- Evlilik kararı nasıl alındı?
- E.Y: Bir teklif olmadı, kendiliğinden gelişti.
- E.T: Biz dört senedir beraberdik. Açıkçası evlilik bana uzak geliyordu. İlk eşimle uzun zaman ayrı yaşadık. Bir daha evlenmem diyordum ama Ezgi'yle tanışıp birçok konuda anlaşınca, kafa dengi de olunca, "Bu insanla olabilirim" dedim. O zaman "Neden evlenmeyelim?" dedik.
- Evlenmek için neden Barselona'yı seçtiniz?
- E.T: Yılbaşında genelde yurt dışına gidiyoruz. Sıcak bir yer olsun dedik, Barselona mantıklı geldi. İtalya kapalıydı, pek çok yerde kısıtlamalar vardı. İspanya aşı olanları kabul ediyordu.
- Biriniz televizyon programcısı, biriniz avukatsınız. Birbirinize vakit ayırabiliyor musunuz?
- E.T: Ezgi her şeye uyar. Evi çok seviyor, yakıyor mumlarını, açıyor müziğini. Televizyon zaten hiç sevmez.
- Erman Hoca'yı da mı izlemiyorsunuz?
- E.Y: Bazen internetten izliyorum.
- Evliliğinizde bir de Bodrum faktörü var tabii...
- E.T: Dünyada çok yer gördüm, gitmediğim yer kalmadı gibi. Ama dünyanın en güzel iki yeri, İstanbul ve Bodrum. Ama tabii Bodrum'un yeri bende başka. Bodrum'daki beş saat uyku, İstanbul'daki 10 saate bedeldir.
- E.Y: İkili bir yaşamı var Erman'ın. Ben de çok seviyorum Bodrum'u, İstanbul'un stresini orada atıyoruz.
- Hocam yemek yapmaya düşkünsünüz. Evde mutfakta siz mi varsınız, yoksa avukat hanım mı?
- E.T: Genelde ben varım çünkü, yemek yaparken dinlenirim.
- E.Y: Aslında yemek yapmak zevklidir ama o kısmı kaptırdım. Bana da soğan, sarımsak soymak gibi görevler veriyor Allah'tan (gülüyor). Ama ben mutfaktaysam gelir yemeğime güzel katkılar yapar, yemeklerimi zenginleştirir.