Erol Aksoy'dan Habertürk'e tepki! Utanç verici..
Show TV'nin eski sahibi Erol Aksoy, Turgay Ciner'in patronu olduğu Habertürk gazetesindeki iddialarla ilgili sert bir açıklama yaptı.
Aksoy, Habertürk'ün yayınlarının gazetecilik açısından utanç verici olduğunu söylüyor..
İŞTE EROL AKSOY’UN O AÇIKLAMASI
Turgay Ciner’in sahibi olduğu Habertürk Gazetesi’nin 3 hafta evvel 8 gün müddetince aleyhimde manşetten girerek tam sayfa yaptığı, henüz neticelenmemiş bir dava hakkındaki yayınları açıkça Yargıtay’a baskı yapmak ve adil yargılamaya mani olmaktır, suçtur. Turgay Ciner Show TV’yi TMSF’den ihalesiz bir şekilde ve kapalı kapılar ardında satın aldığı için bir iptal davası açmış bulunuyorum, dava esastan devam etmektedir.
Kamuoyu sözkonusu yayınların neden ve niçin yapıldığını fevkalade doğru bir şekilde algılamaktadır. Tabii ki ayrıca adaletin işleyişine kendi ticari menfaatleri için müdahale eden bu kişiye Türk Mahkemeleri nezdinde cevap vereceğim.
Bugünkü Habertürk Gazetesinde Turgay Ciner TMSF’den gayrikanuni bir şekilde elde ettiği bilgileri yanlış kullanarak ve yalan haber yaparak suç işlemeye devam etmektedir.
“De Favray’nin eserinin Banka envanterinde gözükmesine rağmen bulunamadığından” bahseden Habertürk, sözkonusu eserin 8 Aralık 2007 tarihinde 52 nolu Lot sayısı altında Antik A.Ş. tarafından satıldığını her nedense atlamıştır. İsteyen Antik A.Ş. veya artam.com sitesinden görebilir. İktisat Bankasına kazandırdığım üç De Favray tablosu da alış bedelinden çok daha yüksek fiyatlara 8 Aralık 2007 tarihli müzayedede satılmış olup, İktisat Bankası adına TMSF yüksek kar elde etmiştir.
“Yargılama sırasında özel bir İngiliz firmasında bulunduğu tespit edilen” şeklinde verilen haber de gerçek dışıdır, yargılama sırasında değil, daha Banka’ya ilk el konduğu günden itibaren tarafımdan TMSF’ye 14 eserin Londra’daki nakliye firmasında bulunduğu beyan edilmiş olup yol gösterilmiş, TMSF tarafından eserler yurda getirtilerek müzayedede satılmış ve bedellerini TMSF tahsil etmiştir.
Yurt dışına İktisat’ın sahip olduğu hiçbir tabloyu kaçırmadım. Haber konusu tablolar zaten 10 senedir alındıkları yerde yani yurtdışındadırlar ve İktisat Bankası’na ait değillerdir. İktisat envanterinde belirtilen eksik tablo iddiası bir yana, bilakis Bankadaki muhasebe kayıtlarından çok daha fazla, 100’den fazla kıymetli eserin Banka’da bulunmuş olduğu da TMSF müfettişleri tarafından tespit edilmiş ve Mahkeme kayıtlarına geçmiştir. Turgay Ciner olayları çarpıtarak Mahkemenin hakkımda beraat verdiği bir iddia hakkında suç işleyerek hayali deliller üretmeye çalışmaktadır.
Türk Basınında Hürriyet ve Akşam gibi gazetelerin hissedarı oldum, Türk Televizyonunun ilk kurucularındanım. Bankacılıkta olduğu gibi medya sektöründe de pek çok profesyonel yetiştirdim, çoğu halen en üst seviyelerde görevlerine devam etmektedirler ve bana telefon ve mail ile sağolsunlar desteklerini vermektedirler. İtiraf edeyim ki Habertürk’ün ticari menfaat gayesiyle bir işadamına karşı yaptığı ve bir muhabir ismi bile taşımayan, patron talimatlı olduğu besbelli sözkonusu yayınlar Türk basını adına utanç vericidir.
Kamuoyunun takdirlerine sunulur.
Erol AKSOY
HABERTÜRK GAZETESİNDEKİ HABER NEYDİ?
Anıl EMRE / AHT
Zimmetine para geçirerek İktisat Bankası’nı batırdığı için 12.5 yıl hapis ve 351 milyon TL para cezasına çarptırılan bankanın eski patronu Erol Aksoy’un ‘kayıp’ tablolarından 30’u bulundu. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun anlaştığı uluslararası kurumsal dedektiflik firması Erol Aksoy’un İktisat Bankası’na aldırdığı ama fonun bankaya el koymasından sonra izine rastlanmayan, zimmetine geçirdiği suçlamasından da delil yetersizliği gerekçesiyle beraat ettiği 74 tablodan 30’unu Paris’te buldu.
İçinde milyonlarca dolarlık eserlerin bulunduğu depo Erol Aksoy ve eşi İnci Aksoy adına kayıtlı çıktı. TMSF 30 tabloya tedbir konması için Fransız yargısına başvurdu. Önce tedbir talebini redddeden mahkeme TMSF’nin itirazı üzerine tablolara tedbir konmasına karar verdi. Aksoy’un tablo hırsızlığı için yeterli delil de böylece bulunmuş oldu. İktisat Bankası’nın kayıp tablolarını zimmetine geçirme cezasından bir kez kurtulan Erol Aksoy için, şimdi tablo tersine dönecek.
BANKA HESABINA KOLEKSİYONUNA
2001 yılında TMSF tarafından el konulan İktisat Bankası’nın patronu Erol Aksoy, bankanın demirbaşında bulunan tablo ve sanat eserlerini zimmetine geçirdiği iddiasıyla yargılanmış; İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Aksoy için beraat kararı çıkmıştı. İddianamaye göre Aksoy bankanın çoğunluk hissedarı olduğu, murahhas azası ve yönetim kurulu başkan vekili olarak çalıştığı dönemde banka adına değerli tablolar ve antika sanat eserleri satın alıyor ve banka kayıtlarına demirbaş olarak kaydettiriyor, ancak eserlerin muhafaza, bakım ve denetimini bizzat yapıyordu.
‘TESLİM BELGESİ YOK’
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, bankaya TMSF tarafından el konulması üzerine başlatılan soruşturmada, Aksoy’un banka adına alınan ve bankanın envanterine kayıtlı bulunan toplam 67 adet tablo ve 78 adet sanat eserini zimmetine geçirdiği iddia ediliyordu. Yargılama esnasında, daha sonra Birleşik Fon Bankası haline getirilecek olan Bayındırbank, TMSF tasarrufuyla İktisat Bankası’nı devraldı. Devir sonrası banka envanterinin incelenmesiyle, 21 tablonun daha kayıp olduğu anlaşıldı. 2005 yılında başlatılan soruşturma, önceki dosyaya dahil edildi. Aksoy ve avukatları, davaya konu eserlerin muhafazası için veya herhangi bir nedenle sanığa teslim edildiğine dair herhangi bir belgenin bulunmadığını ileri sürmüşler ve suçun unsurlarının oluşmadığını savunmuşlardı.
TMSF avukatları ise işlendiği iddia edilen suçun vuku bulduğu tarihte yürürlükte olan Bankalar Kanunu’na göre söz konusu teslim için herhangi bir yazılı veya resmi belgeye ihtiyaç bulunmadığını öne sürmüşlerdi. TMSF Aksoy’un tabloların yerlerinin tespitine yönelik beyanlarını ‘kesin ve net olmaktan uzak’ olarak nitelemişti. Bankanın taşınır mallarının bankada bulunması gerekirken kurum dışında Aksoy’un kontrolü altında bulunduğunu, bunların yurtiçinde ve yurtdışında muhafazalarının sağlandığı iddia ediliyordu. TMSF’nin iddiaları arasında söz konusu eserlerin Aksoy’un muhafaza, denetim ve sorumluluğunda olduğu gerçeğinin kendisi tarafından kabul edildiğinin dava dosyasındaki ifadelerinden anlaşılacağı da yer alıyordu. Yargılama sırasında özel bir İngiliz firmasında bulunduğu tespit edilen 14 eser de yurda getirilerek Türk İslam Eserleri Müzesi’nde korunmaya alındı. Böylece kayıp tablo sayısı 74’e düştü.
DELİL YETERSİZLİĞİ BERAATİNE YOL AÇMIŞTI
Mahkeme, bilirkişi raporunu da dikkate alarak banka tarafından eksik olduğu belirtilen tablo ve sanat eserlerinin tek tek isim ve özelliklerinin bildirilmediği, muhasebe kayıtlarının açık ve düzenli şekilde tutulmadığı, teslim tutanaklarının olmadığı ve sanığın cezalandırılmasını gerektirecek, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması sebebiyle 2013 yılında Aksoy’un tablo ve sanat eserlerini zimmetine geçirdiği suçundan beraatine karar vermişti. Ancak Paris’te ortaya çıkan depo bu kez tabloyu tamamen değiştirecek. Aksoy’a tablo hırsızlığından da hapis yolu görünebilir.
10 MİLYONLARCA DOLARLIK SANAT HIRSIZLIĞI
2001 yılında İktisat Bankası’na el koyan TMSF kayıtlardaki 409 tablodan sadece 322’sini bankada fiziksel olarak buldu. Mevcut eserler Topkapı Sarayı’nda koruma altına alındı. Kayıp 67 tablonun ve envanterde yer aldığı halde bankada izine rastlanmayan 78 sanat eserinin değeri on milyonlarca dolarla ifade ediliyor.
PROTOKOL İMZALANMIŞTI
TMSF ve Erol Aksoy arasında 2006 yılında imzalanan protokol kapsamında grup tarafından ödenmesi taahhüt edilen tutarlar arasında on milyonlarca dolar tutarında, tablo ve sanat eserlerinin zimmete geçirilmesi nedeniyle oluşan zarar da yer almış, ancak ödemelerde temerrüde düşülmüştü. Aksoy savunmasında, bir müze kurulması amacıyla holding binasında galeri tahsis ettiklerini, galeride envanter kaydı yapılmış bir kısım eserin sergilendiğini, bir kısım eserin bankanın iştiraklerinde sergilendiğini, bankanın tasfiye sürecine girmesiyle uhdelerindeki eserlerin TMSF’ye intikal ettirildiğini, bir eksiklik olmadığını, bir kısım eserin bankanın Cenevre’deki iştirakinde olduğunu, bu eserlerin tarafına tesliminin yapılmadığını belirtmişti. Sadece tabloların korunduğu vakfın başkanlığını yaptığını ileri süren Aksoy muhafaza ve denetim sorumluluğunun olmadığını, tabloların bulunduğu yer ve bilgileri paylaştığını kaydetmişti.
607 BİN DOLARLIK İSTANBUL MANZARASI
Dosyadaki iddialara göre Aksoy, banka adına, dünyanın önde gelen müzayede evlerinden Christie’s’de yapılan açık artırmalarda birden fazla tablo satın almıştı. Bunlardan bir tanesi, 607 bin 500 dolar verilerek satın alınan Antoine De Favray’nin A View of Constantinople (İstanbul Manzarası) adlı eseriydi. Eserin satışı için hazırlanan faturanın banka değil de Aksoy adına düzenlenmesi ise dikkat çekmişti. Eser, banka envanterinde gözükmesine rağmen bulunamamıştı.
Aksoy’un zamanaşımı planı işe yaramadı
Zimmetine para geçirerek İktisat Bankası’nı batırdığı için 12.5 yıl hapis ve 351 milyon TL para cezasına çarptırılan bankanın eski patronu Erol Aksoy hakkında Yargıtay 7. Ceza Mahkemesi’nin vereceği karar bekleniyor. 2 Temmuz’daki duruşmada Aksoy ve avukatlarının zamanaşımı planı işe yaramamış, mahkeme Erol Aksoy hakkındaki temyiz davasıyla ilgili kararını en geç 15 Ekim’de açıklayacağını belirtmişti. Dosyayı incelemeye alan daire bu tarihten önce de kararını yazabiliyor. Iktisat Bankası’nın içini boşaltırken hem yurtdışındaki off-shore bankasının yine kendi şirketlerine verdiği batık kredilerini bankaya yıkan hem de mevduatları devlet garantisine sokan Aksoy, bu işlemle çifte yolsuzluk yapmıştı. Devlete 1.2 milyar dolar yükleyen ama diğer batık bankacıların aksine ne rızasıyla 1 lira ödeyen ne de 1 gün hapis yatan Erol Aksoy, yaz tatilini geçirdiği Bodrum’da fotoğraflarıyla magazin haberlerine konu olmaya devam ediyor.
HABERTÜRK