08 Kas 2015 11:36
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:09
Erkek tıraşı modasına Şebnem Dönmez de uydu
Son dönemde kadınlar arasında çok rağbet gören erkek tıraşı modasına Şebnem Dönmez de uydu.
Saçlarını 3 numaraya vurduran ve tıraş sırasında çekilen fotoğraflarını sosyal medyada paylaşan oyuncu, bu radikal değişikliğin sebebini şu sözlerle açıkladı:
"Saçlarımın uzunluğunun işaret parmağımın tırnağının yarısı kadar olması bir korkutucu geliyordu ama değilmiş hatta çok nefismiş ve tüm kalbimle ifade etmem gerekiyor ki saçlarımın banyodan çıktıktan sonra havluyla kurulanamayacak kadar kısa olması (bırak kurutma makinesine ihtiyacının olmamasını falan) muhteşem bir his.
Bir de benim için olayın şöyle bir açısı da var: Gerçekten nasıl bir tip olduğumu merak ediyordum. Tam 22 yıldır sürekli boyandı bu saçlar. Son yıllarda diplerde beyazlar görüyordum .. Bazı yerlerde daha fazla beyazlar mı vardı sanki? Nasıl bir dağılımdı bu? Saçlarım ne renkti benim ya? Yani baya bir meraktaydım bir kuaför eli değmediğinde nasıl bir tiptim ben? saçlarım mevzu bahis olduğunda ben 'gerçekte' nasıl bir tipim? Nasıl bir görünüşüm var şimdilerde? çok mu beyaz var mesela? görmeye dayanamayacak mıyım, boyasız olduğunda saçlarım düz mü, dalgalı mı, kalitesi nasıl, nasıl, nasıl, nasıl?? Sonuç: Kestirdiğim andan itibaren bir an bile pişman olmadım. Eskiye veda etmenin (elbette sembolik olarak) yeni dönemi onurlandırmanın daha güzel ve anlamlı bir yolunu düşünemiyorum. Ve evet beyazlar önlerde daha çok.. Tatlı tatlı geliyorlar.. ben de izliyorum. İlk kazıttığım hal çok hoşuma gitmişti hatta bir iki kere tekrar ve tekrar o kısalığı muhafaza etmek adına kestirdim. Ama tabii ki bir noktada uzatmaya başlamam gerekiyordu. Ve evet saçlarım baya hızlı uzuyor. (Kokonat yağı sağ olsun, bol buldum sürüyorum:) Ve evet her şeyin kontrolden çıktığı o dönem başladı ve evet bandanasız sokağa pek çıkmıyorum. Ama bu hal de, hayal gücümü tetikleyen yeni bir oyun alanı oldu benim için. Bandananın üstüne, altına değişik aksesuarlar, deniz kabukları, taçlar (galaktik prenseslikler) neler neler... Beni sadece bir aydır tanıyan biri saçlarımın bir ay öncesinden çok farklı olduğunu gözlemliyor mesela. Tanımıyor etmiyor ama bu tarihe bildiğin tanık oluyor.. Yani her an fokur fokur kaynayan bir değişimin içinde deviniyorum. Bu değişimi hem içten dışa gözlemlemek hem de bana bakan gözlerin bu değişime bakışını gözlemlemek enteresan. Saçlarımı kazıtmak, içimde belki de daha önce hiç gitmediğim, derinlerde bir yerlere dokundu, kendimle yepyeni bir şekilde yeniden tanıştırdı.."
"Saçlarımın uzunluğunun işaret parmağımın tırnağının yarısı kadar olması bir korkutucu geliyordu ama değilmiş hatta çok nefismiş ve tüm kalbimle ifade etmem gerekiyor ki saçlarımın banyodan çıktıktan sonra havluyla kurulanamayacak kadar kısa olması (bırak kurutma makinesine ihtiyacının olmamasını falan) muhteşem bir his.
Bir de benim için olayın şöyle bir açısı da var: Gerçekten nasıl bir tip olduğumu merak ediyordum. Tam 22 yıldır sürekli boyandı bu saçlar. Son yıllarda diplerde beyazlar görüyordum .. Bazı yerlerde daha fazla beyazlar mı vardı sanki? Nasıl bir dağılımdı bu? Saçlarım ne renkti benim ya? Yani baya bir meraktaydım bir kuaför eli değmediğinde nasıl bir tiptim ben? saçlarım mevzu bahis olduğunda ben 'gerçekte' nasıl bir tipim? Nasıl bir görünüşüm var şimdilerde? çok mu beyaz var mesela? görmeye dayanamayacak mıyım, boyasız olduğunda saçlarım düz mü, dalgalı mı, kalitesi nasıl, nasıl, nasıl, nasıl?? Sonuç: Kestirdiğim andan itibaren bir an bile pişman olmadım. Eskiye veda etmenin (elbette sembolik olarak) yeni dönemi onurlandırmanın daha güzel ve anlamlı bir yolunu düşünemiyorum. Ve evet beyazlar önlerde daha çok.. Tatlı tatlı geliyorlar.. ben de izliyorum. İlk kazıttığım hal çok hoşuma gitmişti hatta bir iki kere tekrar ve tekrar o kısalığı muhafaza etmek adına kestirdim. Ama tabii ki bir noktada uzatmaya başlamam gerekiyordu. Ve evet saçlarım baya hızlı uzuyor. (Kokonat yağı sağ olsun, bol buldum sürüyorum:) Ve evet her şeyin kontrolden çıktığı o dönem başladı ve evet bandanasız sokağa pek çıkmıyorum. Ama bu hal de, hayal gücümü tetikleyen yeni bir oyun alanı oldu benim için. Bandananın üstüne, altına değişik aksesuarlar, deniz kabukları, taçlar (galaktik prenseslikler) neler neler... Beni sadece bir aydır tanıyan biri saçlarımın bir ay öncesinden çok farklı olduğunu gözlemliyor mesela. Tanımıyor etmiyor ama bu tarihe bildiğin tanık oluyor.. Yani her an fokur fokur kaynayan bir değişimin içinde deviniyorum. Bu değişimi hem içten dışa gözlemlemek hem de bana bakan gözlerin bu değişime bakışını gözlemlemek enteresan. Saçlarımı kazıtmak, içimde belki de daha önce hiç gitmediğim, derinlerde bir yerlere dokundu, kendimle yepyeni bir şekilde yeniden tanıştırdı.."