- Yakında Turkuvaz Kitap'tan bir kitabınız çıkacak. Nasıl gidiyor çalışmalar?
- E.T: Bu kitaptabenim hayatım hakkındaki her şey olacak. Az kaldı, yer yerinden oynayacak. Ben demiyorum, önsöz yazan üç isimden biri olan Hıncal Uluç, "Bu adam kitap yazmışsa, ortalığı karıştırır" diyor. Diğer isimler Cavit Çağlar ve Şenes Erzik. Yaşasaydı, Hilmi Ok'tan da önsöz alacaktım.
- Kitabın bir hikayesi var mı hocam?
- E.T: Yıllar önce Galatasaray'da Metin Kurt diye bir futbolcu vardı. Mert bir adamdı. Zamanında 17 yaşımdayken Güneşspor'un başkanı, sahte imzayla beni profesyonel yaptı. O zaman Metin ile aynı kulüpteydik. Sonra o Galatasaray'a gitti. Ölmeden önce bir kitap yazdı, "Ey Erman Toroğlu, sen bu alemin bütün çirkinlerini biliyorsun, neden yazmıyorsun?" diye sordu. Ben de, "Metincim bazı şeyler her zaman konuşulmaz. Zamansız öten horozun kellesini keserler" diye gazeteden yanıt yazdım. Şimdi zamanı geldi. Kitaba "Nur içinde yat Metin" diye başlıyorum.
- Ezgi Hanım siz kitabı okudunuz mu?
- E.Y: Okumak isterdim ama beni karıştırmadı. Okumak ve gerekirse bazı yerleri hukuki olarak düzelttirmek isterdim ama izin vermedi.
- E.T: Kimseyi karıştırmadım. Şu ana kadar buraya kendim geldim. Bundan sonra da kendim gideyim.
- Kitapta yayıncı kuruluştan olaylı ayrılışınızın perde arkası da vardır sanırım...
- E.T: Ben işten ayrılabilirim, benim işten ayrılmam Şansal Büyüka'nın da ayrılması demek değil. Ama yalancı şahitlik yapmasına, hele de Kuran üzerine yemin ederek yalancı şahitlik yapmasına inanamadım. Benden sonra hakem yorumcusu bile bulamadılar. Gidip Markus Merk'i getirdiler. Demek ki Türkiye'de benim seviyemde bir isim yokmuş.