yayın yönetmeni Bengü Şap Babaeker haber merkezinin tam ortasında tüm calışanların gözleri önünde kavgaya tutuştular. Yalanlamak istenirse gününü ve dakikasını biliyoruz, güvenlik kamerasına tekrar bakabilir ve tam vereceğimiz dakikayı paylaşabilir. Hepimiz oradaydık.
Babaeker'in yayına müdahale etmesinin dozajı arttığı için güler yüzlü sakin adam bile sinirlendi artık. Yayına müdahale olabilir ama bu çok fazlaydı ve defalarca yaptı.
Öğlen kuşağındaki yayını sonrası Bengü hanımın yanına giden Ekrem Açıkel, Bengü Şap Babaeker'in kanalda nefret objesi olduğunu, çalışanların nefret derecesinde onu sevmediğini tartışma esnasında yine vurguladı. Haber merkezinde Babaeker'in 3-4 tane "destekleyicisi" hariç herkes Ekrem Açıkel'e hak verdi. Siyasi görüşü ne olursa olsun nereden gelirse gelsin insanları ayırmayan, en alt kademeden en üst kademesine kimseden selamını güler yüzünü esirgemeyen Ekrem Açıkel. Diğer tarafta her fırsatta mobbing yapan Bengü Şap Babaeker patrona ya Ekrem gider ya da ben dese bile patrondan onay alamamış. Patron aranızda halledin Ekrem Açıkel gitmeyecek dedi.
Konumuz bu değildi ama mecbur yazdık Toprak arkadaşımızı 8 ay sigortasız çalıştırıp yollayan Babaeker kendisi bu duruma geldiğinde neden istifa etmedi? Sigortasız çalıştırılan, 5 kuruş verilmeyen ve 8 ay sonra kapı dışarı edilen arkadaşımızın ahı var. Muratcan arkadaşımızın ahı var. Kardelen arkadaşımızın ahı var. Ve mobbing yaptığı için işinden ya ayrılan ya da çıkartılan diğer arkadaşlarımızın. Bengü hanım istifa etmeyecek ise bir zahmet artık kanalda kimseye sesini yükseltmesin.
Bunun kadını veya erkeği yok, haksızlık haksızlıktır. Haber merkezinde yetki verilen haber müdürümüz Cem bey ve diğerleri kimseyi tehdit etmeyiniz. Whatsap gruplarında bile yaptırım yaparım diyerek tehdit etmeye başladınız. Söz uçar yazı kalır. Günde en az 9-10 saat çalıştırmayı, "nefessiz" çalıştırmayı normalleştirmeyin. Mesai almadan ve aksine fazladan çalışan arkadaşlara bir mobbing de siz yapmayın. Düzgün karakter yetki verilince ortaya çıkar, siz yetki verildiğinde calışanını boğanlardan olmayın. İyi insanlar olduğunuzu hala düşünüyoruz ama bu da bizden size ikazdır.
Zam günü; bankaya maaşlar yattığı saniyede Bengü Şap Babaeker haber merkezinde kimseye birsey demeden kanaldan acilen çıktı. Zamlardan mutsuz bizler ile muhattap olmak istemedi. Sonrasında günlerce gelmedi ki meğerse acilen izne çıkmış.
En ilginci ise patron kanalda Babaeker'in odasının önüne gelince oldu. Patron odasında Bengü hanımı arıyor, tatile çıktığını bile bilmiyormuş. Patronun birçok konuda bilgilendirilmediğini zaten biliyorduk ama bu şok edici oldu. Gerçekten patrona çoğu bilgi verilmiyor.
Serhan Asker'in programı ise hafta sonları farklı şehirlerde yapılmaya devam ediyor. Tabiki artık CHP belediyelerinden tek kuruş alınmıyor. Eskiden tek program için belediyelerden yüksek miktarda para alırlardı. Seyit Torun siz bari evet para veriliyordu diye açıklayınız. 1 tane onurlu CHP belediyesi çıksın ve desin ki evet şehrimize Görkemli Hatıralar programı için geldiler emrivaki yaptılar ve bizden şu kadar para istediler ve verdik desinler. 1 tane dürüst CHP Belediyesi bunu açıklasın. Adana belediyesi Mersin belediyesi siz bari açıklayın. Belediyeden para alınırsa alınsın tamam ama bu zamana kadar hiçbir belediyeden para almadıklarını söylüyorlar yalan söylüyorlar. Bizim ise her yazdığımız doğru !
Yıllardır CHP belediyelerinden yüklü paralar alındı 3 saatlik program için. Şimdilerde ise 2 aydır genel merkezin talimatıyla kanal ve Serhan Asker CHP'den ve CHP belediyelerinden para alamıyor. Acısını ise çalışanlardan çıkartıyor.
Serhan Asker yayının yapılacağı şehirde konaklarken, arkadaşlarımız o kadar yol gelmesine rağmen 3 saat uzaklıktaki otelde konaklıyor. Ama canlı yayın başladığı anda devrimci söylemler veriliyor ve kameraman arkadaşlara sesci arkadaşa takılıyor sanki emekçi ile yakınmış gibi, onları çok umursuyormuş gibi. Canlı yayın aracının arkasında yolculuk yapılıyor daha ötesi mi var? Canlı yayın aracının penceresiz bagajında insan taşınması YASAKTIR. Şehir dışında zor şartlarda çalışan arkadaşlarımız aç kalmamalı, harcırahları düzenli ödenmeli ve insanca otellerde kalmalı. Ama "idari işler" şehir dışında pis otellerde kalındığını bile patrona veya abisi İbrahim beye söylemiyordur.
Devamı gelir ...