- Ezgi Hanım, Erman Hoca'nın mutfağa olan ilgisini ne zaman fark ettiniz?
- E.Y: İlk günden beri (ikisi de gülüyor). Sürekli yemekten, yemek yapmaktan bahsediyor.
- Peki yıllarca kabzımallık yapan Erman Toroğlu meyvesebze alışverişini nereden yapıyor?
- E.T: Kasımpaşa'da bir market var, oradan yapıyorum. Sebze, meyve, peynir her şey çok iyi ve fiyatları da makul çünkü .Önünde park yeri de mevcut.
- Yakında Turkuvaz Kitap'tan bir kitabınız çıkacak. Nasıl gidiyor çalışmalar?
- E.T: Bu kitaptabenim hayatım hakkındaki her şey olacak. Az kaldı, yer yerinden oynayacak. Ben demiyorum, önsöz yazan üç isimden biri olan Hıncal Uluç, "Bu adam kitap yazmışsa, ortalığı karıştırır" diyor. Diğer isimler Cavit Çağlar ve Şenes Erzik. Yaşasaydı, Hilmi Ok'tan da önsöz alacaktım.
- Kitabın bir hikayesi var mı hocam?
- E.T: Yıllar önce Galatasaray'da Metin Kurt diye bir futbolcu vardı. Mert bir adamdı. Zamanında 17 yaşımdayken Güneşspor'un başkanı, sahte imzayla beni profesyonel yaptı. O zaman Metin ile aynı kulüpteydik. Sonra o Galatasaray'a gitti. Ölmeden önce bir kitap yazdı, "Ey Erman Toroğlu, sen bu alemin bütün çirkinlerini biliyorsun, neden yazmıyorsun?" diye sordu. Ben de, "Metincim bazı şeyler her zaman konuşulmaz. Zamansız öten horozun kellesini keserler" diye gazeteden yanıt yazdım. Şimdi zamanı geldi. Kitaba "Nur içinde yat Metin" diye başlıyorum.
- Ezgi Hanım siz kitabı okudunuz mu?
- E.Y: Okumak isterdim ama beni karıştırmadı. Okumak ve gerekirse bazı yerleri hukuki olarak düzelttirmek isterdim ama izin vermedi.
- E.T: Kimseyi karıştırmadım. Şu ana kadar buraya kendim geldim. Bundan sonra da kendim gideyim.