11 Haz 2015 09:20 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:39

Erol Aksoy'dan TMSF'ye Cine 5 davası: Hukuk tanımadılar!

İşadamı Erol Aksoy, yargı kararına rağmen Cine 5 ihalesini yenilemeyen TMSF yöneticilerine görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle dava açtı.

Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre; İşadamı Erol Aksoy, açtığı dava üzerine Cine 5’in ihalesi iptal edildiği halde 60 gün içinde yeni ihale düzenlemeyen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Şakir Ercan Gül, ikinci başkan Abdullah Demiröz ve 5 üye hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesi gereğince “görevini kötüye kullanmak” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Aksoy adına avukatı Turgut Kazan’ın sunduğu dava dilekçesinde, TMSF’nın “hukuk tanımayan ve yargı kararlarına meydan okuyan eylemleriyle müvekkilini mağduriyete, kamuyu büyük zarara uğrattığı” belirtildi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) 2004’te İktisat Bankası’nın borçları nedeniyle işadamı Aksoy’un malvarlığına el koymuştu. Bu kapsamda İktisat Bankası’nın da bağlı bulunduğu Avrupa ve Amerika Holding’in, aralarında İktisat Yatırım, İksitat Leasing, Emek Hayat , Emek Sigorta, Facto Finans ve Cine 5’in de olduğu çok sayıda şirketi TMSF’ye devredilmişti. TMSF, yedi yıl elinde tutuğu Cine 5’i 2011’de satışa çıkardı. Aksoy, satışın gündeme geldiği günlerde Hürriyet’e ilan vererek, mülklerine el konmasına ilişkin açtığı davaların halen sürdüğünü belirtti ve kesinleşmeden satış işlemi halinde dava açacağını duyurdu. Aksoy, Al Jazeera Türk’e de ihtarname çekerek, iptal davasının sonuçlanması halinde işlemlerin geçersiz olacağını belirtti. Buna rağmen TMSF, kanalı 40,5 milyon dolar karşılığında Al Jazeera Türk’e sattı. Aksoy da satışın iptali için Danıştay 13. Dairesi’ne dava açtı. 13. Dairesi, 9 Aralık 2014 tarihinde aldığı kararla satışı iptal etti. Danıştay’ın kararında, şirketin 30 Haziran 2009’da tespit edilen güncel değerinin 50 milyon 410 bin dolar olduğu; ancak 30 Eylül 2010 tarihli fon kurulu kararı ile 40 milyon dolara satışa çıkarıldığı ifade edildi. Bu fiyat belirlenirken, aradan geçen 15 aya rağmen yeni değerlendirme yapılmadığı ve değerde azalma oluştuğuna ilişkin tespit bulunmadığı kaydedildi. Kararda şirketin rayiç değerinin altında bir bedelle satıldığı ifade edilerek, fon kararının bu yönüyle hukuka aykırı olduğu saptandı.

TMSF: KAMUYA GÜVENİ SARSAR!

Aksoy da Danıştay kararı üzerine 20 Mart 2015’te TMSF’ye başvurarak, Cine 5’in satış işleminin iptal edildiğini hatırlatarak, kurumun “konu ile ilgili yeni bir işlem veya işlemler yapıp yapmadığını ve eğer yaptı ise işlemler hakkında bilgi verilmesini” istedi. TMSF 1. Tahsilat Başkanlığı’ndan 20 Nisan 2015 tarihinde Aksoy’a verilen yanıtta, Cine 5’e ait bütün hakların Al Jazeera Türk’e devredildiği, Danıştay’ın iptal kararının uygulanması halinde bu şirketin kazanılmış haklarının zarar göreceği, şirketler nezdinde ‘kamuya güven’ ilkesinin sarsılacağı ve bundan sonraki ihalelere katılımı azaltıcı etkisinin olacağı belirtilerek, iptal kararının uygulanmayacağı anlatıldı.

TMSF’nin yargı kararının uygulanmayacağını kayda geçiren yazısında şöyle deniyor:

“CINE 5 TV ticari ve iktisadi bütünlüğünün hali hazırda mülkiyetinin ihale alıcısı üçüncü sahışta olması, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu nezdindeki haklar, Türk Patent Enstitüsü nezdindeki markalar, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Alan Adı Yönetimi Müdürlüğü nezdindeki internet alan adları, menkul mallar, sözleşmeler ile personellerin 27.07.2011 tarihinde ihale alıcısına devredilmiş olması, tescile tabi varlıkların ihale alıcısı adına tescillerinin yapılmış olması ve bu tarihten sonra, gerek eski malik kurumumuz amme borçlarının ve gerekse alacaklı amme idaresi olarak kurumumuzun işbu varlıklarla herhangi bir ilgisinin ve kontrolünün kalmamış olması, iptal kararının uygulanması halinde, ihale alıcısı üçüncü şahsın kazanılmış haklarına zarar verilmemesi yönündeki hakim görüşe aykırı olacak olması, ayrıca ‘kamuya güven’ ilkesine inanarak, ihaleye girerek bütünlüğü satın alıp ihale bedelini ödeyen ihale alıcısı nezdinde oluşacak zedelenme neticesinde kamu kurumları tarafından yapılacak ihalelere katılımı azaltıcı etkisinin olacağı ve bu durumun kamu zararının tahsilini sekteye uğratacak olmasından hareketle Danıştay 13. İdaresi’nin 09.12.2014 tarih ve 2011/313 E., 2014/4091 K. sayılı iptal kararının yerine getirilmesinin hukuken ve fiilen mümkün olmaması nedeniyle iptal kararının uygulanmamasına karar verilmiştir.”